Bu durum, kişilerin yoksulluk seviyesinin altında gelir, maddi açıdan ciddi olarak yoksunluk ve çok düşük iş yoğunluğuna sahip hanelerde yaşamak gibi 3 kriterden en az birini taşıdığı anlamına geliyor.

2015 yılında fakirlik ve toplumsal dışlanma riski altındakilerin oranı yüzde 20, sayısı ise 16,1 milyon seviyelerinde idi.

En çok kadınlar etkilendi

Ülkede yoksulluk ve toplumsal dışlanmaya en çok yüzde 21,2’lik oranla kadınlar maruz kaldı. Bu oran erkeklerde 18,1 olarak kaydedildi. 18 yaş altı gençlerin yüzde 19,3’ü, 65 yaş ve üstü grubun yüzde 18,3’ü de söz konusu risk ile karşı karşıya kaldı.

Yoksulluk ve sosyal dışlanma ayrı ayrı ele alındığında yalnızca yoksulluk riski altında kalan kişi sayısı 13,4 milyon olarak belirlendi. Bu da nüfusun yüzde 16,5’ine tekabül etti.

 

Avrupa Birliği (AB) kriterlerine göre, bir kişi toplam nüfusun toplam gelirinin yüzde 60’ından daha az gelire sahipse yoksulluk riski altında kabul ediliyor. 2016 yılında Almanya’da yaşayan tek kişi için yoksulluk riski eşiği ayda bin 64 avro ve 14 yaşından küçük iki çocuğa sahip 2 yetişkin için ise ayda 2 bin 234 avro seviyesinde belirlendi.

2016’da Alman nüfusunun yüzde 3,7’si maddi açıdan yoksulluk çekti. Yani bu, mali kaynakların olmaması nedeniyle yaşam koşullarının sınırlı olduğu anlamına geliyor. Örneğin, kiralarını, ev kredilerini veya yan hizmetleri ödeyemiyor, evlerini yeterince ısıtamıyor veya bir haftalık tatili finanse edemiyorlar.

AB genelinde daha yüksek

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre ise AB geçen yıl nüfusun 23,4’üne karşılık gelen 117,5 milyon kişi, yoksulluk ya da sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıya kaldı. Bu oran Almanya’ya kıyasla AB’de daha yüksek gerçekleşti.

AB’de bu durumdan en fazla etkilenenler ise yüzde 26,4 ile 18 yaş altı gençler oldu. Bunu yüzde 24,4’le kadınlar, yüzde 22,5’le de erkekler izledi.