İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ertuğrul Karaçuha, deprem gibi kriz anlarında telefon görüşmesi yerine mesajlaşmanın tercih edilmesi gerektiğini belirterek, “Mesajlaşarak haberleşilirse şebekede trafik olmaz ve ses kanalı şebekelerde kullanılır hale gelir. Bu da ihtiyacı olan kamu kurum ve kuruluşlarının kriz anlarında sesli görüşme yapabilmesini sağlar.” dedi.
İstanbul’da dün meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki deprem sonrasında telefon şebekelerinde sorun yaşanmaya başladı ve çok sayıda kullanıcı sesli arama gerçekleştiremedi.AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ertuğrul Karaçuha, deprem sonrası şebekelerde problem yaşanmasının temel sebebinin, çok sayıda kullanıcının aynı anda sesli arama yapma talebinde bulunması olduğunu söyledi.
Deprem esnasında sallantılardan dolayı bazı santrallerde elektrik kesintisi yaşanmış veya sistemlerin kendisini kapatmış olabileceğini aktaran Karaçuha, “Bu durumlar gerçekleşme ihtimali olsa da düşük olasılığa sahip. Deprem sonrasında şebeke problemi yaşanması herkesin aynı anda sesli arama yapmaya çalışmasından kaynaklanıyor.” diye konuştu.
Karaçuha, sesli aramalarda problem yaşanmasına rağmen WhatsApp aracılığıyla iletişimin sağlandığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Şebekelerde ses, veri gibi farklı kanallar bulunuyor. WhatsApp aracılığıyla sağlanan iletişim, ses kanalından farklı bir kanalda gerçekleşiyor. Bu nedenle sesli aramalarda problem yaşanırken WhatsApp’la yapılan haberleşmelerde şebeke bunu kaldırabiliyor. Deprem gibi kriz anlarında gerekli olmadıkça telefon görüşmesi yapılmamalı, mesajlaşma tercih edilmeli. Mesajlaşarak haberleşilirse şebekede trafik olmaz ve ses kanalı şebekelerde kullanılır hale gelir. Bu da ihtiyacı olan kamu kurum ve kuruluşlarının kriz anlarında sesli görüşme yapabilmesini sağlar.
“DÜNYADA HİÇBİR ŞEBEKE BÖYLE BİR TRAFİĞİ KALDIRAMAZ”
Prof. Dr. Ertuğrul Karaçuha, dünyada hiçbir ülkenin kriz anlarında yoğun talebi karşılayabilecek bir telefon şebeke altyapısına sahip olmadığını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu: