Ağrı’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin hazırlanan iddianamede, sanıkların minik Leyla’yı evden oyun oynama bahanesiyle uzaklaştırıp alıkoyarak öldürdükten sonra dere yatağına attığı belirtildi.
Ağrı’da Nihat ve Şükran Aydemir çiftinin, 15 Haziran 2018’de bayram ziyareti için gittikleri Bezirhane köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan kızları Leyla Aydemir’in ölümüyle ilgili Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, küçük kızın ölümüne ilişkin çarpıcı detaylar ortaya çıktı.
Baba Aydemir’in tutuklu bulunan ve “Mamis” olarak bilen kuzeni M.A. Aydemir, kardeşleri Y. ve M. Aydemir, B.D. ve eşi H.D., Y.A. ve eşi A.A. hakkında “çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan da 14’er yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, tanık olarak dinlenilen bir çocuğun fotoğraflarından teşhis ettiği “Mamis”in Leyla’yı kaçırdığını söylediği belirtildi.
İddianamede, Leyla’nın 21 AV 768 plakalı minibüs ile kaçırıldığı anlatılarak, gizli tanık “Yiğit”in soruşturma aşamasında alınan ifadesine yer verildi.
Gizli tanık “Yiğit” ifadesinde, baba Nihat Aydemir’in kardeşi Y. Aydemir ile aralarında husumet olduğunu ileri sürdü.
Ayrıca yine baba Aydemir’in köy sakinlerinden B.D’den para alarak, bu kişinin oğlu A.D’yi yasal olmayan yollarla Kanada’ya gönderdiğini ileri süren gizli tanık, ancak A.D’nin Amerika’da yakalanması üzerine Aydemir ile oğlunun yurt dışına gönderilmesi için verdiği parayı isteyen B.D’nin arasının bozulduğunu iddia etti.
“Yemin olsun ben sana ciğer acısını yaşatacağım”
B.D’nin bu süreçte tartıştığı Nihat Aydemir’e “Yemin olsun ben sana ciğer acısını yaşatacağım, seni ciğerinle terbiye edeceğim” dediğini de iddia eden gizli tanık Yiğit, şu ifadeleri kullandı:
“Ben yakın zamanda köy içerisinden bir çok insandan duyduğum bir olayı size anlatmak istiyorum. C.D, M.A.Aydemir’in kız kardeşi A.A. ile inşaat halindeki bir binada görüşmüşler. C.D. burada A.A’yı zarflamış. C.D, ‘Leyla’yı senin sakladığını biliyorum. Sen niye bunu yaptın. Babana ve ailene haber verebilirdin, sen bu ufacık yavruya hiç acımadın mı, aç açına öldürdün. Nasıl da kıydınız bu çocuğa’ şeklinde konuşur. Buna karşılık A.A. ise sinir krizi geçirerek ‘Ben yapmadım ki Mamis zorla getirdi evime attı, gitti. Ben de korkup bir şey diyemedim.’ şeklinde konuşmuştur.”
Kürtçe bilen görevli, yedek muhabir rolüne girdi
İddianamede yer alan ilginç detaylardan biri de Leyla Aydemir’in ölümü sonrası Kürtçe bildiği için görevlendirilen ancak Kürtçe bildiğini vatandaşlara hissettirmeyen G.A’nın görevini yerine getirirken karşılaştığı olaylar oldu.
Aile ve köydeki insanlara kendini yedek muhabir olarak tanıtan G.A, rolü gereği kadınlarla konuşmak için minik Leyla’nın dedesinin evine girdi.
Evde otururken karşılaştığı Kürtçe konuşmaları dinleyen G.A, İl Jandarma Komutanlığı görevlilerinin kadınları ifadeye çağırdığı sırada evde yaşanan Kürtçe konuşmaları şöyle aktardı:
“Leyla Aydemir’in babaannesi ifadeye gitmek istemedi, zorluk çıkardı ve içeriye girdi. Bu sırada orada görevli binbaşı onu ikna etmeye çalıştı. Olayın devamında ifadeye gidecek olan bayanlara Leyla’nın babaannesi Kürtçe ‘Ağzınızdan sakın bir şey kaçırmayın’ dedi. Daha sonra bayanlar ifadeye gitti. Ben evde oturmaya devam ettim.”
