Ertuğrul Akbay’ın firari FETÖ’cülerle 15 Temmuz gecesi ve sonrasındaki iş birliğini belgeledik. Akbay’ın İhlas Holding’e kumpas için ‘hacker’larla yaptığı kirli pazarlığı deşifre ettik. Tüm deliller savcıda. FETÖ’sever Sözcü’ye, artık Türk adaleti hesap soracak.
FETÖ’cülerin darbe bildirisini internet sitelerinden yayınladıklarını, bunu biz ortaya çıkarınca da panikle kaldırdıklarını ifşa ettik. İhanet gecesi, Mynet’in kurucusu kripto Emre Kurttepeli ile ortak yayınlar yaptıklarını tüm Türkiye’nin gözleri önüne serdik. Türkiye’yi ve milleti hedef alan bu kirli ittifakı sadece bir iddia olarak dile getirmedik; bütün delilleri de net bir şekilde ortaya koyduk. FETÖ’cülerin 15 Temmuz gecesi, yardım için Burak Akbay’ı fellik fellik aradığının belgesini yayınladık. Baba Akbay’ın 18 Aralık’a kadar, firari FETÖ’cü Erhan Başyurt ile girdiği koyu muhabbeti kamuoyu ile paylaştık. Başyurt, FETÖ’nün internet sitesinde bir yazı yazarak tanışıklıklarını inkâr etti. Ancak, panikle attığı bu adımın da bir oyun olduğunu belgeledik. Başyurt’a, kendisi gibi firari olan Ergun Babahan sosyal medyadan akıl verip “Bir makale yayınla. Her şeyi inkâr et. Zor durumda kalmasınlar” derken Akbay Ailesini nasıl korumaya çalıştığını Türkiye gördü. Kirli çamaşırları ortaya saçıldıkça Sözcü ve tetikçilerinin paniği katlandı. ‘Gölge patron’un sadece vatan hainleri ile ortaklık etmediğini, İhlas Holding’e ve Yönetim Kurulu Başkanı A.Mücahid Ören’e geçen yılın mayıs ayında kurmaya çalıştığı kumpası da gün ışığına çıkardık. Akbay, işi o kadar ileri götürmüştü ki A.Mücahid Ören’i karalamak için ‘hacker’lar ile pazarlığa girişmişti. Ören’in Twitter hesabının ele geçirmelerini istiyor, gece de devlet, millet ve hükûmet aleyhine mesajlar atılmasını talep ediyordu. Bu uğurda ‘hacker’lara kesenin ağzını açıyor, hesap hareketlerinin takip edilmemesi için de ödemeyi kripto para Bitcoin ile yapmayı kabul ediyordu.
Bunların da belgesini manşetten yayınladık…
Biz onca delili ifşa ederken Sözcü’nün ve yazarlarının “photoshop” bahanesinin arkasına sığınacağını biliyorduk.
FETÖ’nün ortakları her zamanki gibi bizi yanıltmadı ve yine duvara tosladılar.
Photoshop iddiasının da asılsız olduğunu net bir şekilde ispatladık. FETÖ’cülerle yaptıkları yazışmaları çürütemeyen, bütün pislikleri ortaya dökülen tetikçiler sürekli yeni senaryolar üretmeye yeltendi.
Her gün karşılarına çıkan yeni belgeler Sözcü’nün kayyum korkusunu katladı. Gazetenin patronları ve yazarları FETÖ ile girdikleri pazarlığın belgelerine cevap vermek yerine gazetemize iftiralarla saldırmayı tercih etti.
Sözcü’nün tetikçi kalemi Aytunç Erkin, paniğin etkisiyle gazetesini farkında olmadan ele verdi. Erkin “Devletin içinde derin kulaklarınız mı var?” diye sorarken aslında manşetlerimizin doğruluğunu da itiraf ediyordu.
Manşetten verdiğimiz bu belgeleri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ettik. Kendimize ve yayınladığımız delillere güvenimiz tam olduğu için “Yeter artık söz yargıda” diyerek kararı Türk adaletine bıraktık. Çağrımız Türk yargısına… Suç duyurusunda bulunuyor ve bu belgelerin incelenip son kararın verilmesini bekliyoruz.
SKANDALLARIYLA TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇTİLER
Sözcü’nün patronu başına geleceği anlamış olacak ki tetikçilerini üzerimize saldı. Ancak öylesine korkmuş olmalılar ki Türk basın tarihine geçecek skandallara peş peşe imza attılar.
Belgelere cevap vermek yerine her zamanki gibi iftira, hakaret ve çarpıtma yolunu tercih ettiler…
İhlas’ı karalamak için akıl almaz yollara ve ayak oyunlarına başvurdular. Alman film yıldızı Janina Flieger’ı “İhlas Finans mağduru Emine Karaca” diye yutturmaya kalktılar. Skandal patlak verince Twitter sallandı; Sözcü alay konusu oldu. Ama utanıp ders alacaklarına yalanı sürdürdüler. İftira ustası FETÖ’nün Sözcü’sü, bu defa da Amerikalı bir belediye yöneticisini “İhlas Finans alacaklısı Afyonlu Nuray” diye tanıttı… Ancak sonuç değişmedi; yine dillere düştüler.