Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de görülen ve Rıza Sarraf’ın tanık konumunda olduğu Hakan Atilla davasını sert sözlerle eleştirdi. Washington yönetimini de eleştiren Erdoğan, ”ABD’deki dava, cambaza bak cambaza oyunudur” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

(Kılıçdaroğlu’nun iddiaları) Günlerce kamuoyunu cumhurbaşkanının yakınları yurtdışındaki şirkete para gönderdi diyerek aldatan şahsın ipliğini pazara çıkardık. Cumhurbaşkanının ve yakınının senin şahsında biriken bu tür dolandırıcılıklarla asla alakası ve işi yoktur ve yurtdışına gönderilmiş herhangi bir paraları da kesinlikle söz konusu değildir. Şayet iddiasını ispat edebilmiş olsaydı ben cumhurbaşkanlığı makamından ayrılacak siyaseti de bırakacaktım aynı onurlu haysiyetli tavrı kendisinden bekliyorum.

Bu zat şimdi Zarrab davasıyla ilgili açıklama yapacakmış. Amerika’daki dava hukukla adaletle ticaretle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir cambaza bak cambaza oyunudur. Bu oyunla bir taşla pek çok kuş birden vurulmak hedefleniyor. ABD’de ülkemizdeki 28 Şubat benzeri bir süreç yaşanıyor. Bizim muhatabımız seçimle işbaşına gelmiş yönetimdir öyle de kalacaktır.

Ortada Feto’nun ve ana muhalefetin güdümündeki bir takım çevrelerin iddia ettiği gibi bir yolsuzluk soruşturması yoktur Amerika’daki davanın özünde de böyle bir iddia söz konusu değildir zaten de olamaz.

Davanın iddianamesindeki komplo iddiası doğrudur ama bu komplo Amerika’ya değil Türkiye’ye karşı kurulmuş bir komplodur. Amerika’ya sesleniyorum hala 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin anlayamadınız mı anlayamayacak mısınız? Şu anda Türkiye’nin yargısı başta Feto olmak üzere bütün suçlulularını yargılayıp müebbet hapse mahkum ederken dosyaları sizlere gelmişken siz hala neyi gizlemeye çalışıyorsunuz?

Türkiye DEAŞ’la fiilen savaşan tek NATO ülkesidir. Rakka operasyonundaki DEAŞ militanlarının sürüleceği yer Mısır Sahra Çölü oraya. Orada onlar istihdam edilecekler. Görevlerini daha sonra takip edeceğiz.

Teröriste hangi ismin verildiğinin bizim için bir önemi kalmamıştır. Sakın PYD YGP PKK demeyin Suriye Demokratik Güçleri SDG deyin yutarlar. Tezgah bu. Özgür Suriye Ordusu’nu seninle beraber kurduk. Bunun adımını Obama yönetimiyle beraber kurduk o zaman SDG diye bir şey yoktu. Siz şimdi yeni bir manevrayla SDG’yi kurduk.Bundan sonra kimin nerede ne dediğine değil sahada kimin ne yaptığına bakacak ona göre hareket edeceğiz.

ABD’NİN KUDÜS’Ü İSRAİL’İN BAŞKENTİ OLARAK TANIMA KARARI ALMAYA HAZIRLANDIĞI İDDİALARI

Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızı çizgidir. Amerika’yı buradan bir kez daha ikaz ediyoruz. Böyle bir adım atamazsınız. İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa; hemen, beş on gün içerisinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi’ni İstanbul’da toplayacağız. Kaldı ki bu, bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir.

”TÜRKİYE BM KARARLARINA UYMUŞTUR”

Kiminle ticaret yapacağımızın kararını biz veririz. Türkiye BM kararlarına uymuştur. Türkiye-İran sınırı Amerika’nın kuruluşundan çok önce belirlenmiştir.

Türkiye’nin Amerika’ya karşı bir planı yok ama Amerika’nın bize karşı bir planı olduğu artık iyice anlaşılıyor. ABD sınırımızdaki silahları kime karşı kullanacak? DEAŞ’a Suriye’ye Irak’a karşı mı kullanacak? Hayır. Ya İran ya Türkiye sıkıysa Rusya. Trump DEAŞ gittikten sonra silahları alacağız dedi ama hala silahlar geliyor. DEAŞ falan kalmadı orada şimdi silahlar hala geliyor üslerin sayısı artıyor. Takip ediyoruz gereği neyse yapacağız. Ülkemizin anahtarlarını bunların taşeronu olan FETÖ ve CHP’ye mi teslim edelim? Yoksa her zaman olduğu gibi mücadele yolunu mu seçelim?

Batı 15 Temmuz’dan 3 gün 5 gün geçtikten sonra bizi aramaya başladı. Gittiler gidiyorlar dediler. Ama onların hayalleri 16 saat sürdü. Milletimiz bunların siyasi ayaklarına her zaman dersini verdi. Çünkü dünya beşten büyüktür diyerek küresel düzene baş kaldırmamızı sağladı. Türkiye asla şu veya bu coğrafyanın güç odağını kayıtsız şartsız tabisi olamaz. Bu millet bugüne kadar kula kul olmadı bundan sonra da olmayacaktır.

TAŞERON AÇIKLAMASI

Sözlerime son vermeden önce yaklaşık 900 bin çalışanımızı ilgilendiren ve kamuoyunda taşeron olarak bilinen düzenlemeye değinmek istiyorum. Kamudaki 450 bin ile belediyeler ve il özel idarelerindeki 400 bin işçimiz çalıştıkları yerlerdeki belediye iktisadi teşekküllerinde istihdam edilecekler. 23 bin mevsimlik işçilerin halen en fazla 5 ay 29 gün olan çalışma süreleri de 9 ay 29 güne kadar çıkartılabilecek. Kamuda 4C statüsünde çalışan kardeşlerimiz de 4B kadrosuna alınıyor. Böylece kamuoyumuzda uzun zamandır tartışılan bu meseleyi kökten çözmüş oluyoruz. Bu aradaki komisyonlar, taşeronlar tamamen ortadan kalkıyor. İşçi kadrosuyla görev alıyorlar. Belediyelerde de iktisadi teşekküllerinin personeli olarak göreve devam ediyor.”