Uzmanlara göre Pakistan’da hükûmet krizi, Macaristan ve Sırbistan’da seçim sürprizi, Ukrayna krizi ile kendini gösteren ABD, Rusya ve Çin eksenindeki sürtüşmelerden bağımsız değil.
YILMAZ BİLGEN
Pakistan’da Başbakan İmran Han’ın görevden alınması ve Cumhurbaşkanı tarafından meclisin feshedilmesinin yankıları sürüyor. İmran Han, yaşananları dünyaya “bir ABD darbesi” olarak duyurdu. Bu arada Batı blokunda da dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Macaristan’da Başbakan Victor Orban, kendisine karşı birleşen altı partiyi sandıkta mağlup etti. Uzmanlara göre, iki ülkedeki gelişmeler Ukrayna kriziyle kendini gösteren Doğu Batı çatışmasından bağımsız değil.
YENİ BİR DÖNEME GİRİLDİ
Onlardan biri olan KAFKASSAM Başkanı Prof Dr. Hasan Oktay, Ukrayna krizinin farklı coğrafyaları derinden etkileyeceğini söylüyor. Oktay’a göre “Avrupa’da yeni bir döneme girildi. Macaristan ve Sırbistan’daki seçimlerde Batı blok kaybetti. Budapeşte yönetimi Putin’in ileri karakolu durumunda. Buna Sırbistan ve seçimi kazanan Vuçiç faktörü de eklendi. Rusya, Avrupa içerisinde siyasi kararlara daha güçlü nüfuz edebilme şansını yakaladı, Macaristan üzerinden AB’yi kısmen bloke edebilir. Farklı coğrafyalarda birçok ülkeyi sarsacak gelişmeler yaşanabilir. Bunlar arasında en stratejik olanı Pakistan. ABD, Çin ve Rusya’ya yakınlaşan Pakistan’ı en azından nötr hâle getirmek istiyor. ABD’nin ajandasında Çin’e yapılacak müdahale önemli bir yer tutuyor. Pakistan’ı da bu müdahalenin manivelası olarak görüyor. ABD için bu ülkeyi kaybetmek büyük bir felaket demek. ABD tam olarak kontrol edemese de nötr bir Pakistan ısrarından hiçbir biçimde vazgeçmez; bu amaç uğruna da her yola başvurabilir” görüşünde.
TARİHÎ YOL AYRIMINDA
Pakistanlı akademisyen Dr. Vakar Badişah, ülkesinin tarihî bir yol ayrımında olduğunu söylüyor. İktidar partisi ve muhalefetin makul bir noktada anlaşmaması durumunda sokakların hareketleneceğini belirten Vakar Badişah “İmran Han bu süreci başlatan aktör değildi. Bir Kuşak Bir Yol projesi başta olmak üzere birçok konuda iş birliği Nevaz Şerif döneminde başladı. Pakistan genel anlamda ABD ile yürütülen ittifaka son 15 yılda 70 bin insanını feda ederek ağır bir bedel ödedi. Öte yandan ticari, ekonomik, askerî ve siyasi olarak da kazanan taraf olmadı. Bu sebeple alternatif arayışları başladı. Çin’le ticari ve siyasi yakınlık kuruldu. Muhalif kanatta 10 parti var. Bunlar genel olarak ABD-AB ekseninde kalma iddiasında. Hükûmet ise Çin ve Rusya ile bağların güçlendirilmesi yönünde adımlar atıyor. Çin ya da ABD dostluğu çözümün anahtarı olamaz. Pakistan her şartta bağımsız karakterini korumak zorunda. Bu oyunu millî politikalarla bozabiliriz. Şayet ortak akıl ve sağduyu ile hareket edilmezse etnik ve mezhep çatışması devreye girer. Bu noktada çözümün tek adresi olarak ise ordu ve darbe seçeneği kalır. Ordunun tavrı çok önemli. Şu an en iyi çözüm erken seçim. Ancak bu seçim çok farklı sonuçlara gebe” şeklinde konuştu.
MUHTIRA NEYİN HABERCİSİ?
ANKASAM bölge uzmanlarından Doğacan Başaran ise Pakistan’da yaşanan olaylarda dış müdahale yanında iç dinamiklerin büyük etkisi olduğunu ifade ediyor. Başaran “Ordu her ne kadar olayların dışında olduğunu belirtse de yönetim kademesinde İmran Han’a karşı ciddi tepkiler mevcut. Bu kapsamda Kara Kuvvetleri Komutanı General Kamer Bacva’nın 3 Mart’ta İmran Han’a yönelik istifa daveti önemli bir yer tutuyor. İmran Han, Pakistan’da bir tür muhtıra olarak değerlendirilen olay sonrası Kamer Bacva’yı görevden almak ve yerine eski istihbarat başkanı Faez Hamid’i getirmek istese de bu girişiminde başarılı olamadı” dedi.