Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bağımlılığında artık çeşitlendiğini belirterek, sadece alkol ve tütün bağımlılığı değil, elektronik araçlardaki bağımlılığın çok daha büyük tehditleri oluşturduğunu söyledi.
“2. Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu”nun açılışındaki konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, haramı, helali bilen bir toplumda uyuşturucu, alkol, hırsızlık, haksızlık sorunlarının olamayacağını belirterek, şöyle konuştu:
“Eğer bu tür sıkıntılar varsa ve giderek büyüyorsa, bağımlılıktan öte başka sıkıntılarımız var demektir. Eskiler ‘Duvarı nem, insanı gam yıkar.’ derdi. Ben buna bir de ‘Toplumu cehalet yıkar.’ ifadesini ekliyorum. Ülkemizde en azından bir kesimin, içinde bulunduğu cehalet karanlığında giderek daha fazla boğulduğunu görmekten üzüntü duyuyoruz. Kim olduğundan habersiz, nereden geldiğini ve nereye gittiğini bilmeyen, günübirlik yaşayan, hayatta ölçüsü, geleceğe dair ideali olmayan bu kesim için üzülmekten daha fazlasını yapmak zorundayız.”
Bugün, 2 yaşındaki bir yavrunun, cep telefonuna bağımlı hale geldiğini, her şeyden koptuğunu, anne ve babasından kaçarak onunla meşgul olduğunu belirten Erdoğan, “Bu da ayrı bir tehdit. Buna karşı da neler yapabiliriz? Bunun üzerinde de ayrıca çalışmamız lazım” dedi.
Terör örgütlerinin en önemli finansman kaynağının uyuşturucu ticareti ile alkol ve tütün ürünleri kaçakçılığı olmasının tesadüf olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Bağımlılık yapan maddeler öyle tehlikelidir ki üreten de taşıyan da satan da bunların aynı zamanda tüketicisi olmaktan kurtulamaz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, mücadeleyi her alanda yürütmeden terörizmle başa çıkılamayacağını belirterek, “Ancak terörle olduğu gibi terör örgütlerinin uyuşturucu ticaretiyle mücadelemizde de yeteri kadar destek alamadığımızı burada özellikle belirtmek isterim. Terör örgütlerini açıkça ve gizlice destekleyenlerin, İslami terör yaftasıyla tüm Müslümanları töhmet altında bırakıyor olmaları da ayrıca bir garabet örneğidir” dedi.
Erdoğan, dünyada İslam dışında ismi terörle yan yana getirilen bir başka dinin olmamasının, bu kavramın kasıtlı şekilde kullanıldığı anlamına geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Hristiyani terör diyor musunuz? Musevi terör diyor musunuz? Musevilerden teröre bulaşan yok mu? Hristiyanlardan teröre bulaşan yok mu? Var. Peki onları niye konuşmuyorsunuz. Gezi olaylarında uluslararası medya sürekli Taksim’i gösterdi değil mi? Şu anda Paris’te terör eylemleri var, uluslararası medyada bir ses var mı? Yok. Dünya sessiz, hiç Paris’i görmüyorlar. Niye görmüyorlar? Onların lekelenmesini istemiyorlar. İsteseniz de istemeseniz de dünya bunu takip ediyor.”

Türkiye ile Katar kara gün dostlarıdır
Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 4. Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin katılımıyla İstanbul’daki Vahdettin Köşkü’nde gerçekleşti.
Burada konuşan Erdoğan, “Türkiye ve Katar birbirlerinin kara gün dostu olduğunu defalarca göstermiştir. Türk milleti, Katarlı kardeşlerini hedef alan abluka ve yaptırımların boşa çıkarılması için yoğun çaba sarf etmiştir. Katar da 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında uluslararası alanda ülkemize en güçlü desteği veren ülkeler arasında yer almıştır. Son aylarda ekonomimizi hedef alan spekülatif girişimler karşısında da yanımızda durmuştur” dedi. Toplantının ardından, iki ülke arasında ulaştırma, kültür, ticaret ve ekonomi gibi birçok alanda, stratejik iş birliği protokolü imzalandı.