Azerbaycan merkezli haber ağı Büyük Orta Doğu’nun Genel Yayın Yönetmeni Hacızade, bölgedeki son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. Rusya’nın Esad’ın hakimiyetini güçlendirmek için çabaladığını ifade eden ve işgal altındaki Karabağ’daki terör örgütü PKK varlığına da değinen Hacızade, Azerbaycan halkı ve devletinin Zeytin Dalı Harekâtı’na verdiği desteği yineledi. Azerbaycanlı uzman ayrıca, Türkiye ve Azerbaycan’ı İran’daki Azerbaycan Türkleri’nin hakları konusunda daha duyarlı olmaya çağırdı.
Okan Ukav – Türkiye Gazetesi
Rusya’nın Soçi şehrinde düzenlenen ve Suriye’de siyasi çözümü hedefleyen Suriye Ulusal Kongresi’ne, Suriyeli muhalif temsilcilerin kararı ve terörist Mihraç Ural’ın katılımı damga vurdu. Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu, toplantının sonuçlarının olumlu olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu ayrıca, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki bombalı katliamın sorumlularından terörist Mihraç Ural ile ilgili de Rusya’dan izahat istendiğini, bu teröristin Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini bildirdi.
“MUHALİF TEMSİLCİLERİN KATILMAMASI RUSYA’NIN İŞİNE YARIYOR”
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Azerbaycan merkezli uluslararası haber ağı The Great Middle East (Büyük Orta Doğu)’nun Genel Yayın Yönetmeni Ali Hacızade, toplantının Soçi’de gerçekleşmesine dikkat çekerek Rusya’nın Beşşar Esad hakimiyetini muhafaza etmeye çalıştığını ifade etti. Soçi’deki zirveye meselenin çözümüne katkı sağlayacak muhalif temsilcilerin katılmamasına tepki gösteren Hacızade, bu tavrın Rusya’nın işine yarayacağını belirtti.
“Bana sorarsanız Soçi, çözüme bu şekilde katkı sağlayamaz. Çünkü Suriye meselesini çözücek güçleri temsil eden kişiler o zirveye katılmayı reddetti. Bu zirveyi Rusya bölgedeki kendi ulusal çıkarları doğrultusunda istediği gibi kullanacaktır. Ayrıca, Moskova açısından bu zirvenin Soçi’de yapılması, Rusya’nın Suriye meselesinde Esad hakimiyetini koruma ve güçlendirme yolundaki çabalarına katkı sağlayabilir” ifadelerini kullanan Hacızade ayrıca, terörist Mihraç Ural’ın bu toplantıya katılmasının Türkiye açısından haklı olarak kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“ZEYTİN DALI, TÜRKİYE’NİN ULUSAL GÜVENLİĞİ İÇİN BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”
Azerbaycan yönetimi ve halkının Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye’nin Afrin bölgesindeki terörist yapılanmalara yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı’na verdiği desteğe de değinen Hacızade, harekâtın mutlak süreçte devam etmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin ulusal güvenliği ve bölgedeki konumu gereği harekât büyük önem arz ediyor” dedi.
Hacızade, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Zeytin Dalı Harekâtı, geç olsa da olumlu bir operasyon. Eğer TSK bu operasyonu daha önce ve kapsamlı bir şekilde gerçekleştirseydi, Türkiye ile PYD/PKK/DEAŞ arasında tampon bölge oluşturulabilirdi. Bu vesileyle de hem Türkiye’nin sınır güvenliği daha iyi koşullara kavuşur, hem de sayıları milyonları aşan mülteciler bu bölgelere yerleştirilebilirdi. Türkiye’nin dışarıdan gelen tepki ve baskılara aldırış etmeden kesinlikle bu harekâtı sürdürmesi gerekiyor. Harekât, Türkiye’nin ulusal güvenliği için büyük önem arz ediyor.”
