Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, mevcut şartlar altında Afrin’deki insani durumun “derin endişe” kaynağı olduğu iddiasının tamamen temelsiz olduğunu belirterek, “Suriye’nin kuzeyinde asıl endişe kaynağı, müttefikimiz olarak bildiğimiz ülkelerin PKK/PYD/YPGli teröristlerle sürdürdükleri iş birliğidir” ifadesini kullandı.

Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert’in, Afrin halkının geri dönüşüne izin verilmediği yönündeki açıklaması hakkındaki soruya yazılı yanıt verdi.

Nauert’in 3 Mayıs’ta yaptığı basın toplantısında, Zeytin Dalı Harekatı hakkında PYD/YPG terör örgütünün karalama kampanyasının etkisi altında kalarak, teyit edilmemiş varsayımlar üzerinden talihsiz bir açıklama yaptığının altını çizen Aksoy, şunları kaydetti:

“Her şeyden önce, Afrin’e geri dönmek isteyen yerel halkı engelleyen PYD/YPG’nin kendisidir. Anılan terör örgütü böylelikle Türkiye’ye karşı yürüttüğü kara propaganda faaliyetlerine malzeme devşirmeye çalışmaktadır. Diğer taraftan, PYD/YPG’nin şehire yerleştirdiği çok sayıdaki mayın ve el yapımı patlayıcının geri dönüşleri zorlaştıran bir güvenlik tehdidi oluşturduğu da vakıadır. Türkiye Afrin’deki durumu normalleştirmek ve yerel halkın güvenli şekilde geri dönüşünü kolaylaştırmak için çabalarını sürdürmektedir.”

Aksoy, mevcut şartlar altında Afrin’deki insani durumun “derin endişe” kaynağı olduğu iddiasının tamamen temelsiz olduğunu vurgulayarak, “Suriye’nin kuzeyinde asıl endişe kaynağı, müttefikimiz olarak bildiğimiz ülkelerin PKK/PYD/YPG’li teröristlerle sürdürdükleri iş birliğidir” değerlendirmesinde bulundu.

Zeytin Dalı Harekatı’nın, terörle mücadelenin sivillere zarar vermeden de yürütülebileceğini gösterdiğine işaret eden sözcü Aksoy, “İnsani yardım örgütlerinin Afrin’e geçişlerine izin verilmesi konusunda yapılan çağrının muhatabı da Türkiye değildir. Zira ülkemiz Birleşmiş Milletler’in Afrin’e yönelik insani yardım konvoyları için gerekli her türlü kolaylığı göstermektedir” ifadelerini kullandı.