Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Bu millet yaşadıkça, bu hainleri ve arkalarındaki çeteleri hem deşifre etmeye devam edecek hem bunlardan hesap sormaya, burunlarından fitil fitil getirmeye devam edecek.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Bu millet yaşadıkça, bu hainleri ve arkalarındaki çeteleri hem deşifre etmeye devam edecek hem bunlardan hesap sormaya, burunlarından fitil fitil getirmeye devam edecek.” dedi.
Kurtulmuş, Fransa’nın Strazburg şehrindeki bir otelde, Avrupalı Türk Demokratlar Birliğince (UETD) Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleriyle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününün yıl dönümünde düzenlenen “İçimizdeki kahramanlar” adlı programa katıldı.
Strazburg’daki Türklerin yoğun ilgi gösterdiği program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin gerçekleştirildiği programda, sela okundu ve şehitler için dua edildi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, buradaki konuşmasına 15 Temmuz’da şehitleri anmak, milli birlik ve beraberliği kuvvetlendirmek için yapacakları programlara bazı Avrupa ülkelerinde müsaade edilmediğini ve engellendiğini hatırlatarak başladı.
Dün Brüksel’de ve bugün de Fransa’nın Strazburg kentinde toplantılar gerçekleştirdiklerini ifade eden Kurtulmuş, “Demokrasi, insanların fikirlerini, görüşlerini açıkça ifade etmesi demekse, demokrasi sözün ve kararın millete ait olması demekse, Türkiye’deki siyasetçilerin Avrupa’daki vatandaşlarımızla buluşmasını önlenmenin en azından demokrasiye karşı önemli bir yanlışlık olduğunu ifade etmek de boynumuzun borcudur. Bu yanlışa düşmeyen doğru bir şekilde davranan Belçika ve Fransa’daki makamlara teşekkür ediyoruz.” dedi.
15 Temmuz 2016’nın Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Biz topraklarımızda, ülkemizde, memleketimizde, tarihimizde nice ihanetler gördük, nice arkadan hançerlenmelerle karşı karşıya kaldık. Nice ayak oyunlarıyla, nice ihanetlerle milletimizin önü kesilmeye çalışıldı. Hem de içimizden uzayan bazı eller vasıtasıyla ülkenin, milletin önü kesilmeye çalışıldı ama sizi temin ederim ki 15 Temmuz’da karşılaştığımız ihanet, Türkiye topraklarının, Türkiye tarihinin tarih boyunca karşılaştığı en büyük ihanetlerin başında geliyor.”
15 Temmuz’daki hainleri ve o hainlerin arkasındaki güçleri asla unutmayacaklarına ve unutturmayacaklarına işaret eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Şimdi Avrupa’da da dünyanın pek çok yerinde de görüyorum. Kuzu postuna bürünmüş canavar rolündeler. Algı operasyonlarıyla, ‘Efendim şöyle oldu, böyle oldu’ diyorlar. ‘FETÖ mağdurları vesaire’ demeye başlıyorlar. Yok öyle yağma. İnsanımızı böyle ekin biçer gibi biçeceksiniz, 249 kardeşimizi şehit edeceksiniz… Öyle kolay değil. Gencecik çocukları, babalarından, analarından ayıracaksınız. Niçin? Pensilvanya’da oturan bir caninin verdiği emirler üzerinden. Bu ihaneti unutur muyuz? Bu ihaneti sahiplerine unutturur muyuz? Asla unutmayacağız. Bu millet yaşadıkça, bu hainleri ve arkalarındaki çeteleri hem deşifre etmeye devam edecek hem bunlardan hesap sormaya, burunlarından fitil fitil getirmeye devam edecek. Biz, hesabı millet adına mahkemelerde sorarız, hukuk çerçevesinde sorarız. Haksızlık yapmayız, zulmetmeyiz ama herkes de yaptığının hesabını verecektir. Bunu unutmayacağız, unutturmayacağız.”
“Suçlu ile suçsuzu birbirinden ayırt ederek yolumuza devam edeceğiz”
Kurtulmuş, FETÖ’nün ve ortaklarının yaptığı algı operasyonlarına karşı “uyanık” olunması çağrısında bulunarak 15 Temmuz’da yaşanılan acıların da unutulmamasını istedi.
15 Temmuz gecesi Türkiye tarihinin, milletin yaşadığı en büyük kahramanlık destanlarından birisinin yaşandığının altını çizen Kurtulmuş, şehitler, gaziler ve sokağa çıkanlar ile bütün dünyada ellerini açarak dua edenleri ve demokrasiye sahip çıkanları unutmayacaklarını vurguladı.
