Site icon Türkiye Gazetesi Avrupa

AVRUPALI TÜRKLERİ RAHATLATAN AÇIKLAMA

MİLLETVEKİLİ MUSTAFA YENEROĞLU:

Yurt dışıyla vergi dışında  veri paylaşımı yapılamaz

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Ak Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Hamburg’a gelerek sivil toplum örgütü (STK) temsilcileri ve basın mensuplarıyla görüşerek gündemdeki merak edilen soruları cevaplandırdı.

ERDAL ALTUNTAŞ
HAMBURG – AK Parti İstanbul Milletvekili ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, OECD ülkeleri arasında imzalanan ve 1 Ocak 2018’de yürürlüğe girecek olan “Otomatik Bilgi Transferi” anlaşmasıyla ilgili bilinmeyenleri Türkiye Gazetesi’ne değerlendirdi. Yeneroğlu, Otomatik Bilgi Transferi konusunda kamuoyunda çok fazla bilgi kirliliği oluştuğunu ve vatandaşlarımızın endişelendirildiğine dikkati çekti. Yeneroğlu, OECD Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi kapsamındaki Otomatik Bilgi Değişimi Anlaşmasının vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele etmek maksadıyla imzalandığını vurguladı.

– Türkiye’nin de tarafı olduğu OECD ülkeleri arasında imzalanan Otomatik Bilgi Transfer Sistemi anlaşması konusunda kafalarda hala soru işaretleri bulunmaktadır. Bu anlaşma tam olarak neyi kapsamakta, hangi bilgiler paylaşıma açılmaktadır?

Yeneroğlu:  OECD tarafından geliştirilen 3 Kasım 2011 tarihinde imzalanan “Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi” vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele etmek maksadıyla ülkemiz dışında diğer birçok ülke tarafından da imzalanmıştır. Sözleşme taraf ülkeler arasında bilgi değişimini, eşzamanlı vergi incelemelerini, yurt dışı vergi incelemelerini, tahsilatta yardımlaşmayı ve tebligat yöntemleri ile işbirliği yapılmasını öngörmektedir.
Türkiye’de sözleşmeye ilişkin “Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” 20.05.2017 tarih ve 30071 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Bununla birlikte Türkiye, bazı çekincelerle sözleşmenin kapsayacağı vergileri gelir, kurumlar ve katma değer vergileri ile sınırlı tutmuştur.
Bu sözleşmeyle yabancı ülkelerde mukim kişilerin ve bu kişilerin kontrol ettikleri kuruluşların, Türkiye’deki finansal kuruluşlarda tuttukları finansal hesaplarına ilişkin bilgilerin karşılıklı bildirimi öngörülmektedir.

– Kişisel bilgilerin gizliliği ile ilgili anlaşmaları ve kanunları bilmek her vatandaşın anayasal hakkıdır. Sosyal yardım alsın ya da almasın kendileri ile ilgili kişisel bilgilerin, banka hesap detaylarının ve malvarlığı bilgisinin başka ülkelerle paylaşılıp paylaşılmayacağını bilmek de her vatandaşın yasal hakkıdır. OECD ülkeleri arasında imzalanan Otomatik Bilgi Transfer Sistemi Anlaşması bu mahremiyeti ortadan kaldırıyor mu?

Yeneroğlu : Uluslararası bir sözleşmeden bahsediyoruz. Değindiğiniz husus bağlamında ülkemizde ayrıca kişisel verilerin korunmasıyla ilgili özel bir kanun var. Sözleşme ile bu kanun arasındaki ilişkiyi detaylıca incelememiz gerekir. Mesela bu kanunun beşinci maddesinde ‘kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemez’ hükmü vardır. Ancak burada bazı istisnalar söz konusudur. Dokuzuncu maddedeyse kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası olmaksızın yurt dışına aktarılamayacağı ifade edilmekte, hangi şartlarda paylaşımın mümkün olabileceği belirtilmektedir. Örneğin verilerin paylaşılacağı ülkede, bilgilerin yeterli derecede korunup korunmayacağı önemli bir kriterdir.
Ayrıca bu yasa yurtdışında bilgi aktarımı konusunda Kişisel Verileri Koruma Kuruluna kilit görev vermiştir. Kurul yapacağı çalışmalar doğrultusunda bilgilerin paylaşılabileceği ülkeleri tespit etme yetkisine sahiptir. Ancak herhalükarda şunu unutmamak gerekir: OECD Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’nin Otomatik Bilgi Değişimi başlığını düzenleyen 6. Maddesi; otomatik paylaşım yönteminin ikili anlaşmalarla belirleneceğini hükme bağlamıştır. Dolayısıyla otomatik paylaşım talebinde bulunan ülkeye ilişkin veri paylaşımında bir sakınca görülmesi halinde Türkiye’nin veri paylaşmama hakkı da bulunmaktadır.

