Ziyneti KOCABIYIK
Kalp hastalıkları, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ölüm sebepleri açısından ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 250 bin kişiye kalp-damar hastalığı teşhisi konuyor ve bunların yaklaşık 150 bini kalp krizi sebebiyle ölüyor. Son verilere göre 2030 yılında dünya genelinde 23 milyon kişinin kalp kaynaklı hastalıklardan hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor. Bu durumun “gizli bir pandemi” olduğunu söyleyen Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Deniz Şener, önceki yıllarda daha çok ileri yaşlarda görüldüğü düşünülen kalp hastalıklarının son yıllarda daha genç yaşlara kaydığını belirterek “Gençler yaşlarına güvenerek risk faktörlerini umursamadan yaşıyor. Kalp kontrollerini de yaptırmıyor. Bu sebeple kalpten genç ölümler son yıllarda çok arttı” dedi.
BAZILARI DAHA BÜYÜK RİSK ALTINDA
Hemen hemen herkes kalp hastalıklarına yakalanabileceğine dikkat çeken Dr. Deniz Şener, ancak bazı kişilerin bu konuda daha büyük risk altında olduğuna işaret ederek, risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla kalp ve damar hastalıklarından ölümlerin büyük oranda engellenebileceğini ifade etti.
Dr. Şener kalp ve damar hastalıkları açısından risk faktörlerini şöyle sıraladı:
Yaş faktörü: Erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaşın üzerinde olmak
Ailede erken yaşta kalp hastalığı görülmesi: Ailenizde 50 yaşın altında kalp krizi geçiren ya da kalbine işlem yapılan kişiler varsa risk altındasınız. Düzenli olarak kardiyolog kontrolü altında olmalısınız.
Tütün ürünleri kullanımı: Sigaranın kalp ve damar hastalıkları riskini 8 kat artırdığı bilimsel çalışmalarla ortaya kondu.
Hipertansiyon: Yüksek tansiyon hem damar sertliği gelişimini hızlandırır hem de artan kas dokusu koroner dolaşımda değişikliklere yol açar. Koroner damarlarda direnç artar ve rezerv azalır. Bütün bu nedenlere bağlı olarak hipertansiyonu olan kişilerde kalbin beslenmesi bozulabilir.
Kolesterol yüksekliği: Damarların içindeki plaklar kalbe giden kan akışını yavaşlatır. Kalbe yeterli kan ve oksijen ulaşmaması da kalp krizine sebep olur. Kolesterolünüzü tedavi ettirmezseniz 50 yaşından önce kalp krizi geçirme riskiniz artar.
Fiziksel hareketsizlik: Hareketsizlik özellikle genç yaşlarda görülen kalp krizinin en önemli sebebi.
Obezite: Özellikle bel çevresindeki yağlanma kalp krizi sebebi.
Stres: Stres kalbin hızlı çalışmasına sebep olan adrenalin hormonu salgılanmasını artırır. Kalbin hızlı çalışması, ihtiyaç duyduğu kanı pompalamada zorlanmasına, tansiyonun yükselmesine ve damarların büzüşmesine sebep olur. Aşırı hırslı, yarışmacı, saldırgan, kavgacı ve sinirli kişilerde kalp krizi riski daha fazladır.
Diğer sebepler: Diyabet, kadınlarda erken menopoz, depresyon ve uyku problemleridir.
‘DAHA ERKEN’ DEMEYİN, GENÇ OLMAK KORUMUYOR
Sağlıksız beslenme, sigara, stres, hareketsiz yaşam kalp ve damar hastalıklarına sebep olan faktörler arasında yer alırken; bu faktörlerin kontrol altına alınması ve vücudu dikkatli izlemenin hayat kurtarıcı olduğuna işaret eden Dr. Deniz Şener “Bazen genç yaştaki kişiler kalp hastalığından endişe etmek için çok erken olduğunu düşünüp, dikkatsiz davranıyor. Ancak kolesterol dediğimiz atardamarlarda plak oluşumu erken yaşlarda başlayabiliyor. Genç aşırı kiloluysa, ailede kalp hastalığı, diyabet gibi hastalıklar da varsa damarlar bu durumdan erken yaşta ve olumsuz etkileniyor. Damar sertliğine bağlı kalp ve damar hastalığında genetik sebeplerin yanında sağlıksız hayat alışkanlıklarının da etkili olduğu biliniyor” dedi.