Şehitlerin emanetlerinin sadece aileleri olmadığını, onların emanetinin “insanlık ve İslamlık onuru” olduğunu aktaran Kurtulmuş, bu emaneti son nefese kadar bu emaneti taşımaya devam edeceklerine dikkati çekti.
Şehitlerin her birine ve gazilere “can borçları” olduğunu dile getiren Kurtulmuş, O gece milleti meydanlara davet eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cesaretini de unutmayacaklarını anlattı.
Kurtulmuş, “Bu ülkeyi yönetenler, meydanlardaki halklarıyla bir araya gelerek cesaretle bu çeteye karşı, bu eşkıyalara karşı mücadele etti. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun.” dedi.
Türkiye’nin bundan sonraki süreçte de FETÖ ile bütün güçleriyle mücadele edeceğini kaydeden Kurtulmuş, “Yılmadan, korkmadan, yufka yürekli olmadan bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Ama adaletle, ama hakkaniyetle, iyilikle kötüyü birbirinden ayırt ederek, suçlu ile suçsuzu birbirinden ayırt ederek, yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 15 Temmuz kahramanlarının hikayelerinden de örnekler verdi.
Kurtulmuş, milletin asaletini 15 Temmuz’da bir kez daha göstererek ölümüne zalimin karşısına dikildiğini söyledi.
Zalimin karşısına dikilmeyenlerin, mazlumun yanında yer alamayacağını vurgulayan Kurtulmuş, “Birileri şimdi hakkaniyet içerisinde, belki kuzu postu içerisinde görünüyor olabilirler. Geriye doğru bakınca, birçok şeyi de bilince… Bu adamlar her şeyi hesap etmiş, dünyadaki suskunluğun nedenlerinden biri de bu 15 Temmuz öncesindeki hazırlıklar belki. Dünyada çok az yerden dostlarımızın bize hemen cevap verdiğini, Türkiye demokrasisine sahip çıkan halkın yanında yer aldığını biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, 15 Temmuz öncesinde her şeyi planlayan darbecilerin, başarılı olsalar belki Türkiye’de iç savaş veya yabancı işgali başlatabileceğini dile getirdi.
Darbecilerin hesap edemediği tek unsurun millet olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Bu aziz millet tankların karşısına yumruklarıyla çıkar diye hesap edememişler, bu aziz millet, ‘Ya Allah Bismillah’ diyerek sokaklara dökülüp vatanına, milletine, izzetine, namusuna, dinine, şerefine sahip çıkar diye bunu unutmuşlar. Bu aziz millet, ferdi olmaktan şeref duyduğumuz, son nefesimize kadar bu şerefi taşıyacağımız bu aziz millet bütün dünyanın hesaplarını bozmuş, bütün dünyanın hesaplarını ters yüz etmiştir. Onun için 15 Temmuz’u bir iftihar günü, bir büyük günümüz olarak anmaya, hatırlamaya devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’de yaşanan darbeler ve merhum Başbakan Adnan Menderes’in idam edildiği süreçlere değinen Kurtulmuş, o dönemde insanların seslerini çıkaramadığını ve öfkesini içine attığını belirtti.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Millet bu sefer ‘yeter’ dedi. ‘Menderes’i yedirdiğimiz gibi, 1971’de, 1980 darbesinde, 28 Şubat’ta olduğu gibi, Erbakan Hoca’nın inmesine göz yumduğumuz ya da ses çıkaramadığımız gibi artık Tayyip Erdoğan’ı yemenize müsaade etmeyeceğiz’ dedi. Tankların önüne o büyük direnişle çıkan halkın düşünce dünyasında, ruh dünyasında bunlar da vardı. Çok şükür 15 Temmuz, 27 Mayıs’ın intikamının da alındığı gecedir. 15 Temmuz, 28 Şubat’ın intikamının alındığı gecedir. 15 Temmuz, 12 Eylül’ün intikamının alındığı gecedir.”
“Kahramanlar da ihanetler de unutulmaz”
Milletin sadece çetecilere, FETÖ’cülere değil, onların ardındakilere de dersini verdiğini söyleyen Kurtulmuş, bundan sonra öyle oturduğu yerden birilerinin Türkiye’ye istediği elbiseyi giydiremeyeceğini, o devirlerin geride kaldığını ifade etti.
Kahramanların unutulmadığı gibi ihanetlerin de unutulmadığına işaret eden Kurtulmuş, “Bu milletin şöyle bir özelliği vardır; zalimin yaptığı ihaneti hiç unutmaz ama o zalimlerin kirlenmiş isimlerini kirli bir paçavra gibi tarihin çöp tenekesine atabilir.” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, FETÖ’cü hainlerin hepsini devletten temizledikten sonra FETÖ’nün adının hatırlanmayacağını ve tarihin çöp tenekesine atılacağının garantisini vererek, ancak ihanetlerinin hesabını sonuna kadar soracaklarını belirtti.
