Tüm dünyada enflasyon yangını devam ediyor. Yılbaşından bu yana ABD’de enflasyon oranı yüzde 1,4’ten 5,4’e yükselerek yüzde 285 artış gösterdi. Bu rakam son 20 yılın en yükseği olarak kayıtlara geçti. Avro Bölgesi’nde ise ocak ayından bu yana enflasyon oranı yüzde 233 arttı. Almanya, Fransa ve İtalya’da da tarihî rekorlar kırılıyor. Global piyasalarda yaşanan enflasyonist ortamdan Türkiye de etkilendi. Ancak Türkiye’de ocak ayında 15,6 olan enflasyon oranı, ağustosta sadece yüzde 23 artarak 19,25’e geldi.
Kaan Zenginli | İSTANBUL
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ekonomileri derinden etkilemeye devam ediyor. Küresel bazda başta gıda ve enerji gibi emtia fiyatlarında yaşanan artış, ekonomilerde enflasyonist bir tablo ortaya çıkarıyor. Türkiye’de ocak ayından enflasyon oranı yüzde 15,62 iken, ağustos ayında bu rakam yüzde 19,25’e yükseldi. Böylece yılbaşından bu yana yüzde 23’lük bir artış gözlendi. ABD ve Avro Bölgesi’nde ise durum daha vahim. ABD ve Avro Bölgesi’ndeki enflasyon rakamları Türkiye’nin gerisinde olsa da, son 8 ayda yaşanan artış ile tarihi zirveleri görüldü. Dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD’de bu yılın ilk ayında yıllık bazda yüzde 1,4 olan enflasyon, takip eden aylarda yükselişini sürdürerek ağustos ayında yüzde 5,4’e çıktı. Bu rakam son 13 yılın (Ağustos 2008) en yüksek verisi olarak kayıtlara geçti. Böylece ABD’de ocak ayından bu yana enflasyon oranı yüzde 285 oranında artış gösterdi. Eurostat verilerine göre Avro Bölgesi’nde yıla yüzde 0,9 seviyesinden başlayan yıllık enflasyon, takip eden aylarda dalgalı bir seyir izlese de ağustosta yüzde 3’e ulaştı. Böylelikle Avro Bölgesi’nde Kasım 2011’den bu yana en yüksek enflasyon verisi görüldü. 8 aylık enflasyon artışı da yüzde 233’ü buldu.
TARİHÎ ZİRVEYİ GÖRDÜ
Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya’da da benzer bir durum yaşanıyor. Ocakta yüzde 1 seviyesinde olan yıllık enf-lasyon, hızlı bir yükseliş evresine girerek ağustosta yüzde 3,9’a yükseldi. Böylelikle Almanya’da yıllık enflasyon Temmuz 2008’den bu yana en yüksek seviyesine çıkmış oldu. Avrupa’nın dinamosu olarak bilinen Almanya’da yıl başından bu yana enflasyon yüzde 290 arttı. Avrupa’nın diğer büyük ekonomilerinde de benzer bir durum söz konusu. Fransa’da enflasyon yüzde 2,4 ile 2018’den bu yana, İtalya’da ise yüzde 2,6 ile 2012’den bu yana en yüksek seviyede bulunuyor. Türkiye’de ise ocak ayında yüzde 15,61 olarak kayıtlara geçen enflasyon rakamı, ağustos ayında yüzde 19,25’i gördü. Böylece Türkiye’de enflasyon oranı yüzde 23 artış gösterdi. ABD ve Avro Bölgesi’nde enflasyon rakamları Türkiye’nin gerisinde olsa da, yılbaşından bu yana rakamlardaki yüzdesel artış dikkat çekiyor.
MERKEZ BANKALARI TEYAKKUZDA
Salgının neden olduğu belirsizlikler devam ederken bir yandan da enflasyonist bir ortam oluşması merkez bankalarını politika değişikliğine zorluyor. Gelişmiş ülke merkez bankaları şimdiden değişiklik sinyali verirken yetkililer durumun böyle devam etmesi durumunda varlık alımlarını azaltacaklarını belirtiyor. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell “Eğer yüksek enflasyon ciddi bir endişe hâline gelirse Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) kesinlikle buna cevap verir, enflasyonun hedefimiz ile tutarlı hâle geri dönmesini sağlayacak araçları kullanır” ifadelerini kullanmıştı. Powell, bu seviyelerdeki enf-lasyonun endişe kaynağı olduğunu ve gelen verileri izlediklerini söyledi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Robert Holzmann da bankanın Pandemi Acil Alım Programı (PEPP) ile yaptığı varlık alımlarını 4. çeyrekte azaltması yönünde bir teklifi destekleyeceğini söylemişti. ECB’nin artan enflasyonu aklında tutması gerektiğini dile getiren Holzmann “ECB varlık alımlarını azaltmayı değerlendirmesi gereken bir noktada. ECB varlık alımlarına ilişkin yönlendirme ile faiz konusundaki yönlendirmeyi birbirinden ayırmalı” değerlendirmesinde bulunmuştu.
DÜNYA ENFLASYON KRİZİNİ KOLAY ATLATAMAYACAK
Ekonomist Emre Alkin, tüm dünyada yaşanan bir kriz olduğunu belirterek “Üretici maliyetlerindeki artış ve tedarik zincirinin kopması, ülke ekonomilerini derinden etkiledi. Bu da yüksek enflasyona neden oldu. Örneğin, yaşanan çip krizi nedeniyle otomotiv ve elektronik ürün satışlarında düşüş yaşandı. Talep varken, arz olmayışı enflasyonu tetikledi. Bu özellikle Avro Bölgesi’ni krize sürüklüyor. Yine ABD’de, Biden yönetimi ihtiyaç sahiplerine maddi destekte bulundu. Bu paraların da tüketime değil, Bitcoin veya hisse gibi yatırımlara gittiğini gördük. Dolayısıyla FED bir takım adımlar atmak durumda kalacaktır. Yakın dönemde bu krizin çözülmesi beklenmiyor. Türkiye’de ise durum daha basit. Daha doğrusu, enflasyonu düşürmek için bizim alabileceğimiz tedbirler var. Örneğin, gümrük vergilerini düşürerek veya vatandaşların zaruri ihtiyaçlarından vergi almayarak bu durumu kontrol edebiliriz. Bir vergi indirimi, piyasalara olumlu yansıyacaktır” dedi.