Site icon Türkiye Gazetesi Avrupa

DİTİB’TEN AFRİN AÇIKLAMASI

Merkezi Almanya’nın Köln şehrinde yer alan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği ( DİTiB ) Afrin bahane edilerek, Almanya’daki camilere yönelik hain saldırılar ile ilgili açıklama yayınladı. DİTİB basın açıklamasında,  camilere yapılan saldırıların asla kabul edilemez olduğu ve suçluların bir an önce yakalanması temennisinde bulunuldu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: ” Suriye’nin Afrin ‎bölgesindeki güncel çatışmalar bahane edilerek ‎DİTİB camileri sosyal ağlarda ve medya ‎tartışmalarında açıkça hedef gösterilmektedir. ‎Maalesef son iki günde iki DİTİB camisi terör ‎saldırısına maruz kalmıştır. Bunların başkaları ‎tarafından da taklit edilmesi sonucu saldırıların ‎artmasından endişe edilmektedir. Bu ‎gelişmelerden DİTİB camiamız büyük endişe ‎duymaktadır. Fitne ve adaletsizlik, her türlü terör, ‎şiddet ve şiddete çağrıyı telin ediyoruz.‎ Pazar gününü Pazartesi gününe bağlayan gecede iki ‎camimize (Minden ve Leipzig) yazılar yazılması, ‎boyaların sürülmesi ve pencerelerinin kırılması ‎sonucu yapılan saldırılar, terörist grupların ve ‎sempatizanlarının kriminal potansiyellerini ‎göstermektedir. Artan saldırılar dikkate alınırsa ‎emniyet güçleri, bu tür saldırılara – özellikle siyasi ‎ve aşırı kesimin saldırılarına – karşı Müslüman ‎kuruluşlarını koruma konusunda sorumludurlar.‎ Özellikle bu günlerdeki dualarımız barış içindir. ‎İslam’ın temel prensipleri doğrultusunda adalet, ‎iyilik, sevgi, saygı, hoşgörü ve barış, karşılıklı ‎yardımseverlik ve dayanışma için dua etmekteyiz. ‎DİTİB tarafından camilerde belirli bir duanın ‎yapılması şeklinde bir çağrı yapılmamıştır. Her ‎inanan Müslüman veya DİTİB Camii’nin ihtiyaç ‎durumuna göre barış için dua etmesi kendi ‎vereceği karardır. Mabedler de hangi duanın ‎edileceğine bütün dinlerin inananlarının ve ‎cemiyetlerinin kendisi karar vermektedir ve bu, ‎anayasa tarafından korunmakta olan din ‎hürriyetinin bir parçasıdır. Bu yöndeki bir etkileme ‎ve baskı, hukuka aykırıdır. ‎Güncel durumu da dikkate alarak tekraren ‎gelişmelerin ve taşkınlıkların bilincine varılması ‎yönünde çağrımızı yeniliyoruz. Dilimizdeki ve ‎davranışlarımızdaki saygı, ölçü ve şiddetsizlik ‎daha etkin olmalıdır. Bu konudaki çağrımız ‎hepimiz için, siyaset, medya ve toplumsal aktörler ‎için bugün olduğu gibi her daim geçerlidir. ” denildi.

 

Exit mobile version