İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, araştırmalar, orta sınıf İngilizlerin İslam hakkında diğer sosyal gruplardan daha önyargılı görüşlere sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte, yakın zamanda İngiltere’de yaşayan bir bakan, Müslüman olduğu için görevden alındığını iddia etti. Tüm bu iddialar İngiltere’de İslamofobi’nin (İslamiyet karşıtlığı) artışına işaret ediyor.

Aynı zamanda, başlıca haber kaynakları da Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini anlatırken, bu savaşın ‘Irak veya Afganistan gibi olmayan’ bir yerde gerçekleştiği için “korkunç” olarak tanımlıyordu.

BATI MEDYASINDAN ÇİFTE STANDART

The Guardian, İngiltere basınının Ukraynalı mültecileri “Suriyeli olmadıkları” için memnuniyetle karşıladığını belirterek eleştirdi. Bu tür haberlerin doğrudan İslamiyeti hedef aldığını, Batı’nın ‘terörle mücadele’ yoluyla Müslümanlarla bağlantılı savaşları meşrulaştırdığını vurguladı.

İngiltere’de doğup büyüyen Müslüman yazar Suhaiymah Manzoor-Khan, The Guardian’daki yazısında, Batı ülkelerinin, Müslümanların şiddeti hak eden veya şiddete yatkın olarak işaretlendiğini, Avrupalılar gibi işgal veya savaş mağduru sayılmadıklarını söylüyor. Manzoor-Khan, “Savaş, çoğunlukla Müslüman ülkelerin ve halklarının doğal kaderi veya daimi durumu olarak kabul edilir. Hâl böyle olunca da Müslümanların savaştan ve zulümden uzak yaşama hakları şüpheye düşmektedir.” diyor.

VATANDAŞLIK VE SINIRLAR YASASI SON AŞAMADA

Vatandaşlık ve Sınırlar tasarısı şu anda parlamentoda son aşamasında. Lordlar Kamarası’nın reddettiği ancak milletvekillerinin henüz üzerinde anlaşmaya varmadığı tartışmalı 9. madde, İçişleri Bakanlığı’nın insanları bilgilendirmeden gizlice vatandaşlıktan çıkarmasına izin veriyor.

Söz konusu bu politikanın temelleri aslında 2014 yılında, Göç Yasası ile atıldı. Göç Yasası, İngiltere hükümetine gizli gerekçelerle vatandaşlıktan atma yetkisi verdi. Bu yetkiler gittikçe genişletildi.

Bununla birlikte, bir kişiyi vatansız kılmak uluslararası hukuka aykırıdır ve bu yasa, bir kişinin başka bir devlette vatandaşlığı olmasa bile İngiliz vatandaşlığından yoksun bırakılması için bir boşluk oluşturuyor.

Üstelik bu tür önlemler orantısız bir şekilde siyahileri ve Müslümanları hedef alıyor. Birleşmiş Milletler uzmanları, bunun “özellikle Müslüman ve göçmen topluluklardan gelen insanlar olmak üzere” beyaz olmayan insanların insan haklarını özellikle tehdit ettiği konusunda uyarıyor; 9. madde bir insan hakları ihlali olarak tanımlanıyor.

İNGİLTERE’NİN ‘ÖNLEMİ’ İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE YOL AÇABİLİR

Müslüman yazar Suhaiymah Manzoor-Khan, “Yardım dağıtmak için Suriye’ye gittiği bildirilen birkaç İngiliz Müslümanın vatandaşlıklarının ellerinden alındığını ve vatansız hale getirildiğini düşünün.” diyerek yasanın yol açabileceği sorunlara işaret etti.

Devamında ise, “İslamofobik duygular, cumhurbaşkanı veya başbakan olmanıza bile yardımcı olabilir. Yol açtığı şiddete rağmen İslamofobi gelişiyor. Hindistan’ın iktidar partisi, Twitter’da linç edilen Müslümanları gösteren bir karikatür paylaştı. Uzmanlar, Müslüman karşıtı şiddet çağrılarının ülkeyi soykırım yoluna soktuğu konusunda uyarıyor.” diyerek İslam karşıtı düşüncelerin şiddetini ifade etti.