Türkiye’ye 2016 yılında yaptıkları ziyaretlerde 2 milyar 604 milyon lira bırakan yurt dışındaki Türklerin bu yılki harcamalarının ikiye katlanması bekleniyor
Muzaffer Çetin PFORZHEİM
Avrupa’da 2017 izin sezonu başladı. Yeni nesil gurbetçinin tatil profili de değişti, sıla-i rahim anlayışı tatil, ticaret ve ziyarete dönüştü. Anavatanlarına giyimden teknolojiye pek çok eşya taşıyan yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın valizleri, artık Türkiye’den Avrupa’ya yöneldi. Özellikle hediyelik eşya, tekstil, hazır giyimde Türk markalı ürünler Avrupa’ya doğru akmaya başladı.
Eş dost aile ziyeretleri devam etse de tatil için ayrılan zamanların çoğu turizm beldelerinde geçirilmeye başlandı. Anavatanlarında milyarlarca Euro bırakan Avrupa Türkleri, turizm başta olmak üzere, düğün-organizasyon, kuyumcu, konut ve tekstil sektörlerine de can kattı. Avrupalı Türklerin 2016’da Türkiye’ye yaptıkları ziyaretlerde harcadıkları para 2 milyar 604 milyon lira oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışı Türklere ‘komşunu da al gel’ çağrısıyla bu yıl turizm ve ekonomiye daha da büyük katkı sağlayacağı tahminleri yapıldı. Bu arada Türkiye’deki esnaf da bu pastadan daha fazla pay alabilmek için çeşitli kampanyalar düzenledi. Bazı düğün salonları Avrupalı Türklere özel internet üzerinden yüzde 15 iskonto yaparken, mobilyadaki KDV indirimleri de bu alana canlılık kazandırdı. Dövizdeki yükseliş ile birlikte gayrimenkul sektörünün de bir hareketlilik beklentisi arttı.
4 YILDA 41 BİN KONUT
Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, yurt dışı Türklerin, Türkiye’ye geliş amaçlarının artık sadece akraba ziyaretlerinden kaynaklanmadığını, bunun yanında başta Antalya olmak üzere Bodrum, İzmir ve İstanbul gibi kentlere de tatil için geldiklerini söyledi. Şen, son 4 yılda gurbetçilerin Türkiye’de 41 bin gayrimenkul aldıklarını belirtti. Eskiden Almanya’da ev alan Türklerin bu ülkede artan İslamofobi ve Türkofobi nedeniyle yavaş yavaş yatırımlarını tekrar ülkeye yönlendirmeye başladıklarının altını çizen Şen, “Almanya’daki Türkler açısından Cumhurbaşkanımızın dediği gibi düğünler Türkiye’ye yönlendirilebilir. Bu ekonomiye ciddi etki yapar” dedi.
İstanbul Toplantı ve Düğün Salonu İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Ümit Yaşar Demir de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurttaşlara yapmış olduğu çağrı üzerine sektörde faaliyet gösteren bazı düğün salonu işletmecilerin Avrupalı Türklere ve hatta komşu ülkelerdeki insanlara yüzde 10-15 indirim sağladığını söyledi. Demir, Son dönemde yapılan indirimlerle düğünlerin artık ertelenmediğini ve düğün organizasyonlarında önemli bir artış olacağını vurguladı.
Demir, yurtdışından gelip düğün yapacaklar için KDV oranının yüzde 1 olması yönünde teklifte bulunduklarını hatırlatarak şunları kaydetti: “Düğünlerde uygulanan KDV oranının yüzde 1’e düşmesi, yüzde 18-20 ıskonto demektir. Devlete ve işletmeye de zarar değil. Herkese faydalı olur. Bu gerçekleşirse bütün düğünler ülkemizde yapılır. Düğün organizasyonlarında KDV oranının yüzde 18’den yüzde 1’e düşmesi sadece Türk vatandaşları için yabancı ülkelerde yaşayan Türkler için de geçerli olur.”
EN AZ BİR KOMŞU
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de, gurbetçilerin ve yabancıların Türkiye’nin hem dizilerine ve dizilerin çekildiği mekanları ziyaretinde bu yıl artış beklediklerini vurguladı. Palandöken, “Gurbetçilerimiz en az bir komşusunu ülkemize getirsinler. Devletimizde misafir getiren için belli bir prim versin ya da harcamalarına indirim sağlasın. 2015 yılının 32 milyar dolarlık turizm gelirinin yüzde 18.7’si yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımızdan elde edilmiş. Bu sayının artması ile ekonominin bacasız sanayisi olan turizmde bahar havası yaşanacak” değerlendirmelerinde bulundu.
PARAKENDE VE MOBİLYA
İstanbul Ticaret Odası Mobilya Meslek Komitesi Meclis Üyesi Adnan Bostan ise şöyle konuştu; “1 milyon kişinin gelmesi bile mobilyaya olan talebi yüzde 20 artırır. Bazı mobilya markaların toplam cirolarının yüzde 40’ını Afrikalı ve yurt dışından gelenlerden sağlıyorr.”
Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, gurbetçilerin perakende sektörüne katkısını özellikle temmuz ve ağustos aylarında gördüklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Gurbetçilerimiz yaşadıkları ülkelerde bulamayacakları yöresel tatları dönerken buradan alıp götürüyorlar. Özellikle büyük kulüplerimizin ürünlerini satan mağazalar ciddi cirolara ulaşıyor.”