Geçmişteki terör örgütlerinin birçoğunun adının hatırlanmadığına değinen Kurtulmuş, FETÖ ve PKK’nın da adının birkaç sene sonra anımsanmayacağını dile getirdi.
Milletin birliği ve beraberliğinin önemine vurgu yapan Kurtulmuş, milletin, vatanın, devletin ve inançların kıymetini bilip bunların etrafında bütünleşilmesi gerektiğini anlattı.
“Neden 27 Mayıs? Neden 28 Şubat? Neden 12 Eylül? Neden PKK? Neden ASALA? Neden FETÖ?” diye soran Kurtulmuş, bunların yanıtlarını bulmak zorunda olduklarını söyledi.
Cihan devleti Osmanlı yıkıldıktan sonra yeni bir devletin ayağa kalkmasına müsaade etmek istemeyenler olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Topu tüfeği değil, kazması küreği bile olmayan bir millet ‘Ya Allah’ deyip ayağa kalktı. Çok şükür bugünkü devletimizi kurduk. Allah inşallah kıyamete kadar yaşatmayı nasip etsin. Şimdi ‘yeniden güçlü büyük Türkiye’ diyoruz ya biz bunu söylerken ne kadar sevinçle coşkuyla söylüyorsak, birileri de bunu duydukları zaman kederinden, kahrından ölüyor. Onların istedikleri Türkiye, ele güne el avuç açan, beş kuruş dilenen Türkiye’dir. Onların istedikleri Türkiye kendi hiçbir temel ihtiyacını göremeyen, dünyadaki mazlumlara kol kanat geremeyen bir Türkiye’dir.”
“Milli iradenin yıkılmasına göz yummayacağız”
Numan Kurtulmuş, güçlendikçe mazlum milletlere kol kanat gerdiklerini, bunun için güçlü bir Türkiye istediklerini anlatarak, “Türkiye güçlenmesin” diye de birilerinin ülkenin ayağına prangalar bağladığını ifade etti.
“Her darbenin nedeni Türkiye’nin ileriye gitmesini önlemektir; bu kadar açık.” diyen Kurtulmuş, her dönemde Türkiye’nin önünün kesilmeye çalışıldığını vurguladı.
15 Temmuz’da da “Hop, durun ya bizim, sizi bıraktığımız alan şurasıdır. Bu alanın dışına çıkarsanız, darbe olur. Siz öyle istediğiniz gibi burada dolaşamazsınız” denildiğini belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Darbelerin nedenleri güçlü bir Türkiye’nin ortaya çıkmasını engellemektir. Sizin çocuklarınızın, torunlarınızın büyük bir ülkenin vatandaşları olarak yaşamalarını engellemektir. Şimdi 15 Temmuz’da millet olarak cevabı verdik mi? Verdik. Biz de diyoruz ki kim olursanız olun, arkanızda hangi güç olursa olsun biz asla bu memlekette, ülkemizde darbelere müsaade etmeyeceğiz, milli iradenin yıkılmasına göz yummayacağız.”
Terör örgütlerinin ortaya çıkarılmasının nedeninin de “güçlü ve büyük bir Türkiye’nin ilerlemesine müsaade etmek istenmemesi” olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Ne yaparlarsa yapsınlar hepsi boş. Bu millet iradesini kuşanmıştır, yeniden doğmuştur. Tabiri caizse, hiç abartmadan söylüyorum; Türkiye, 16 Temmuz 2016 sabahı aynen Kurtuluş Savaşı sonrasında yeniden küllerinden doğduğu gibi yeni bir dirilişin sayfasını açmıştır. Durmayacağız, kim nereden saldırırsa saldırsın yolumuza devam edeceğiz. Güçlü bir Türkiye olarak hep daha ileriye gideceğiz. Birlik içinde, dayanışma içinde olacağız.” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, yeni bir devrin ve dönemin başlangıcında olunduğunu belirterek, bu dönemin hep birlikte yazıldığını sözlerine ekledi.
UETD Genel Başkanı Zafer Sırakaya ise Avrupa’daki Türk toplumunun FETÖ’nün darbe girişimine karşı hep dik durduğu vurgusunu yaptı.
Küçük resimde bir darbe girişimi gibi görünen bu olayın, büyük resme bakıldığı zaman bir işgal girişimi olduğunun ortaya çıkacağını dile getiren Sırakaya, “Bu milletin fertleri hep birlikte bu hain darbe girişimine karşı koyarak yapılmaya çalışılan darbeyi yerle yeksan etmişlerdi. 15 Temmuz günü başta FETÖ terör örgütü üzerinden bu millete oynanmak istenen oyunu unutmadık, unutmayacağız.” diye konuştu.