Olayı kapatmak istemişler
Tanıklardan E.D. ise ifadesinde sanıkların ailesindeki ileri gelenlerin olayın ardından il merkezinde toplandıklarını anlatarak, “İleri gelenlerin toplantısında Leyla’nın ölümüyle ilgili olayı kapatmak için Leyla’nın 18 gün boyunca yürüyerek gittiği şeklinde yayılması ve köylülere de bu şekilde konunun aktarılması şeklinde karar aldıklarını duydum.” dediği belirtildi.
İddianame sonunda savcılık tarafından yapılan değerlendirmede, baba Aydemir ile kardeşi Y. Aydemir ve B.D. arasında eskiye dayalı husumet olduğu, hatta B.D’nin baba Aydemir’e “Yemin olsun ben sana ciğer acısı yaşatacağım, ben seni ciğerinde terbiye edeceğim.” şeklinde sözler söylediğine işaret edildi.
Küçük Leyla sanıklarca oyun bahanesiyle kaçırılmış
Leyla’nın dedesinin evindeyken amcası Y. Aydemir’in evden çıkışı sonrası oğlu U. Aydemir’in de ardından çıkmasıyla Leyla’nın da dışarı çıktığı hatırlatılan değerlendirmede, amcanın oyun oynamak bahanesiyle Leyla’yı evin önünden B.D’nin evinin önüne doğru uzaklaştırdığı aktarıldı.
Sanık amca ile B.D. ve eşi H.D’nin Leyla’yı alıkoydukları ileri sürülen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“B.D’nin, Leyla Aydemir’i kaçırdıktan sonra çocuğu saklaması için bu işin içine dahil ettiği M.A. Aydemir’in Leyla Aydemir’i alıkonulduğu yerden alarak kız kardeşi A.A’nın yanına götürdüğü, A.A. ve Y.A’nın da maktulü Hamur ilçesindeki ikametlerinde bir süre alıkoyup sakladıkları, sanıkların maktulü cesedinin bulunduğu 2 Temmuz 2018 gününden 3 gün öncesi ile kaybolduğu tarih olan 15 Haziran 2018 tarihleri arasında öldürdükleri ve cesedini bir süre soğuk ortamda tuttukları, maktulü öldürülmediği izlenimioluşturmak ve delilleri karartmak için kaçırdıkları gün üzerindeki kıyafetleri çıkarıp cesedini Bezirhane köyüne yaklaşık 2,5 kilometre uzaklıktaki dere yatağına attıkları anlaşılmaktadır.”
Şüpheliler B.D. ve eşi H.D.’nin cesedin bulunduğu gün ve bir gün öncesi ısrarla anne Şükran Aydemir’i köyden çıkarma gayretinde oldukları ileri sürülen iddianamede, anne Şükran Aydemir’in sanıklarca bu amaçla Doğubayazıt ilçesine götürüldüğü aktarıldı.
“Sanıklar, minik Leyla’yı fikir ve eylem birliği içinde kaçırıp öldürdü”
Aynı gün Leyla Aydemir’in cesedinin Kurudere mevkisinde bulunduğu anlatılan iddianamede, şu değerlendirmede bulunuldu:
“Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek üzerilerine atılı ve eylemlerine uyan ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme’ suçlarını iştirak halinde işledikleri hususunda haklarında kamu davası açmaya yeterli nitelikte şüphe oluştuğu müşteki ve şüpheli ifadeleri, bilgi sahibi ifadeleri, adli raporlar, fezlekeler, bilirkişi raporları, tapeler, olaya ilişkin düzenlenen tutanaklar ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.”
İddianamede, bu nedenlerle sanıklar M.A. Aydemir, Y. ve M. Aydemir, B.D. ve eşi H.D, A.A. ve eşi Y.A’nın söz konusu suçlardan cezalandırılması istendi.
Kaynak: AA