Ayrıca, Rusya ve İran etkisinde bulunan bazı kesimlerin harekâta karşı kışkırtıldığını sözlerine ekleyen Hacızade, bu kesimlerin dışında Azerbaycan halkının her zaman Türk halkı ile dayanışma içerisinde olduğunu vurguladı.
“ERMENİSTAN, PKK’LILARA KARABAĞ’DA EĞİTİM VERİYOR”
Ermenistan işgali altındaki Azerbaycan toprağı Karabağ’daki terör örgütü PKK varlığına dikkat çeken Hacızade, Ermenistan ordusunun işgal bölgelerindeki askerî kamplarda terör örgütü PKK militanlarına eğitim verdiğini söyledi. Hacızade ayrıca, Ermenistan-PKK ilişkisinin her alanda sürdüğünü belirterek, Ermenistan’ın teröristlere barınma, tedavi ve istihbarat sağladığını belirtti.
Hacızade konuyla ilgili, “Ermenistan, işgal ettiği Karabağ’ı PKK ile iş birliği içerisinde kullanıyor. Suriye ve Irak’tan getirilen PKK yandaşları bu bölgelere yerleştiriliyor. Görünürde hususi PKK kampları olmasa da, Ermenistan’ın PKK’lı teröristlere kendi ordu kamplarını açtığını biliyoruz. Ayrıca Ermenistan, PKK’lı militanlar için barınma, tedavi ve istihbarat ağı sağlıyor, bu kamplar Türkiye ve Azerbaycan’a karşı kullanılıyor” dedi.
“TÜRKİYE VE AZERBAYCAN, İRAN’A KARŞI DAHA DİKKATLİ OLMALI”
Son olarak Türkiye’nin İran’a karşı yapıcı tutumuna da değinen Hacızade, durumun Türkiye tarafından olumlu görüldüğünü fakat Tahran yönetiminin sanıldığı kadar masum olmadığını vurguladı. Ankara’nın geçtiğimiz aylarda İran’da yaşanan olaylara yönelik Hasan Ruhani hükûmetine destek vermesine karşın, İran rejiminin Zeytin Dalı Harekâtı’na karşı çıkmasının hayal kırıklığı oluşturduğunu belirten Hacızade, İran’ın bölgede kendi hibrit savaşını yürüttüğünü bildirdi. Hacızade ayrıca, Türk ve Azerbaycanlı siyasilere, İran’da azınlık durumunda olan Türklerin/Azerbaycanlıların hakları için daha etkili olunması yönünde çağrıda bulundu.
Hacızade bölgedeki duruma dair değerlendirmesinde, “İran’daki olumsuz gelişmeler, hem Türkiye’yi hem de Azerbaycan’ı etkileyecektir. Fakat, Türkiye’deki bazı siyasilerin İran’daki durumu tam olarak anlamadığını düşünüyorum. Olaylar, İran ve ABD arasında yaşanan gerginlik ekseninde değerlendiriliyor. İran için, komşularının yanı sıra sınırlarından uzakta olan Suriye, Lübnan ve Yemen gibi ülkelerin içişlerine karışmak yönetim politikasının genel istikameti haline geldi. Tahran rejimi, tüm Orta Doğu’da kendi hibrit savaşını sürdürmek için muazzam paralar harcıyor. İran halkı ise farklı ülkelerdeki savaşların ve ülkelerine yönelik ekonomik yaptırımların etkisi altında hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Yanı sıra ülkede hiçbir millî hakları bulunmayan başta Azerbaycan Türkleri olmak üzere farklı azınlıklar mevcut. Bu nedenle İran, her an patlamaya hazır barut gibi. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda siyasilerin İran konusunda fikir bildirirken daha dikkatli olması gerekir. Bölgede yaşayan on milyonlarca Azerbaycan Türkü, hayal kırıklığı yaşıyor. Bu nedenle hem Türkiye, hem de Azerbaycan, İran konusunda son derece hassas olmalı” ifadelerini kullandı.
Yorumla