– Banka bilgilerinin yanında tapu, hisse senedi, resmi ve özel sigortalar, araç kayıtları da bu kapsamın içinde midir?

Yeneroğlu:  Otomatik bildirim mevduat kuruluşu, yatırım kurumu ve belirli sigorta şirketlerindeki finansal hesaplara yöneliktir. Gayrimenkul, tapu, hisse senedi araç kaydı gibi hususlarda bir paylaşım söz konusu değildir. Ayrıca emeklilik fonları, emeklilik ya da emekli maaşı hesapları ve emeklilik dışı tasarruf hesapları da kapsam dışındadır.

– Paylaşılacak bilgiler geçmişe yönelik olarak da bir paylaşım olacak mı? Olacaksa bu geçmişe yönelik paylaşımın sınırı nereye kadardır?

Yeneroğlu:  Anlaşmanın yürürlüğe gireceği tarihten öncesine yönelik bir bildirim olmayacaktır.  Bunun için hangi ülkelerle hangi kapsamda karşılıklı bildirimin yapılacağının netleşmesi gerekir. Kamuoyunda dolaştığı gibi herhangi bir ülke ile bu anlaşmadan hareketle otomatik bilgi paylaşımı söz konusu değildir. Hangi ülke ile bilgilerin paylaşılacağı hususu ilgili ülke ile karşılıklı anlaşmaya tabidir. Bu 6. Maddede açıkça belirtilmektedir. Uzman iddiası ile kamuoyunda vatandaşımızı endişelendirenlerin bazıları anlaşmayı okumamış gibi.

– Bu bilgilere ilgili ülkeler; otomatik olarak mı, Türkiye’den bilgi istemek sureti ile mi yoksa sadece mahkeme kararları veya adli takip üzerine mi ulaşabileceklerdir?

Yeneroğlu:  Türkiye’deki finansal kuruluşlar Türkiye’de mukim olmayan yabancı kişi ve kurumların mali hesaplarını önce Türk Maliyesine, Türk Maliyesi de diğer ülkelerin mali otoritelerine bildirecektir. Aynı zamanda Türk vatandaşlarının yurtdışındaki finansal hesapları diğer ülkelerin finansal kuruluşları tarafından önce kendi vergi idarelerine oradan da Türk Maliyesi’ne ayrıca bildirilecektir. Bilgi paylaşımı söz konusu talep üzerine veya otomatik olarak olabilir.

– T.C Anayasası’nın 62. maddesine göre Devlet, yurtdışındaki vatandaşlarının haklarını korumakla mükelleftir. Bu çerçevede vatandaşlara gerekli bilgilendirmelerin yapılması ve cezai takibata uğramalarının önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu konuda hükümetimizin bir çalışması var mı? Neler
yapılıyor?

Yeneroğlu:  Bahse konusu olan sözleşme kapsamında bilgilerin sadece vergi amaçlı kullanılabileceği yer almaktadır. Bu amaç dışında kullanılması sözleşmeye aykırıdır. Bu kapsam dışındaki kullanımlar Türkiye’nin yazılı izni alınmadan paylaşılamaz ve ispat aracı olarak kullanılamaz. Bu durumda Türkiye’ye ve yaşanılan ülkedeki ilgili makamlara bilgi verilebilir ve gerektiğinde dava açılabilir.

– 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe giderecek olan OECD ülkeleri arasında imzalanan Otomatik Bilgi Transfer Sistemi Anlaşması ne tür kolaylıklar getirecek? Vatandaşımızın aleyhine olabilecek mahrem bilgiler nasıl saklanacak?  Bu konudaki vatandaşımızın tedirginliği nasıl giderilecek?

Yeneroğlu: Öncelikle bilgi paylaşımının hangi ülkelerle nasıl olacağını henüz netleşmemiştir. Sözleşmede yukarıda değinilen temel hususlara yer verilmektedir. Bunun ötesinde şu aşamada bir şey söylemek mümkün değildir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Ak Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Hamburg’a gelerek sivil toplum örgütü (STK) temsilcileri ve basın mensuplarıyla görüşerek gündemdeki merak edilen soruları cevaplandırdı.

