Köklü tarihî ve kültürel ilişkilere sahip olunan Sudan ile ilişkileri her alanda daha ileriye taşımak istediklerini belirten Erdoğan, ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin bu hedeflerin başında geldiğini söyledi.

Erdoğan, Türkiye olarak Afrika’ya özel önem verildiğini ifade ederek, özellikle 2005 yılında başbakanlığı döneminde “Afrika Yılı” ilan edildiğini, o günden bugüne önemli çalışmalar gerçekleştiğini bildirdi.

İlişkilerdeki bir asırlık boşluğu süratle telafi edebilmek için son 15 yıldır Afrika’nın tamamını kucaklamayı hedefleyen bir açılım politikası izlediklerine değinen Erdoğan, artık yeni bir aşamaya geçtiklerini, bundan sonra “Ortaklık Politikası” anlayışıyla ilişkileri güçlendirmek istediklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için Afrika ile kucaklaşmanın sadece ticari ve ekonomik çıkar anlamı taşımadığına dikkati çekti.

2 GÜNDE 22 ANLAŞMA

Türkiye’nin, Afrikalılara bakışının, Afrika ülkeleriyle ilişkilerinin tek taraflı bir kazanç hevesinin ürünü olmadığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Biz, Afrika ile birlikte üretmek, birlikte ilerlemek, birlikte zenginleşmek arzusundayız. Afrika’nın potansiyelinin farkında bir ülke olarak her platformda daima Afrika ile güçlü ilişkiler kuruyoruz. Sudan’ın da Afrika içinde ayrı bir yeri ve önemi olduğunu gayet iyi biliyoruz.

Sudan, sahip olduğu ekonomik potansiyel ve insan kaynağıyla öne çıkan bir ülkedir. Sudan ile ilişkilerimizin insani ve kültürel boyutu kadar, siyasi ve iktisadi ayağını da güçlendirmemiz gerekiyor. Nitekim siyasi ilişkilerimizde ciddi bir yakınlaşma ve iş birliği anlayışını hakim kıldığımıza inanıyorum.”

Erdoğan, ekonomik ve ticari planda da temasları geliştirdiklerini belirterek, ilişkileri daha ileri seviyeye taşımak için ülkeler arasında “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi”ni bu ziyaret vesilesiyle tesis ettiklerini hatırlattı.

Bu mekanizma sayesinde ekonomik ve ticari ilişkilerin tüm alanlarda büyük bir atılım yaşayacağına işaret eden Erdoğan, dün 13, bugün de 9 anlaşmayla toplamda 22 anlaşmayı iki günde gerçekleştirdiklerini bildirdi.

HEDEF 10 MİLYAR DOLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sahraaltı Afrika’da, Güney Afrika’dan sonra ikinci en büyük ticaret ortağı olan Sudan’ın bölgesindeki en büyük ticaret ve ihracat pazarı olduğunu söyledi.

Bu bakımdan geçen yıl itibarıyla yaklaşık 500 milyon dolar olan ikili ticaret hacminin yeterli olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Artık bizim hedefimiz bir iki yıl içinde belki bir, iki milyar dolar olabilir, ama biz 10 milyar doları hedeflemeliyiz. Birlikte çalışırsak, ortak projeler geliştirirsek bu hedefimize çok kısa sürede ulaşabiliriz. Sadece bir tarafın kazandığı bir ilişki modeli sürekli olamaz. Türkiye olarak ‘kazan-kazan’ ilkesiyle hareket ediyoruz. Bunun için ekonomik iş birliğimizi ticaret yanında yatırımlara da dayandırmak istiyoruz.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, Türk iş adamların çok önemli yatırımlarının bulunduğuna dikkati çekti.

Sudan’da da yaklaşık 350 milyon doları doğrudan, 300 milyon doları da müteahhitlik hizmetleri olmak üzere toplam 650 milyon dolar yatırımın bulunduğunu belirten Erdoğan, bu rakamın kısa vadede 1 milyar dolara çıkarılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılması yönünde gerekli adımların atılacağını dile getirdi.

Erdoğan, Türkiye-Sudan İş Formu vesilesiyle yaklaşık 100 Türk iş adamının iştirakiyle iki ülke iş dünyası temsilcileri arasında gerçekleştirilen karşılıklı temasların kısa zamanda sonuç vereceğine inandığını aktardı.

SEVAKİN ADASI, TÜRKİYE’YE TAHSİS EDİLECEK

Türk müteahhitlerin son 45 yılda 119 ülkede 351 milyar dolar değerinde ve 9 binin üzerinde proje üstlendiklerini anlatan Erdoğan, dünya çapında imza atılan projelerle haklı bir itibar kazanan yurt dışı müteahhitlik sektörünün iş hacminin giderek arttığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, müteahhitlik şirketlerinin Sudan’ın alt yapısına ve kalkınmasına katkı sağlamaya da hazır olduğunu, özellikle turizm alanında Sudan’da bir sıçramanın yaşanmasını istedi.

