Erdal Altuntaş
HAMBURG – 2011 yılında Türkiye’de yaptığı motor kazasındaki çivilerin çıkarılması için Hamburg-St. Georg’daki bir hastaneye gelen Mehmet Yüksek (31), az daha bacağından olacaktı. Sağ bacağındaki çivilerin çıkarılması için geldiği hastanede, sol bacağı kesilerek kangren tehlikesiyle karşı karşıya kalan Yüksek, “Sağ bacağımı ameliyat yaptırarak titanyum ve çivileri çıkartacaklardı. Randevulu bir şekilde sabah 9.00’da hastaneye geldim. Üç kere ameliyatı ertelediler ve en son 17.30’a randevu verdiler. Bana narkoz verdiler ve ameliyat saatimi beklerken acil yaralı bir hasta geldiğini belirterek beni yine kenarda bıraktılar. Narkozun etkisiyle ben kendimden geçmişim. Sağlam olan sol ayağım dengesiz bir duruma gelmiş, kimse fark etmediğinden dolayı kangren olma tehlikesi oluşmuş. Doktorlar geç vakit farkına vardıklarında sağ ayağımdaki çiviyi almak için ameliyatı bırakıp kangren tehlikesi olan sol ayağımı ameliyata almışlar. Ben narkozda olduğumdan hiçbir şey hatırlamıyorum” dedi.
Kendisini ameliyat eden doktora bir daha ulaşamadıklarını belirten Yüksek “Ameliyattan sonra bu ihmalde kimin hatası olduğunu öğrenemedik. Beni ameliyat eden başhekime de kimse ulaşamadı. Pazartesi’ye kadar izine ayrıldığı yönünde bilgi verdiler. Almanya’nın sağlık sistemi bu mu?” diye dert yandı. Ameliyattan önce doktorunun (Türkiye’deki doktorlar iyi ameliyat yapamamış) diye serzenişte bulunduğunu belirten Yüksek “Sağ bacağımdaki çivi için gittiğim hastanede sol bacağımı kesip yardılar. En azından Türkiye’de yanlış ameliyat etmediler” dedi. Gece boyunca kanamanın devam ettiğini ve ayağının şiştiğini belirten Yüksek, “Şimdi ikinci defa ameliyat edeceklerini söylediler. Bacağımı komple kaybetmemek için bunu da kabul ederek imza vermek zorunda kaldım. Kimse bilgi vermiyor, raporları vermiyorlar. Şoktayım. Sağlam geldim, sakat olarak çıkma ve tek bacağımı kaybetme ihtimalim var. Diğer doktor ve hemşireler, şiklayetlerimiz karşısında idare eder tarzı cevap verirken doktor ve hemşire sayısında, kadrolarında eksiklik olduğunu kabul ediyorlar. Hastanenin tasarruf etmesinin bedelini ben bacağımla mı ödemek zorundayım? Bu nasıl sağlık sistemidir, anlamadım gitti” diye konuştu. İki hafta önce Mehtap Yüksel ile nikahları kıyılan Mehmet Yüksel’in düğün tarihi ise sağlık durumuna bağlı olacak.