Mahmut Özay İSTANBUL – İstanbul Küçükçekmece’de vicdansızlar doğuştan yürüme engelli Ömer Bekir Kazan’ın (44) akülü arabasını garajın kapısını kırarak çalıp hurdacıya sattı. Onu hayata bağlayan akülü aracının paramparça hâlini görünce gözyaşlarına boğulan Kazan, gazetemiz vasıtasıyla “Bu kadar mı kalbiniz karardı? Ne istediniz benim aracımdan?” diye feryat etti. Hırsızların engelli genci özellikle takip ettiği, daha önce de akülü aracın otomobile yüklenmesine yarayan aparatı çaldığı belirlendi.

BELEDİYE HEDİYE ETMİŞTİ
Anne Sebat Kazan “Aracı on sene kadar önce Küçükçekmece Belediyesi hediye etmişti. Araç Hollanda’dan getirilmişti. Çok ağır ve kaliteliydi. Üç dört kişiyle otomobile ancak yükleyebiliyorduk. Sonra otomobile bindirmek için aparat aldık. Ancak hırsızlar aparatı çaldı. Biz de tedbir için garajın kilidini değiştirdik. Ömer, aracı zincirlerle bağladı. Perşembe akşamı garajın kapısını kırmışlar, Ömer’in hayatını yükleyip götürmüşler. Anlaşılan oğlumu özellikle takip etmişler. Sabah görünce şoke olduk. Aradık taradık, parçalarını hurdacıda bulduk. Çok üzüldük. Ömer’e emanet bir tekerlekli sandalye bulduk ama hafif olduğu için devrilme tehlikesi var. Yavrum bir haftadır evden çıkamıyor. Akülü aracın yenisi alacağız ama dünyanın parası. Ne yapacağımızı şaşırdık. Böyle bir vicdansızlık olamaz” dedi.

HIRSIZLAR YABANCI ÇIKTI
Baba Selâhattin Kazan da “Kamera kayıtlarında hırsızlar belirlendi. Sabah saat 05.30’da iki genç gelmiş, çöp arabalarının içine koyup götürmüşler. 200 kiloyu geçkindi. Emniyet’e gittik, şikâyet ettik, yakalandılar. İkisi de Afganistan uyruklu çıktı. Yabancı şubeye götürüldüklerini, ülkelerine gönderileceklerini öğrendik. Ama iş işten geçti. Türkiye’de eşi olmayan bir arabaydı. Oğlum perişan oldu” diyerek akülü araç hediye etmek isteyenlerin yardımını rica etti.

Engeline rağmen dört kitap yazdı
Hayata sımsıkı bağlanan Ömer Bekir Kazan’ın başarılarla dolu bir hikâyesi var. Ömer’in doğum anında annesine vurulan bir iğne yüzünden beynindeki bazı sinir hücreleri öldü. Bu yüzden engelli kaldı. Konuşmada güçlük çekiyor. Hiç yürüyemedi. Okula da gidemedi. Ancak hayattan kopmadı. Kendi çabalarıyla okuma yazma öğrendi. Dışarıdan ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteyi bitirdi. Sonra dört tane kitap yazdı.