Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 41. Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle;

“ÜLKEMİZ 2019’DA YENİ BİR SEÇİM SİSTEMİNE GEÇİYOR”

Muhtarlar 1890’lu yıllardan beri seçimle göreve gelir, atanarak değil. Ülkemizde muhtarları görmezden gelerek hiçbir iş hakkıyla başarmamak mümkünde değildir. Ülkemiz 2019’da yeni bir seçim sistemine geçiyor. Yeni yönetim sisteminde muhtarlarımızın yine çok önemli görev üstleneceklerine inanmıyorum.

“TÜRKİYE’NİN KAYBEDECEK TEK BİR DAKİKASI YOKTUR”

 

Son 15 yılda ülkemiz her alana ciddi ilerlemelere ve gelişmeler kaydetti. Türkiye’nin kaybedecek tek bir dakikası yoktur. Şimdi bunu reformlarla taçlandırmamız lazım. Muhtarlıklarımızı da bu sürecin dışında görmüyoruz. İnşallah el birliğiyle ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracağız. Her vilayetimiz bir başka güzelliğe sahip. Bu coğrafyada kurduğumuz son devletimizin 94. yıldönümünü geçtiğimiz günlerde yaşadık. Vatanımızı birliğini, milletimizin beraberliğini korumak için hep birlikte çalışıyor mücadele veriyoruz.

“BU İHANET BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU”

15 Temmuz ihaneti bu sinsi ihanetin bu sinsi niyetin artık gizlenmez hali olarak karşımıza çıtı. Alçak işgal girişimde kullanılan kuklalar içeridendi, dışarıdan olanı halletmek kolay ama içeriden olunca iş farklı. Milletimiz için bu ihanet bardağı taşıran son damla oldu. Ben milletle iftihar ediyorum, bu milletin ferdi olmaktan guru duyuyorum. Devletin emaneti silahları millete çeviren bu hainler Türkiye’yi teslim alacak zannetti. O gece aslanlar misali dimdik duran vatandaşlarımızın yaptıklarını kelimelerle ifade etmek yetmez.

MEHMET AKİF’İN SÖZLERİ…

Akif ne diyor? Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz. Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun, Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun. Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa, Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa, Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar. Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsa, Değil mi cephemizin sinesinde iman bir; Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir, Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz, Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz! 15 Temmuz gecesi meydanlara dökülün dediğimiz zaman tereddüt etmediler. Ve onlarla meydanlarda buluştuk. F-16, helikopterler bomba yağdırıyordu. Ama halkım bunların hiçbirinden kaçmadı. Ne bu millete, annelerine babalarına. Hamdolsun akşam olmadan bu ihanet girişimi bastırıldı.

” ER YA DA GEÇ…”

FETO denilen alçağın arkasından giden kulları, onlar neredeler? İşte bir kısmı şu anda cezaevinde, bir kısmı yurt dışına kaçtı öyle veya böyle. Ama Pensilvanya’daki oradan ayrılamıyor. O nereye sığındı? O da Amerika’ya sığındı. 1999 yılından beri kendisine ayrılmış olan bir yerde, 400 dönümlük arazide, orada adeta köleleriyle beraber yaşıyor. Nereye kadar yaşayacaksın? Er veya geç hak yerini bulacaktır. Çünkü çok mazlumun ahını aldın. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Bu çıkacak. Seninle beraber bu zulme ortak olanlar da bunun hesabını verecekler.

Biz bu ülkeyi, bu milleti 1 dolara satan, çukur eylemleriyle bölmeye çalışan şerefsizlerin emir aldıkları yerlere boyun eğmedik, eğmeyeceğiz.

ERDOĞAN’DAN GAZİLERE SALDIRAN MAGANDALAR İÇİN SERT SÖZLER!

Bu vesile ile Ankara’da gazilerimize ve ailelerine yapılan saldırıyla ilgili üzüntülerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz, yadigardır. Bu insanları başımızın üzerinde taşısak yeridir. Bu şehir magandaları, bu teröristleri bu zihniyetin bu ülkede nasıl barınabildiğini, başımızı ellerimizin arasına alıp düşünebilmemiz lazım. Demek ki bir yerlerde yanlışımız var. Gaziliğin, şehitliğin, ezanın, bayrağın ne demek olduğunu tüm çocuklarımıza en güzel şekilde öğretmeliyiz.

“FETÖ’NÜN ELİNE GEÇSEYDİ HALİMİZ NİCE OLURDU!”