Yeneroğlu, STK kanaatlerinin alınması için böyle toplantılar düzenlediklerini belirterek “Böylece vatandaşlarımız da sorunlarıyla ilgilenildiğini ve takip edildiğini görüyorlar. Arzu ettiğimiz yurtdışı vatandaşlar politikasının daha iyi seviyeye gelebilmesi için herkes bu sürece sahip çıkması lazım. Dil ve kültür birikiminin muhafaza edilmesi ve geliştirilmesi lazım” dedi. Yeneroğlu STK temsilcileriyle kültürel geleneklerin korunması, eğitim, kültür, siyaset, mavi kart, öğretmenlerin sorunları ve Diitib’e yapılan haksız köşeye sıkıştırmalar konusunu da ele aldıklarını belirterek, son ayların merak edilen konusu otomotik bilgi transferi anlaşması hakkında da detaylı açıklama yaptı. Yurtdışında uzun yıllar ikamet eden ve daha sonra Türkiye’ye yerleşen vatandaşlara yönelik kurumsallaşma noktasında birçok çalışmaların bulunduğunu anımsatan Yeneroğlu, ”Fakat bu siyasetin hızına ve gerginliklerine bağlı olarak ilerliyor. Biz elimizden geldiğince çalışmalarımıza ara vermeden, güncel ilişkilerin olumsuzluklarından etkilenmeden yolumuza devam ediyoruz” dedi.

İşte Yeneroğlu’nun açıklamalarından çarpıcı ve en çok merak edilen soruların cevapları:

– Mavi kartın kullanım alanı genişliyor? Yeni gelişmeler neler?

Mavi kartın resmi bir belge olarak kabul edilmesiyle ilgili özellikle taşralarda eksiklikler vardı. İki hafta önce İçişleri Bakanı müsteşarı ile yaptığımız görüşme neticesinde Mavi Kartla işlem yapılmasında sorun çıkartılmamasına yönelik taşradaki kurumlara tebligat gönderilecek. Hesap açılamaması ve kredi çekilememesi yönünde sıkıntılar vardı. Bunları asgariye indirerek mavi kartın her yerde tanınır hale getirilmesini sağlamak için uğraşıyoruz. Bunda sonra banka hizmetlerinde mavi kart resmi belge olarak kabul edilebilecek.

– Emeklilik konusundaki son gelişmeler nelerdir?

Türkiye, yurtdışındaki vatandaşına emeklilik imkanı sunan dünyada tek ülkedir. Dolayısıyla bunun mavi karta geliştirilmesi gibi bir durum söz konusu değil. Çünkü mavi kart vatandaşlarımıza sunulan özel bir imtiyazdır. Yine bunu dünyada sunan tek ülke Türkiye’dir.
Vatandaş olmak sadece hak sunmuyor. Bunun yanında bazı yükümlülüker de getiriyor. Yani Türkiye’de yaşayan her vatandaşla aynı haklara sahip olunamayacak kurallar da var.

-Emekli olanların Almanya’da çalışamamasıyla ilgili sıkıntılar vardı. Bununla ilgili bir çalışma oldu mu?

Bizim vaadimiz neydi? Yurtdışındaki vatandaşımız en azından yarım gün çalışabilsın. Her ülkenin kendine göre kuralları var. Bu meseleleri irdeleme konusunda bir çok çalışma yapıldı.  Türkiye mevzuatına uyarlanması konusuyla ilgili süreç daha devam ediyor. Ümit ediyorum ki 2018 yılı içerisinde bitirilerek yürürlüğe girecektir. Bu konuda vatandaşlarımıza verdiğimiz söz var ve bunu yerine getirmemiz gerekiyor.

-AGİT’in 57 ülke arasındaki otomotik bilgi transferi anlaşması Avrupalı Türkleri ne kadar etkileyecek?

Bu konuda çok yanlış bilgilendirmeler var. 2011 yılında AGİT bünyesinde karşılıklı vergi konularında idari yardımlaşma sözleşmesiyle ilgili bir meseledir. Bunun muhtevası karşılıklı vergilendirmeyi şeffaf hale getirmek, karşılıklı vergi kaçakçılığını mümkün mertebe önlemektir. Vatandaşımızın lehine ve alehyine boyutları var. Örneğin vatandaşımız Almanya’da sosyal yardım alıyor olabilir. Bir banka o kişinin içerde parası olup olmadığıyla ilgili bilgi verebilir ama içeriğiyle ilgili bilgi veremez. Bu zaten Almanya için de mümkün değil. O akla aykırı olur. Emlak ve gayri menkulleriyle ilgili de bilgi vermesi sözkonusu değil. Burda sözkonusu olan hesap bildirimi yapılabilir. Bu sadece gelir vergisi kapsamında değerlendirilebilir. Bunun ötesinde değerlendirme yapılamaz ve ıspat aracı olarak da kullanılamaz. Uluslararası anlaşmalarda böyle bir mevzuat yok. Türkiye bu anlaşmaya imza attı ama hangi ülkelerle ilgili bilgi paylaşımı yapılacağıyla ilgili bir çalışma yapmadı daha. Bu özel anlaşma ve çalışmalarla somutlaştırılması gerek. Şu ana kadar bu konuyla ilgili somut bir adım atılmadı.

