Fetullah’ın bir zaman sağ kolu olan Latif Erdoğan: FETÖ’nün ilk komplike işi İhlas Finans’tı. MİT, emniyet, ordu, yargı ellerindeydi. Ama asıl hedef, İhlas Finans değil, İhlas Holding’di…”
Bir dönem FETÖ lideri Fetullah Gülen’in yakınlarında bulunup daha sonra yollarını ayıran Latif Erdoğan ve Nurettin Veren, örgütün İhlas Finans’ı nasıl batırdığını TGRT HABER’de katıldıkları canlı yayında anlatmışlardı. Latif Erdoğan, FETÖ’nün İhlas Finans’ı çökertmek için türlü yollar denediğini şöyle ifade etmişti:
BATIRMA PLANI
“O dönem ‘İhlas Finans’ı nasıl durdururuz’ diye çalışmalara giriştiler. Üç yol kullanıyorlar. Birincisi ekip sokuyor içeriye. Bunları kimliklerini gizleyerek, İhlas Finans’ın kadrosuna yerleştirdiler. İkincisi 18 ay meselesi… O çok daha önemli. 18 ay içinde İhlas Finans’a müşteri olmuş bir kitle var. Cemaatin içinden de büyük zenginler var. Onlar, talimatla bütün hesapları götürdüler. Üçüncüsü son dönemde bir yaygara kopardılar. ‘İhlas Finans batıyor, şöyle oluyor, böyle oluyor’ dediler ve karalama kampanyaları başlattılar. Bankada hesabı olmayan grupların, şube önlerine gönderilerek çığırtkanlık, taşkınlık yapmaları ve mudileri galeyana getirmeleri istendi.
İhlas Finans, FETÖ’nün ilk komplike işiydi. MİT, emniyet, ordu, yargı ellerinde… Kim kimin aleyhinde karar verecekti. İhlas’ı batırmak için kuşatırken, emniyeti, MİT’i kullanıyorlar. Hüsamettin Özkan, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel’i kullanıyorlar, hafta sonunu ayarlıyorlar. MİT’in İhlas’la ilgili ‘olumsuz’ raporunu da FETÖ hazırlamıştır. Ancak İhlas Finans asıl hedef değildi, İhlas Finans üzerinden İhlas Holding’i batırmak istediler. Ben o sırada, beyin kadrosu içindeydim. İhlas Finans’ı, FETÖ batırdı.
BUNLARI BİTİRİN
“Neden İhlas Finans seçildi?” sorusuna Erdoğan şöyle cevap vermişti: Gülen’e emir veriliyor ‘Bunları bitir!’ deniliyor. Gülen askeri kullanmıyor, asker Gülen’i kullanıyor. O günkü rejimden bahsediyorum. Eğer bunların zerre kadar bu mevzuda tebriye (aklama) tezkiye (temize çıkarma) edilecek tarafı olsa İhlas Finans’ın veya İhlas Holding’in çalıştığı meta üzerinde de taktik var. İşte su arıtma cihazı, elektrik süpürgesi… Ne varsa o taklit ediliyor bitirmek için…
TGRT kurulunca ‘Acele bizim de TV kurmamız lazım’ denildi. Sonra Samanyolu TV kuruldu. Güç olarak Türkiye gazetesi bir milyonu aşmış, TGRT hakikaten İslami kesim tarafından seyrediliyor. Finans kurumu var. Büyük bir güç. ‘Biz bunlara destek olmak yerine yenisini kuracağız.’ Asya Finans’ın kurulmasına en çok karşı çıkan benim. Zaten var onlara destek olun dedim. Para yok neyle kuracaksınız dedim. Her defasında Türkiye gazetesi varken niye Zaman gazetesi kuruyorsun. Onu destekle, okuyucusu ol. Ama bunda o karakter yok. Senelerce o silahı kullandı. Bunlar için himmetler toplandı. Toplantılarda da bu argümanları kullandı. ‘Bizim gazete ve televizyonumuz olursa elimizde silah olur’ dedi. Müslüman olan, eğitimle uğraşan biri o silahı kime karşı kullanacak? Tiyneti bu.
ENGELLEDİLER
Nurettin Veren de FETÖ’nün diğer yapıları engellemek için elinden geleni yaptığını söylemişti. Veren şöyle demişti: Bir insan bütün İslami cemaatlara sempati duyup filan cemaata bir kurban, filanca cemaata bir kurban, zekatlar şeklinde yardım ederken, herkes kendi mesleğinin, meşrebinin muhabbetiyle hareket ederken onlar, “Bu mesleğin veya bu mücadelenin en önemlisini biz yapıyoruz” diyerek öbür cemaatların geriye çekilmesi üzerinde durdular. Diyelim ki İhlas grubunu diskalifiye etme. Yani onların bu seviyede daha makul ve doğru bir seviyede insanlara o hizmeti vermesi… Şimdi mesela onların okulu var, biz de okul açalım veya onların okulu bizimkilerin önüne geçebilir. Ya da işte televizyonları var. Ben biliyorum televizyon bizden önce. Cemaatın, örgütün Samanyolu televizyonu yokken 1993’te TGRT vardı. Okullar yine daha sonra oldu