Darbe girişiminden çok önce FETÖ için tabanı ibadet ortası ticaret tavanı ihanet tehşisinde bulunmuştum. Hatta 2010’dan beri hep söyledim, kimse bahane uydurmasın, bunların bankasında paralarınız varsa paralarınızı alın. Sanki bunları dememiş gibi elinde ne var ne yok oraya yatıranlar vardı. Bunca zaman söyledik, artık bilsen ne olur bilmesen ne olur. Hukukta bir kaide var: Aslında onların bunu da bilmesi gerekir. Bilmemek mazeret değil. Meydanlarda bağırdık, haykırdık. Her fırsatta örgütün karanlık yüzünü anlattım. Paralel bir çete olduklarını dile getirdik, açıkça ikaz ettik. Hem insani hem ahlaki görevimizi yerine getirdik. Şayet 15 Temmuz başarılı olsaydı ve Türkiye 90 milyon vatandaşı ile FETÖ’nün eline geçseydi halimiz nice olurdu?

“O GECE SEVİNCİNDEN ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA BİRBİRİNE SARILANLARI BİLİYORUZ”

Çanakkale’de Kurtuluş Savaşı’nda başaramadıklarını 15 Temmuz’da başarmış olmayacaklar mıydı? O gece sevincinden çığlık çığlığpa birbirine sarılanları biliyoruz ama şu an paylaşmıyoruz. Uluslararası toplantılarda birileriyle paylaşıyoruz. Biz bu ülkeyi bu milleti 1 dolara satan, çukur eylemleri için emir aldıkları şerefsizlere boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Biz İstiklal Marşımızı sadece bir şiir olarak görmüyoruz. Bu alçakların yanında olanları affetmedik, affetmeyeceğiz, bu milletin geleceğine göz dikenleri hiçbir zaman affetmeyeceğiz.

“DİKTATÖRLÜĞÜN OLDUĞU BİR YERDE ÖYLE KONUŞAMAZSIN!”

MHP’nin ülkemizin menfaati olan konularda yanımızda yer almasını takdir ediyorum. Ana muhalefet partisinin FETÖ’den PKK’ya tüm terör örgütlerinin borazanlığını yapan tavrı karşısında üzüntümü ifade etmek istiyorum. Şahsımı diktatörlükle tasvif eden bu zihniyeti halkıma özellikle ben halkıma havale ediyorum. Diktatörlüğün olduğu bir yerde öyle konuşamazsın. Ne senin genel başkanın ne de sen öyle konuşamazsın. 2019 büyük bir imtihan. Ben inanıyorum ki 2019’da Mart ve Kasım seçimlerinde halkım gereken dersi bunlara gerektiği şekilde verecektir. FETÖ yapılanması konusunda ağızlarına geleni söyleyenler bugün FETÖ’nün yol arkadaşı kesildi. FETÖ’nün dinle imanla ezanla bir ilişkisi yok, tam tersine bu yapı bir araç işte o zaman 180 derece çark ettiler. Gazetesine sahip çıktılar, söz haklarını FETÖ’nün emrine sundular.

“NİYE YEŞİLKÖY’DE OTURDUN, TANKIN GİTMESİNİ NİYE BEKLEDİN?”

En son 15 Temmuz’a kontrollü darbe dediler. Madem kontrollü darbeydi. Niye Yeşilköy’de oturdun, tankın gitmesini niye bekledin, onlarla gidip niye anlaştın, Belediye başkanının kahvesini niye yudumladın, kontrollü bir darbe varsa aktirislerinden biri sensin, o takın içindekiler sana yol verdiler. Hani darbe olsa tankın üzerine sen çıkacaktın. Ne oldu? Sana kaçmak yakışır kaçmak, sen çıkamazsın. O günde sana yakışanı yaptın. Bu yiğit işidir, er işidir, sende o yürek yok. Kürekçi olmak başka şey yürek sahibi olmak başka şey.

“ALLAH ŞAŞIRTMASIN ŞU HALE BAK”

Milletimizin değerleri ile bağları öylesine kopmuştu ki, CHP’li ilçe belediyesi mahalle komiteleri için yapılacak seçimde 5’te 1 oranda eşcinsel kotası koyabiliyor. Allah şaşırtmasın, şu hale bak ya. Böyle nereye savrulacağı belli olmuyor. Biz bu partinin hangi söylediğini dikkate alalım. Konuşmaya değer bulalım. Milletimizin değerlerine savaş açanlarla işimiz olmaz.