Suudi Arabistan’da görevinden istifasını açıkladıktan sonra krize sebep olan Lübnan Başbakanı Saad Hariri, iki gün içinde ülkesine döneceğini açıkladı. Hizbullah ve Lübnanlı yetkililer, Hariri’nin baskı altında istifa ettiğini ve Suudi Arabistan’da ev hapsinde tutulduğunu öne sürmüştü. Önceki gün yayınlanan bir röportajda da, Hariri’nin kendisine talimat veren bir kişiden duyduğu rahatsızlık öne çıkmıştı.
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan Hariri, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Ben çok iyiyim, iki gün içinde döneceğim inşallah, biraz sakin olalım. Ailem, Suudi Arabistan’da kalacak.” ifadelerini kullandı.
Hariri, sahibi olduğu Müstakbel kanalına, 12 Kasım’da Riyad’dan verdiği özel röportajda, “Lübnan’ın çıkarları için istifa ettim. Kısa süre sonra Lübnan’a döneceğim ve istifamla ilgili anayasal gereklilikleri yerine getireceğim.” diye konuşmuştu.
Hariri’nin istifası
Saad Hariri, 4 Kasım’da Riyad’da istifa ettiğini açıklamıştı. İstifa konuşmasında, “Hizbullah ve İran’ın bölgeyi istikrarsızlaştırdığını” belirten Hariri, “kendisine suikast düzenlenebileceği endişesi taşıdığını” kaydetmişti.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Hariri’nin istifasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Hariri’nin şu an bulunduğu şartlardan dolayı endişeliyiz. Kendisi Lübnan’a dönmeli ve istifa gerekçelerini açıklamalıdır. Bunu yapmadığı sürece istifası geçerli değildir.” ifadelerini kullanmıştı.
Lübnan’da bazı siyasetçiler ve basın kuruluşları, Hariri’nin zorla istifa ettirildiğini ve Riyad’da ev hapsinde tutulduğunu iddia ediyor.
Saad Hariri kimdir?
Müstakbel Hareketi lideri Saad Hariri (47), 2005 yılında suikast sonucu hayatını kaybeden Lübnan’ın eski Başbakanı Sünni siyasetçi Refik Hariri’nin oğlu.
Lübnan halkının önemli bir kısmı ve başta Fransa olmak üzere bir çok Batılı ülke ve İsrail, Hariri cinayetinden Suriye rejimini sorumlu tutmuştu.
Babasının ölümünden sonra Müstakbel Hareketi’nin başına geçen Saad Hariri, 2009-2011 yılları arasında da başbakan olarak görev yaptı.
Hariri, siyasi kariyerinin yanı sıra babasından kalan inşaat, telekomünikasyon ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketleriyle Lübnan’ın önde gelen iş adamları arasında yer alıyor.
Lübnan’da iki buçuk yıllık krizden sonra 31 Ekim 2016’da Cumhurbaşkanı seçilen Mişel Avn, yeni hükûmeti kurma görevini 3 Kasım 2016’da eski Başbakan ve Müstakbel Hareketi lideri Saad Hariri’ye vermişti. Siyasi gruplar arasında sağlanan uzlaşıdan sonra Müstakbel Hareketi lideri Saad Hariri başbakanlığında kurulan yeni hükûmet, 18 Aralık 2016’da, Cumhurbaşkanı Mişel Avn tarafından onaylanmıştı. Hariri’nin kurduğu ve Hristiyan Ketaib Partisi dışında tüm grupların yer aldığı hükûmet 28 Aralık 2016’da güvenoyu almıştı.
Lübnan, İran ile Suudi Arabistan arasında kaldı
Lübnan, son dönemde Hizbullah’ın Yemen ve Suriye savaşındaki artan rolü nedeniyle İran ile Suudi Arabistan arasında kaldı.
Hizbullah ve diğer Şii gruplar, İran yanlısı politikalara destek verirken, buna karşılık Başbakan Hariri ve diğer Sünni partiler ise Suudi Arabistan eksenli bir siyaseti öne çıkarıyordu.
Son olarak İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin, “İran’ın pozisyonunu dikkate almadan Lübnan’da belirleyici bir karar vermek mümkün değildir” sözlerine tepki gösteren Hariri, 24 Ekim’de yaptığı açıklamada, “Ruhani’nin konuşması kabul edilemez. Lübnan, vesayet kabul etmeyen ve onurunun ihlal edilmesini reddeden bağımsız bir Arap devletidir.” ifadelerini kullanmıştı