Partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, Kuzey Irak/Zap bölgesinde PKK’ya yönelik gerçekleştirilen operasyon kapsamında komandoların, teröristlerin sızma yaptığı nokta olan Kokozer Dağı’na Türk Bayrağı dikmesine değindi.

KANDİL’DE DE BAYRAĞIMIZI DALGALANDIRMA VAKTİ

Bahçeli, “Kokozer Dağı’na şanlı Türk Bayrağı dikilmiştir. Elbette Kandil Dağı’nın doruğunda al bayrağımızı nazlı nazlı dalgalandırmanın vakti de gelmiştir.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:

“Türkiye zorlu dönemlerden geçe geçe, tehlikeli badireleri aşa aşa varlık ve birlik mücadelesini sürdürmektedir.

Haziran milletvekili seçimlerinden sonra yaşanan ibret verici gelişmeler, 1 Kasım seçimlerini takip eden süreçte isyan ettirici olaylar yakın tarihimizde bir yere sahiptir.

2015 seçimleri sonrası milli iradeyi kundaklama arzusuyla yanıp tutuşanlar her türlü çirkeflik ve çirkinlikten medet umdu.

MHP üzerinde korkunç oyunlar tezgahlanmıştır. Bu oyunun senaristleri bellidir. MHP’yi karalamak için komut alanlar 2 yıllık süre zarfında gerçek yüzlerini fazlasıyla göstermişlerdir.

PKK İLE AYNI KÜMEYE GELMEMİZ İSTENDİ

2015 seçimleri sonrası mesajı okuyamayanlar PKK ile aynı kümeye gelmemizi istedi, önerdi. Tutumumuz sürekli çarpıtıldı.

7 Haziran’dan hemen sonra şer bir plan anında devreye alınmıştır. PKK ile aynı kümeye gelmemiz isteniyor, bu öneriliyordu. Türkiye’ye tuzak kuran iç ve dış mihraklar o dönem çok faaldi.

HDP EŞ BAŞKANINI SAZIYLA EKRANA ÇIKARIP TÜRKÜ SÖYLETENLER..

HDP eş başkanını sazıyla ekrana çıkarıp şarkı türkü söyletenler yozlaşmış kafalarını MHP’ye takmışlardır. Türkiye, sinsi bir siyasi tasarımın pençesine düşmüştür. Bu sefiller güneşin balçıkla sıvanamayacağını unutmuşlardır.

Her zaman olduğu gibi doğru söyledik, doğruyu savunduk. MHP olarak tutarlı davrandık, Türkiye’nin hükümetsiz kalmaması için elimizden geleni yaptık. Muhataplarımız başka havadaydı. Müzakere ve mutabakatın yanında durduk.

Aşı tutmadı, olmadı. 7 Haziran sonrası partiler arasında koalisyon hükümeti kurulamadı ancak Türkiye 15 Temmuz’da açığa çıkan büyük kopuşun kıyısından kurtulmuştur.

KAÇMAK BİZİM KİTABIMIZDA YOKTUR

Kırmızı plaka dediler, kırmızı çizgilerimizi hatırlattık. Başbakanlık önerdiler, milletin vermediğini siz nasıl verirsiniz ikazında bulunduk. Hükümetten kaçmışız, bilmiyorlar ki kaçmak bizim kitabımızda yoktur.

Biz hükümet dedik, bahane ürettiler. Biz istikrar içinde en çok oyu almış partiler bir araya gelsin dedik, aklını kendine sakla ihtarında bulundular. Bizi bilen bilecek, bilmeyenin de paşa gönlü bilecektir.

Her rüzgara yelken açsaydık, her akıntıya düşüncesizce kapılsaydık sorarım sizlere, bugüne kadar nasıl varolacak, nasıl ayakta kalacaktık.  İşimize bakacağız, yolumuza devam edeceğiz. Biz Türk milletinin umut ufku, MHP’yiz.^

7 Haziran’dan sonra terörizm kartını masaya çıkaranlar terör örgütleri ile ülkemizi kana bulamış, siyasal tansiyon tıkanmaya yol açmıştır. Bu tıkanmayı aşmanın yolu elbette seçimdi. 1 Kasım 2015’te milletimiz bir kez daha sandık başına gitti. MHP haklıydı ama hakettiği sonucu alamadı.

