Ünsal Ergel ANKARA

Türkiye, Suriye’deki hareketlilik için tedbir almaya devam ediyor. Son günlerde sıkça konuşulan Afrin ve İdlib bölgesine muhtemel operasyon için Batı’da konuşlu bir tugayın yarısı, Gaziantep’in Islahiye ilçesine sevk edildi. Bayramdan hemen önce gerçekleşen naklin zırhlı birliklerden 2 taburu kapsadığı öğrenildi. Askerî kaynaklar, diplomatik görüşmelerin tamamlanmasının 2-3 hafta sürebileceğini söylerken ancak bölgeye operasyonun kaçınılmaz olduğunu kaydediyorlar. Gaziantep’te bulunan topçu birliğine katılan zırhlı birliğe ait taburların, muhtemel Suriye operasyonunda beraber hareket edeceği de ifade ediliyor. Afrin’deki YPG varlığı hem Türkiye’yi hem de ABD ve Rusya’yı yakından ilgilendiriyor. Bölgedeki güçler, coğrafi yapı ve etnik gruplar sebebiyle çatışma bölgelerinde küçük hedefler üzerinden hareket ediyor. YPG’nin kullandığı stratejik koridor, İdlib ve kuzey Halep’te ÖSO gruplarının kapasitesi, YPG’nin askerî gücü gibi taktik faktörler dikkate alındığında muhtemel operasyonun ilk hedefinin ve gerçekleşme bölgesinin Tel Rifat ve civarından başlayacağı, ardından Afrin ve İdlib’deki bölgelere yönelmesi bekleniyor.

RUSYA’NIN TAVRI ÖNEMLİ 
Bölgede muhtemel operasyonun ardından çıkacak çatışmanın kısa süreli olması beklenirken, sonrasında yaşanacak süreçte çok uluslu ve spontane çatışmaların ise uzun süreli olacağı da öngörülüyor. Söz konusu bölgede en etkin aktör olarak Rusya gözüküyor. Bu nedenle, Rusya’nın operasyonlara ilişkin tavrı kritik süreci belirleyecek.
Rusya’nın Afrin’de muhtemel bir operasyona karşı çıkmayacağı ve belki de şartlar altında destek bile olabileceğinin de altını çizen askerî kaynaklar, Halep’i kontrol ettikten sonra Şam yönetimine karşı muhaliflerin son kalesi olan İdlib’te yeni bir düzen kurulmasının da gündeme gelebileceğini söylüyor. İdlib’de bulunan Şam’ın Kurtuluşu Örgütü’nün çıkarılması ya da etkisiz hale getirilmesinin ardından yeni bir Astana sürecinin başlatılabileceğini de vurgulayan askerî kaynaklar, bu bölgede Rusya’nın PKK’nın uzantısı YPG’yi en azından bu bölgede tamamen gözden çıkardığını da belirtiyorlar.

ABD SICAK BAKMIYOR
Bölgede Türkiye’nin bu tarz bir operasyonuna sıcak bakmayan ABD’nin, YPG’nin devre dışı bırakılmasına izin vermemek için Afrin ve İdlib’e yönelik operasyona engel olmaya çalışacağı belirtiliyor.

NEDEN AFRİN?
Türkiye açısından bakıldığında ABD bölücü terör örgütünün Suriye uzantısı YPG ile iş birliği yeni bir tehdit oluşturuyor. Bölgeden DEAŞ’ın temizlenmesi Türkiye önemli olduğu kadar, bu bölgelerin YPG’nin eline geçmesi ciddi bir sıkıntı doğurabilir. YPG’nin güçlenmesi ve ABD ile ilişkilerinin kalıcı hâle gelmesi hâlinde ise bölgedeki dengelerin kritik noktaya taşıması demek oluyor. Bu arada Şam yönetimi ile ilişkileri sayesinde halen koruyabildiği Afrin-Kobani arasındaki bağlantıyı daha sonra doğrudan sağlamak istemesi de söz konusu olabilir. Böyle bir ihtimal ise Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu’nda en stratejik beklentisi olan YPG kontrolündeki bölgelerin bağının koparılması amacı da ortadan kalkma ihtimali doğacak. Bu nedenle Türkiye Afrin’i Suriye’nin kuzeyinde oluşabilecek uzun vadeli dolaylı terör örgütü PKK kontrolündeki bölgenin oluşmaması için oldukça kritik bir hedef hâline getiriyor.