Mersin’de yapılması planlanan ve ilk etapta 3 bin 500 kişiye istihdam sağlayacak 150 milyon dolarlık yatırım, Alman destekli olduğu iddia edilen sözde çevrecilerin engeli ile karşı karşıya.
CABİR TURĞUT
Mersin’de kurulması planlanan 150 milyon dolar değerindeki balık çiftliklerinin kente sağlayacağı onlarca katkının yok sayılarak, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin sabote edilmesi halkı isyan ettirdi. Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda su ürünleri ihracatını 1,5 milyar dolara çıkaracak ve ilk etapta 3 bin 500 kişiye istihdam sağlayacak balık çiftlikleri yatırımı sözde çevrecilerin engeli ile karşı karşıya. Hem balıkçılık hem de devasa nükleer santral projesinde aynı derneklerin Alman vakıflarının desteğiyle eylem yaptığı, halkı devlete karşı kışkırttığı iddia ediliyor. Akdeniz Silifke Çevre Doğa ve Kültür Derneği (AKDER) Başkanı Kerim Parlatan, balık çiftliklerinin kurulmasını isteyen yöre halkının protestocu gruplar tarafından sindirildiğine dikkat çekti.
ALMANLAR FONLUYOR
Parlatan “Buradan açıkça ilan ediyorum, Türkiye’nin balıkçılıkta dünya ikincisi olmasını ve çıtayı daha da yukarıya çekmesini hazmedemeyen bu protestocu gruplar Alman beslemesidir. Alman vakıfları bu protestoculara maddi destekler vererek, işi sabote ediyor. Anamur, Bozyazı, Aydıncık ve Silifke’ye yapılacak yatırımlara hep aynı çevreler karşı çıkıyor” dedi. Parlatan, yerel halkın projenin destekçisi olduğunu ve şehrin kalkınması adına bu yatırımı 10 yıldır beklediğini belirtti.
AVRUPA’NIN İŞİNE GELMEZ
Türkiye’nin su ürünleri ihracatında önemli bir ivme kazandığını, bu durumun da Avrupalı ülkelerin işine gelmediğini ifade eden Parlatan “Devletimiz kararlı, balık çiftliklerini ülke genelinde yaygınlaştırmak istiyor. Ege tarafında ciddi yatırımlar var. Şimdi Akdeniz’de de bu çiftliklerin yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılıyor. En uygun yer olarak da Mersin’i görmüşler. Burası Antalya ve Ege gibi değil, turizm yok. İş alanları açmak için daha müsait. Balık çiftlikleri projesi de bunun bir örneği. Ama istemiyorlar. Neden? Çünkü burada gerçekleştirilen hamleler Almanya’nın, Hollanda’nın, Yunanistan’ın ve bütün olarak Avrupa’nın işine gelmiyor. Birkaç tane vasıfsız derneğe para akıtarak toplumun Akdeniz’de yapılan projelere karşı çıktığı algısını oluşturmaya çalışıyorlar. Bu dernekler yalanlar söylüyor, vatandaşlarımızı galeyana getirmeye çalışıyor, ÇED sürecini sabote ederek, yatırımı engelliyor” şeklinde konuştu.
TAŞINMA İDDİASI KÜLLİYEN YALAN
Türkiye Su Ürünleri Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkan Yardımcısı İhsan Bozan da Mersin’de kıyıya en yakın çiftliğin 2 bin 800 metre mesafede olacağını aktardı. Bozan “Yakın zamanda üretime açmayı planladığımız Dana Adası ve Aydıncık bölgesi açık deniz, körfez veya koy değil. Çok yoğun bir üretim olmayacak. Çevreye etkisi kesinlikle yok” dedi. ‘Balık çiftliklerinin Muğla bölgesinden sökülüp, Mersin’e getirileceği’ şeklindeki iddiaları da yalanlayan İhsan Bozan “Bodrum’da bugüne kadar çiftliklerin kapatılması veya taşınması yönünde verilmiş herhangi bir karar söz konusu değil” diye konuştu.