PARTİMİZ ÜZERİNDEN HESAP YAPANLAR..

Partimiz üzerinde hesap yapan, davasına sırt dönmüş isimler pusudan başlarını kaldırarak zaman kaybetmeden harekete geçtiler. Aslında hedef Türkiye’ydi. Aslında hedefin tam ortasında Türk millet vardı. MHP’yi içten içe çürütmek için aldıkları talimatlara harfiyen uydular. Kimliğimizi kullanıp anılarımıza sığınıp şahsiyetimize nifak kurşunu sıktılar.

İmza toplayıp tarladan çıktılar, şehir şehir dolaşıp tezviratın hain çıkarmasını yaptılar. Kendisine yuvalanacağı hastalıklı vücut bulmuştur. Bu vücudun sonu siyasi mezarlık ipin sonu mezbeleliktir.

Kripto simaların parti değiştirirken dillerinin ayarını da kaçırmaları kendilerini kurtarmaya yetmeyecektir. Köhne, dönem ve siyasi tortuların çıra gibi yanacağı zaman gelecektir. Türk milleti olup biteni görmektedir. 6 olur 7 olur hep Allah’ın dediği olur.

Biz bunları püskürtmeye yeminliyiz. Biz gemileri yaktık. İnanıyorum ki haykıracağımız mesajlar işbirlikçilerine korku olacaktır.

Ardında 100 itin havlamadığı bir bozkurta bozkurt demek mümkün müdür?

Biz istemeden, biz boyun eğmeden hiçbir kokuşmuş fani bizi faka bastıramayacak, oyuna getiremeyecek.

BARZANİ İSYANININ BEDELİNİ ÖDÜYOR

Kuzey Irak’taki korsan referandum Barzani’ye pahalıya patlamıştır. Barzani isyanının bedelini taksit taksit ödemeye başlamıştır.

Peşmerge kuru inadının kurbanı olmuştur. Peşmerge başının görev süresi 1 Kasım’da dolacaktır. ABD ise bu durumdan memnun olduğunu dün itibarıyla açıklamıştır. Barzani’nin defteri çoktan dürülmüş, işi bitmiş, fişi çekilmiştir. Barzani batmış kendi bataklığına gömülmüştür

Barzani’nin küresel efendileriyle dar alandaki kısa paslaşmaları işe yaramadı. Kendi kalesine gol yedi. Allah’ından bulsun.

BU HAİN KENDİNİ NE ZANNETMEKTEDİR

Kerkük için iyi hazırlık yapmıştır diyor Barzani. Barzani Türkmenleri katlederken her şey yolunda ve tıkırındaydı. Her şey normal ve kıvanımdaydı.  Bu haydut kendini ne zannetmektedir? Hala konuşacak yüz ve cesareti nereden bulmaktadır. Hançler arıyorsa kendine baksın. Hain arıyorsa eli ile yüzünü avuçlasın.

Ülkemizi ziyaret eden Irak Başbakanı’nın kararlı tutumu önemli bir kazançtır. Irak Türkmenlerinin tarihi haklarının savunulması iki ülke arasındaki hassas konuların başında gelmektedir.

Kerkük peşmerge ve PKK’nın tasallutundan arındırıldıktan sonra şimdi sırada soydaşlarımızın haklı taleplerini karşılamak olmalı.

Caydırıcı olduğumuz kadar saygın olmalı, saygı görmeliyiz. Türkiye’nin dostluğu kucaklanmalı, düşmanlığından da korkulmalıdır.

