Milletvekili Nebahat Güçlü, Türk Başkonsolosluğu’na bağlı öğretmenlerin ders vermesinin eleştirildiğini belirterek, Alman yetkililere Türk makamlarıyla ortak komisyon kurmasını teklif etti Anadil derslerine
ERDAL ALTUNTAŞ
HAMBURG – Hamburg Eyalet Meclisi’nde CDU, FDP ve Sol Parti tarafından gündeme alınan “Hamburg’da Türk Başkonsolosluğu tarafından sunulan Türkçe dersleri” konusu, tartışmaya bile açılmadan Senato tarafından Eğitim Komisyonu’na havale edildi. Gelişmeleri değerlendiren Hamburg Eyalet Milletvekili Nebahat Güçlü, eyalet yönetiminin Türkçe dersleri konusunda ikilem içinde olduğunu söyledi. CDU ve FDP’nin Türkçe dersi müfredatının Alman makamları tarafından kontrol edilmesini istediğini kaydeden Güçlü, “FDP, kendi önergesinde daha da ileri giderek bu kontrol mekanizmasının sağlanamaması durumunda seneye bu derslerin kapatılması gerektiğini savundu. Fakat konu Eğitim Komisyonu’na gönderildi. Haziran ayında görüşülecek konunun mutlaka takipçisi olacağım” dedi.
AB YASALARININ GEREĞİ
Anadil hakkının, Almanya’ya işgücü göçünün arttığı dönemler olan 70’li yıllarda AB’nin, Almanya’ya gelen göçmenlerin çocuklarının ana dil ve kültürlerini öğrenmelerine yönelik çıkardığı yasalarla güvence altına
alındığını bildiren Güçlü, “Bunun da ötesinde anadil hakkı hem eğitim hem de insan hakkıdır. Bazı okullarda Türk Başkonsolosluğu’na bağlı öğretmenler tarafından verilen Türkçe derslerini Senato da, okullarda yer imkanı ve katılan çocuk sayısına göre belirli bir miktar maddi katkı sunarak desteklemekte. Şimdi ise bu gidişat eleştiriliyor” diye konuştu. Eğitimle ilgili her türlü faaliyet, girişim ve projelerin desteklenmesini çok önemli bulduğunu belirten Güçlü, “Özellikle de tam gün eğitim sunan okulların eğitim müfredatlarına daha da genişletilmiş Türkçe derslerinin dahil edilmesi çok doğru bir adımdı” dedi.
O BÖLÜMÜ NEDEN KAPATTINIZ
2014 yılında Hamburg Üniversitesi bünyesindeki Türkçe öğretmenlerinin yetiştirildiği bölümün kapatıldığını hatırlatan Güçlü, “Madem Türkçe derslerini burada yetişen öğretmenlerin vermesini istiyorlar, o zaman bu öğretmenleri nereden bulacaklar? Bu bir ikilemdir. Benim tavsiyem; Eğitim Senatörlüğünün sorumluluğu altında, Türk Başkonsolosluğu ile ortak bir çalışma komisyonu oluşturulmasıdır. Bu komisyon hem ortak müfredat konusunda hem de hangi okullarda kaç öğrencinin bu derslere katılacağı konularını birlikte ele alıp bir konsept hazırlayarak çocukların anadil derslerinden mahrum kalmamasını sağlayabilir. Bunu yaparken de Konsolosluk tarafından görevlendirilen öğretmenlere buradaki okulların müfredatına uyum sağlayabilmesi açısından ek eğitim imkanı sunulmalıdır” diye konuştu.