Avrupalı bazı siyasetçiler “çifte vatandaşlığı” kaldıralım derken, bir kısmı zorlaştırılmasından yana. Türkler ise bunun kimseye bir yararının olmayacağı noktasında
Hollanda’da yapılan çifte aidiyet ve bununla bağlantılı kılınan çifte vatandaşlık tartışması, Almanya, Belçika ve Avusturya’da da gündeme geldi. Avrupalı Türklerin 16 Nisan referandumunda tercihleri ‘evet’ yönünde olması, bu ve diğer AB ülkelerini endişeye sevk etti. Türkiye ile arasında diplomatik kriz bulunan Hollanda başta olmak üzere Almanya, Fransa, Avusturya ve Belçika hükümetleri Avrupalı Türklerden ‘hayır’ yönünde oy beklerken, tam aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sahip çıkması aidiyet tartışmasını da beraberinde getirdi. Çifti vatandaşlığı teşvik eden partiler bile bunun karşısında yer almaya başladı. Almanya’da Hıristiyan Birlik Partileri Federal Meclis Grubu İçişleri Uzmanı ve Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) Milletvekili Stephan Mayer, “Gelecek yasama döneminde çifte vatandaşlık düzenlemesine ilişkin kolaylıkları iptal etmemizin önemli olacağını düşünüyorum” diye açıklama bulundu.
AİDİYET Mİ AYRIŞMA MI?
Belçika’da hükümet ortağı CD&V Partili milletvekillerinden Hendrik Bogaert de, Türkiye’de totaliter bir rejimi destekleyenlerin çifte vatandaşlığına son verilmesini istedi. Avusturya İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka ise, “Avusturya vatandaşı olduktan sonra yasadışı yollarla yeniden Türk vatandaşı olanlara para cezası verilmesi konusunda hazırlık yapıldığını” açıkladı. Hollanda’da da benze açıklamalar peş peşe geldi. CD&V Partisi Genel Başkanı Wouter Beke ise bu konunun iyi düşünülmesi gerektiğini belirterek, “Çifte vatandaşlığın kaldırıldığı esnada hakiki çifte vatandaş olan Belçikalıların durumunu da göz ardı etmemek lazım” çağrısı yaptı. Avrupalı Türkler de bunun gerçekleşmesi halinde aidiyet duygusunun ortadan kalkacağını vurguladı. Türkler, “Ya Türkiye ya biz’ noktasına getirilirse, kişide o ülkeye karşı mesafeli bir tutuma yol açar, içinde yaşadığı topluma yabancılaştırır” uyarısında bulundu.
Halil Uygun BRÜKSEN
Yorumla