Kahramanmaraş’ta yaşayan İbrahim Kazankıran (64), 1991 yılında Almanya’ya çalışmak için gitti. Kazankıran çiftinin 25 Ağustos 1992 tarihinde “Alişir” adını verdikleri bir erkek çocukları dünyaya geldi. Bebek, beş aylık olduğunda yatağından düştü, aile de çocuklarını Luckes Kranheus Hastanesine götürdü. Anne Hanım Kazankıran, yaşadıklarını şöyle anlattı: Hastanede doktorlar ‘Denetim için üç gün kalacak’ dediler. Ben de bebeğimin üç gün yanında kaldım. Bebeğimi besliyor gerekli bakımlarını yapıyordum. Dördüncü gün evime gittim. Ertesi gün hastaneye geldiğimde bebeğimin beyin kanaması geçirdiğini söylediler. Sonra başka bir hastaneye gönderildik. O günden sonra çocuğumu bir daha göremedim. İki hafta sonra çocuğumu bana gösterdiler, ameliyat sonrası şiş yüzünden tanınacak vaziyette değildi. Sonra bebeğimizin öldüğü söylendi.
Cenazenin 24 gün sonra teslim edildiğini belirten Kazankıran “Defin sonrası bebeğimin mezarının süslendiğini gördüm. Uzun zaman bu durum devam etti. Bu durumdan şüphelendim. Yapılan DNA testi sonrası mezarda bulunan çocuk bizim çocuğumuz çıkmadı” ifadesini kullandı. Altı senedir hukuk mücadelesi verdiklerini belirten İbrahim Kazankıran da “Almanya’da bizim çocuğumuzu çaldılar. Çocuğumuzu arıyoruz. Devletimizden yardım istiyoruz” diye konuştu.