İDLİB OPERASYONU

Astana süreci kapsamında gerginliği azaltma bölgelerinden biri olarak belirlenen İdlib’de Türk askeri görevini yapıyor. Türkiye lazım gelen desteğini göstermektedir. Türkiye kahramanca tutuş ve mücadelesini sürdürmektedir. 13 Ekim’de 1 numaralı, 23 Ekim’de 2 numaralı gözlem noktası oluşturulmuştur.

Terör belası ya bitecek ya bitecektir. İdlib’den sonra Afrin’e çöreklenmiş hainlerin başına ateş topu gibi düşmelidir. Hepsinden mühimi Türk askerinde aşılmaz iman vardır.

KOKOZER DAĞI’NA ŞANLI TÜRK BAYRAĞI DİKİLMİŞTİR

Teröristler taciz atışı ile TSK’ya saldırıyor. Bu hainlerin son çırpınışıdır.

Kokozer Dağı’na şanlı Türk Bayrağı dikilmiştir. Elbette Kandil Dağı’nın doruğunda al bayrağımızı nazlı nazlı dalgalandırmanın vakti de gelmiştir.

Türkiye çok yoğun beka mücadelesi verirken ne hikmetse aleyhte devamlı beyanatlar duymaktayız.

KİMDEN NE ALACAĞIMIZI NATO’YA MI SORACAKTIK?

Kimden ne alacağımız NATO’ya mı soracaktık? Ülkemiz NATO’ya 1952’de üye olmuştur ancak NATO huzur ve bekamız için hangi fedakarlık ve faaliyetlerde bulunmuştur. Nerede kirli ve örtülü bir ilişki ağı varsa altında NATO’nun parmağı olduğu iddia edilmiştir. NATO, Türkiye’yi nasıl tehdit edebilmektedir?

NATO bürokratlarına soruyorum; nedir sizin zorunuz, asıl gayeniz? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Türkiye bağımsız bir ülkedir, zoruna giden varsa kendi meselesidir.

İstediği silahı alabilecektir. Pusulası şaşan varsa ya komedi filmi izleyip gülsün, ya da kendi haline yanıp iki gözü iki çeşme ağlamaya koyulsun.

CANIMIZ KİMDEN İSTERSE SİLAHI ORADAN ALIRIZ

Biz NATO’ya değil Kato’ya bakıyoruz. Canımız kimden isterse silahı oradan alırız. Herkes yerini yurdunu bilsin. Onlar varsın şatoda oturup NATO’nun düdüğünü çalsınlar. Biz Ankara’dan 29 Ekim şuuruyla dünyaya bakacağız. Tam bağımsız bir şekilde soınuna kadar yaşayacağız. Bunu çekemeyenler varsa ki, bu güçlü ihtimaldir, gerekirse kıran kırana istikbalimizi son nefesine kadar savunacağız. NATO’yu falan bilmeyiz, önümüze takoz koymak isteyenleri de yıkar geçeriz.

Herkesin bilgisi ve haberi olsun ki bu asalet, bu kahramanlık şuuru ölmedi, milli vicdanlarda yaşıyor ve yaşatılıyor. Bizi köksüzlükten kurtarup ebediyete akıp giden coşkun bir nehre dönüştüren sahip olduğumuz tarih şuurudur. Tarih şuuruna çok ihtiyacımız vardır. Bugün Avrupa’ya bakınız, başınızı çevirip Asya’yı izleyiniz. Türk demek adalet demektir. Türk demek vicdan demektir.

“YENİ DÜNYA DÜZENİ TEORİSİ TERSİNE DÖNMÜŞTÜR”

Avrupa tedirgin ve korku içindedir. Bask bölgesi ile ilgili endişeler de yoğunlaşmaktadır. İtalya’nın kuzey bölgelerinin kopuşu gündemdedir. Fransa’nın Korsika sorunu da ufukta belirmiştir. Almanya’nın Bavyera eyaleti ise kıpır kıpırdır. Yeni dünya düzeni teorisi tersine dönmüş, yeni dünya düzensizliği şekline bürünmüştür.