21 Aralık 1985’de ırkçı dazlakların saldırısı sonucu hayatını kaybeden Ramazan Avcı, katledilişinin 36. yılında adını taşıyan meydanda sade bir törenle anıldı. Törene ilk kez bu yıl, 2. Bundesliga ekibi HSV’nın Anı Kültürü Ağı (Netz E) temsilcileri de katıldılar.
Erdal Altuntaş
HAMBURG’un Landwehr Tren İstasyonu’nda 21 Aralık 1985’de 30 kadar ırkçı dazlak ve neonazinin saldırısına uğrayarak hayatını kaybeden Ramazan Avcı (26), katledilişinin 36. yılında kendi adını taşıyan “Ramazan Avcı Platz”da düzenlenen ve pandemiden dolayı kıstılı sayıdaki katılımcıyla anıldı. 2010’da kurulan Ramazan Avcı İnisiyatifi (RAİ) tarafından düzenlenen anma etkinliğine, aile adına Ramazan Avcı’nın eşi Gülüstan Avcı ve kuzeni Leyla Loğoğlu katıldılar. 1992 tarihindeki Mölln vahşetinde; annesi, kızı ve yeğenini kaybeden Faruk Arslan da anma törenine katılarak Avcı ailesini yalnız bırakmadı. Törende ayrıca Muavin Konsolos Cemal Alsulu, Hamburg Eyalet Parlamentosu SPD Milletvekili Ali Şimşek, Hamburg Mitte Belediye Meclis Üyesi Hakan Demirel (SPD), Nord İlçe Meclisi FDP Grup Başkanı Claus-Joachim Dickow, Hamburg Türk Toplumu Başkanı Murat Kaplan, Hamburg Türk Kadınları Kültür Derneği Başkanı Derya Tuncel ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri hazır bulundular.
HSV’DAN DUYARLI DAVRANIŞ
Bu yılki Ramazan Avcı’yı anma törenine ilk kez 2. Bundesliga ekibi HSV’nin kulüp çalışanlarının ve taraftar gruplarının ırkçılığa karşı kurduğu çalışma grubu olan “Anı Kültürü Ağı”ndan (Netz E) bir heyet de katıldı. Alman futbolunun köklü kulübü HSV’nin, taraftar grupları içinde 2000li yıllara kadar çok sayıda neonazi ve ırkçı dazlaklar bulunuyordu. Faşizm döneminden başlayarak, kulübün geçmişinde yaşanan ırkçılıkla yüzleşmesi yönünde çalışmalar yapan Netz E, bu yüzleşmeye Ramazan Avcı cinayetini dahil ederek internet sayfasında, “Ramazan Avcı’nın failleri HSV taraftarıydı ve taraftar grupları içinde aktiftiler. Bu cinayet HSV ve taraftarlarına her türlü ırkçılığa karşı dik durma yükümlülüğünü beraberinde getiriyor. Sadece stadyumda değil, her yerde. Bu güne kadar HSV tarafından bu konuda bir özür dilenmedi, tazminat ödenmedi. Taraftar gruplarında da konu gerektiği şekilde ele alınmadı. Bunun değişmesi için çalışacağız” cümlelerine yer verdiler. Netz E temsilcilerinin bu konuda Gülüstan Avcı ile görüşme yaptıkları belirtildi.
“ALMANYA BİZİM DE VATANIMIZ”
RAİ adına Gürsel Yıldırım’ın kısa selamlama konuşmasından sonra Gülüstan Avcı yaptığı konuşmada eşinin ırkçılar tarafından katledilişinden bu yana geçen 36 yıl içinde, Almanya’da ırkçı şiddetin artarak sürmesini görmenin kendisine hüzün verdiğini belirterek “Sizlerin burada olması, bizimle dayanışma içinde olduğunuzu göstermeniz, ırkçılara verebileceğimiz en güzel cevaptır” dedi. Mölln’de üç ferdini kaybeden Faruk Arslan da dayanışma örneği göstererek anma törenine katılarak bir konuşma yaptı. Konuşmasında fikir ayrılıklarını kenara bırakarak, ırkçılarla mücadelede birleşmesi gerektiğini ifade eden Arslan, “Irkçılarla ancak güç birliğinde içinde olursak mücadele edebiliriz. Almanya bizim de vatanımız. Irkçıların bizleri ayrıştırmasına, bölüp, parçalamasına asla izin vermemeliyiz” şeklinde konuştu.
Yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından Gülüstan Avcı ve Leyla Loğoğlu meydanda bulunan anıt taşın önüne bir çelenk bıraktılar. Göreve yeni başlayan Muavin Konsolos Cemal Alsulu da Gülistan Avcı ve Faruk Arslan ile yakından ilgilenerek anıta çelenk bıraktı. Ardından katılımcılar da ellerindeki karanfilleri ve gülleri meydana bırakmasıyla anma töreni son buldu.
TGH: “IRKÇILIĞA KARŞI DİK DURMALIYIZ”
Öte yandan Ramazan Avcı’nın katledilişinden dolayı kurulan Hamburg Türk Toplumu (TGH) Başkanı Murat Kaplan ve yöneticileri de anma törenine katıldılar. TGH tarafından yapılan açıklamada “21 Aralık’ta 1985 yılında 26 yaşındaki Türk Ramazan Avcı aşırı sağcıların sebepsiz yere saldırısına uğradı ve vahşice dövüldü. Üç gün sonra, ağır hamile karısını geride bırakarak yaralarından kaynaklanan komplikasyonlardan öldü.
Bu ırkçı suça tepki olarak, daha sonra TGH kuruldu. 2012 yılında Landwehrplatz, TGH ve Ramazan Avcı Girişimi’nin teşvikiyle (Ramazan-Avcı-Platz) olarak değiştirildi.
TGH’nin amacı, şimdi olduğu gibi, o zaman da ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı durmak ve tüm nüfus grupları arasında barış içinde bir arada yaşamayı sağlamaktır” denildi.