Müslümanların Kurban Bayramını kutlayan Aşıkoğlu, âlem-i İslâm ve insanlığın, hakikî anlamda bir bayrama ve sevince kavuşması için birlik beraberlik içinde çalışılmasını istedi

Haber Merkezi
KÖLN – DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğlu, barış ve mutluluğun egemen olduğu, savaşların, akan kan ve gözyaşının geride kaldığı bir dünya temennisinde bulundu. Aşıkoğlu Kurban Bayramı vesilesiyle yayınladığı mesajda, başta Almanya’da yaşayanlar olmak üzere bütün Müslümanların Kurban Bayramını kutladı ve bu günün âlem-i İslâm ve insanlık için hakikî anlamda bir bayrama ve sevince dönüşmesi için dua etti. İslam âleminin 21 Ağustos 2018 Salı günü Kurban Bayramını kutlayacağını hatırlatan Aşıkoğlu, o günlerin hikmet, mağfiret ve bereketle dolu olduğunu hatırlattı. Aşıkoğlu, “Kurban bayramı ve hac, barışın esenliğin; birlik içinde duanın, yakarışın; statülerden arınarak eşitlenmenin; kendini bilmenin, tefekkürün, tezekkürün, yenilenmenin; sabrın, nefisleri terbiye etmenin, hiç bir canı incitmemenin, yok etmemenin, çaresizliği gidermenin, geçmişi idrak etmenin, yoksula, kimsesize, çaresize yakınlaşmanın bayramıdır” dedi.

HAC VE KURBAN
Kurban Bayramı’nda dinimizin en önemli ibadetlerinden olan Hac ve Kurban ibadetinin eda edildiğini bildiren Aşıkoğlu şöyle devam etti: “Kurban Bayramı günleri, Hz. İbrahim’in duasıyla müminlerin tek yürek, tek vücut oldukları, aynı iman ve aynı ruhla mübarek ve mukaddes topraklara geldikleri, tek parça örtülerine bürünerek her türlü ayrıştırıcılığı bıraktıkları, tek merkezde, Kâbe’de tavaf ettikleri, tek meydanda, Arafat’ta toplanarak hac farizasını yerine getirdikleri mübarek zaman dilimleridir. Kurban Bayramı günleri aynı zamanda bütün müminlerin İbrahimî bir arayışla Rabbimizin kendilerine lütfettiği nimetlere şükranlarının bir ifadesi olarak Kurban ibadetini eda ettikleri mübarek vakitlerdir. Hac, bize birliği, vahdeti; kurban ise bize, dini sadece ve sadece Allaha has kılarak O’na teslim olmayı ve nefsimizi terbiye ederek insan neslinden kan akıtmamayı sembol diliyle ifade etmektedir. Hac ve Kurban, aynı zamanda birbirini tamamlayan birer ibadet olarak müminlerin Rablerine olan ilticalarını yansıtmaktadır.”

NELER YAPILMALI
Bayramların sevinçleri büyütme mevsimi olduğunu ve bu bayramda da sevinçlerin dünya çapında büyütülmesi temennisinde bulunan Aşıkoğlu, “Önce kendi gönüllerimiz bir sevinç yumağı hâline gelmeli,
sonra annelerimizin ve babalarımızın gönüllerini şad etmeliyiz ve onların hayır dualarını almalıyız. Çileli eşlerimizi de mesrur etmeliyiz. Evlerin canlı bayramları olan çocukları sevindirmeliyiz ve yılda bir defa
gerçekleşen bu ibadetin coşkusuyla tanıştırmalıyız. Gönüllerin ağır yükü olan küskünlükleri ortadan kaldırmalıyız. Selâmlaşarak, kucaklaşarak, ziyaretleşerek, kurban etlerini dağıtarak,  İkramda bulunarak; bütün sokakların, bütün komşuların, bütün yurdumuzun, İslâm coğrafyasının ve bütün dünyanın gözlerine sevinç taşımalıyız. Evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanlarımızı hatırlamalıyız; öksüz ve yetimlerin,kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerini  yüzlerinin gülmesine ve ümitlerinin yeşermesine vesile olmalıyız. Mülteci kardeşlerimizi de unutmamalıyız. Sevinçlerimize onları da ortak etmeliyiz” diye çağrı yaptı.