Bugün Sevakin Adası’nı dolaşırken Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir’e bir konuyu aktardığını belirten Erdoğan, şöyle dedi:

“Şimdi burada Hanefi Cami yapıldı, Şafii Cami de yapıldı, gümrük ile ilgili bölümde yapıldı. Fakat Sevakin Adası’nı bize belli bir süre tahsis etseniz de biz bu adayı aslına uygun olarak yeniden inşa ve ihya etsek.’ dedim. Ömer El-Beşir kardeşim ‘tamam’ dedi. Burayı inşa ve ihya ne demek biliyor musunuz? Burayı yerle bir edenlere şu cevabı vermiş olacağız; Siz, geldiniz, buraları yerle bir ettiniz. Sizin o buraları yerle bir etmeniz bizim sakalımızı tıraş etmeye benzer. Ama unutmayın ki şimdi biz burayı öyle bir inşa ve ihya edeceğiz ki kesilen sakal çok daha gür biter, siz bunu göreceksiniz. Gerisi var, gerisini söylemiyorum.”

EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLER GELİŞTİRİLECEK

Ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve derinleşmesinde ahdi zeminin büyük önem taşıdığına işaret eden Erdoğan, ziyaretleri vesilesiyle Türkiye’den umreye gitmek isteyenlerin Sevakin Adası’na uğrayacaklarını, tarihî yerleri gezeceklerini ve oradan da gemiyle Cidde’ye geçeceklerini bildirdi. Buna “Paket Turizm” denildiğini dile getiren Erdoğan, “Bu, halklarımızın da kaynaşmasını getirir ve tarih yeniden dirilir.” ifadesini kullandı.

Ziyarette imzalanan Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının, ikili ekonomik ve ticari ilişkileri arzu ettikleri seviyeye ulaştırmaya katkı sağlayacağını belirten Erdoğan, ortak hedeflere erişmek için daha önceden tesis edilen Karma Ekonomik Komisyon ve iş forumu gibi mekanizmaların da etkin bir biçimde kullanılması gerektiğini vurguladı.

İki ülke arasındaki Karma Ekonomik Komisyon toplantılarının sonuncusunun Kasım 2013’te Hartum’da gerçekleştirildiğini, 14’üncü toplantının ise şubat ayında yine Hartum’da düzenlenmesinin öngörüldüğünü aktaran Erdoğan, “Bu mekanizmanın daha sık işletilmesiyle ekonomik ve ticari ilişkilerimizin yol haritasının belirlenmesi kolaylaşacaktır. Türk-Sudan İş Konseyi mekanizmasının da konseyin ilk toplantısının toplanması, tertip edilmesi suretiyle hayata geçirilmesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.

TARIM VE HAYVANCILIK ALANINDA İŞ BİRLİĞİ 

Sudan’a yönelik yaptırımların kaldırılmakta olduğu elverişli ortamda ekonomik ve ticari ilişkilerin derinleştirilmesi konusunda hızlı hareket edilmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, “Tarım ve hayvancılık alanlarındaki iş birliğimizi ikili ekonomik ve ticari ilişkilerimiz açısından ayrı bir sıçramaya, ayrı bir güç kazanımına vesile olacaktır.” dedi.

Sudan Devlet Başkanı Beşir: Türkiye ile Sudan arasındaki ticaret hacmi yükseltilmeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sudan ziyareti kapsamında başkent Hartum’da düzenlenen Sudan-Türkiye İş Forumu’nda konuşan Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir, iki ülke arasındaki ticaret hacminin arttırılması konusunda Türkiye’deki özel sektöre önemli görevler düştüğünü, bu konuda Sudan’da karşılaşılabilecek tüm sıkıntıları çözmek noktasında yardımcı olmaya hazır olduklarını belirtti.

Beşir, “Türkiye ile Sudan arasındaki ticaret hacminin en az 10 milyar dolara çıkarılması gerekiyor.” dedi.

Türk bankalarını Sudan’da şube açmaya davet eden Beşir, Türk bankasının Sudan’da açılmasının para transferi ve ekonomik ilişkiler konusunda yatırımcılara güçlü destek sağlayacağını ifade etti.

Sudan ile Türkiye arasında devam eden ve geliştirilmesi için çaba harcanan görüşmelerin kardeşlik ve dostluk teması çerçevesinde gerçekleştirildiğini kaydeden Beşir, dün kurulması kararlaştırılan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Forumu’nun iki ülke arasındaki ilişkileri çok daha ileriye taşıyacağını kaydetti.

Beşir, ABD tarafından Sudan’a yönelik uygulanan ambargoların 20 yıl aradan sonra kaldırılmasının Sudan’a ekonomik alanda yeni ufuklar açacağını, yeni ülkeler ve firmalar ile yeni diyaloglar kurmalarına fırsat tanıyacağını söyledi.

SEVAKİN ADASI 

Sevakin, Sudan’ın kuzeydoğusunda Kızıldeniz kıyısında bulunan bir liman şehri. Geçmişte Nubye bölgesinin en önemli limanı iken, 30 kilometre kuzeyde Port Sudan’ın kurulmasıyla önemi ikincil dereceye düşmüştür.

1517’de Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethi ile Türk topraklarına katılan Sevakin Adası, 1882’de Mısır’ın İngilizlerce işgaliyle fiilen Türk denetiminden çıktı ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması’nın 17. maddesi uyarınca kesin olarak İngiliz idaresinde Mısır’a bırakıldı.

Sudan’ın İngiliz-Mısır idaresinden 1956 yılında bağımsızlığını kazanması ile, Sevakin de Sudan topraklarının bir parçası oldu.