-Peki geçmişe dönük işlem yapılabilir mi? Türkiye bu bilgileri verir mi?

Kesinlikle hayır. Geçmişe yönelik bir uygulama olmayacağı zaten mevzuatta açık bir şekilde belirtiliyor. Vatandaşın burda tedirgin olmasına gerek yok. Zaten Türkiye’de emlağı olan birisi Almanya’da vergi ödemez ki. Emlak nerdeyse onun vergisini orda ödersiniz. Bu tüm dünyada aynı şekilde geçerlidir.
Bir de şu var. Türkiye’de geçen yıl “Kişisel Verileri Koruma Kanunu” çıkarttık. Yurtdışındaki farklı ülkelerle bilgi paylaşımında bulunulmamasını mevzuata aldırarak vatandaşlarımızı koruma altına aldırdık. Bu çok önemli. Hatta vatandaşımızın menfaatine aykırı bir durum olabilir mi diye de “Kişisel Verileri Koruma Kurulu” adı altında bir kurul koyduk oraya. “Acabalık” sorular olursa bu konu kurula gider, kurul buna karar verdikten sonra ancak bu bilgiler paylaşabilir. Kurum onay vermeden kesinlikle böyle bir şey olması söz konusu değil. Kurul karar verirse de “şu kişinin şu bankada hesabı vardır, parası vardır” denilir. Paylaşılacak en fazla bilgi budur, daha fazlası yok. Kamuoyunda dolaşan bilgilerin yapılan anlaşmayla hiç alakası yok.

– Almanya’daki boşanmaların Türkiye’de tanınması ne zaman geçerli olacak?

Almanya’daki boşanmaların Türkiye’de kabul edilebilmesi için bir kanun çıkardık. Bunun çok önemli bir ihtiyaca cevap verdiğini düşünüyoruz. Vatanadaşımız 2-3 bin euro para vermesin, yıllarca beklemesin. Bunun için konsolosluklarda bunu tescil ettirebilsin istiyoruz. Bununla ilgili yönetmelik çalışması sene sonuna kadar bitecek. 2018 itibari ile konsolosluklarımızda ve Türkiye’deki bazı yerlerde vatandaşımızın işlem yapacağı şekilde süreci hızlandırıyoruz. Bu kuraldan herkes istifade eder diye de bir şey olmaz. Kişiden kişiye değişir. Bizim derdimiz genel ve ortak sorunlara çözümler getirmektir. Bu mevzuat herkesin sorununu çözecek anlamına gelmesin.

-Askerlikle ilgili 2018’de herhangi bir değişiklik olacak mı?

Askerlikte 1000 euro ile ilgili herhangi bir değişiklik yok, olmaz da zaten. Bunu fazla konuşursak millette tedirginlik olur. Ama şöyle bir sıkıntı var. Vatandaşlar askerlik ücretini konsolosluklarda ödeyemiyor ve verilen bankadan yapması gerekiyor. Biz onu değiştiriyoruz. Vatandaş bundan sonra dövizli askerlik bedelini yeni yıl itibariyle konsolosluklarda ödeyebilecek diye bir kolaylık sağlayacağız. Yani aracı bankalara ihtiyaç olmayacak.
Ayrıca Milli Savunma Bakanıyla görüşerek insanların askerlik bedelini ödeyebilmesi için üç yıl çalışma şartını ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Örneğin yurtdışında doğmuş, orada tüm eğitimini yapmış gençler de faydalansın bundan. 18 yaş altında en az 5 yıl Almanya’da eğitim almış ve hala yurtdışında yaşayan gençlerimiz, üç yıl şartından muaf olsunlar diye bununla ilgili düzenleme üzerinde çalışıyoruz.  Zannedersem yılbaşından sonra bu da yürürlüğe girecektir. 38 yaşını dolduranlar ile ilgili de bir çalışma yapıyoruz ama içeriği hakkında henüz bir şey söylemek erken olur.

-Türkiye-Almanya ilişkilerindeki gerginlik ne zaman biter? Bu gerginlik ticari ilişkileri nasıl etkiliyor?

Almanya ile Türkiye’nin son zamanlarda aralarının gergin olmasından dolayı ticari ilişkilerimizde zarar görülmedi. Almanya’ya ihracatımız 15 milyar euro üzerindeyken, ithalatımız da 21 milyar euro civarındadır. 37 milyar euro’ya yakın ticari hacmimiz bulunmakta. Türkiye ayrıca Avrupa Birliği’nin (AB) beşinci büyük ticaret ortağıdır. AB’nin Türkiye’ye, Türkiye’nin de AB’ye ihtiyacının olduğu rakamlarla ortaya çıkıyor.

 

Exit mobile version