SEÇMENLER SANDIĞA KOŞTU

Almanya dün seçim heyecanı yaşadı. 720 bini Türk kökenli, milyonlarca seçmen, Federal Meclis’i yeniden belirlemek için sandık başındaydı. Oy merkezlerinde 650 bin kişi görev yaptı

Almanya’da seçmenler, 19. dönem Federal Meclis’i (Bundestag) belirlemek için dün sandık başına gitti. Saat 08.00’de başlayan oy verme işlemleri, 18.00’a kadar sürdü. 42 partinin katıldığı seçimlerde 4 bin 828 aday arasında Türk kökenli 92 aday da yer aldı. Almanya’nın 16 eyaletinde 299 seçim bölgesi bulunuyor. 18 yaşını dolduranların oy hakkına sahip olduğu ülkede 31,7 milyonu kadın, 29,8 milyonu erkek toplam 61,5 milyon seçmen var. İlk kez oy verenlerin sayısının da yaklaşık 3 milyon olduğu açıklandı. Almanya’da yaklaşık 17 milyon göçmen kökenli bulunuyor. Bunların 5,8 milyonun oy kullanma hakkı var.

EN BÜYÜK GÖÇMEN KİTLESİ TÜRKLER

Şimdiye kadar siyasette yeterince temsil edilmeyen Türkler, 3 milyonluk nüfuslarıyla en büyük göçmen grubunu oluşturuyor. Bunlardan 1 milyon 300 bini Alman vatandaşlığına geçmiş durumda. Türk kökenli Alman seçmenlerin sayısının 720 bin olduğu Federal İstatistik Kurumu tarafından açıklanmıştı. Seçimlerde toplam 73 bin 500 sandıkta yaklaşık 650 bin seçim görevlisi vazife yaptı. Her seçmenin genel seçimler için 2 oyu var. Birinci oy, seçim bölgesinde doğrudan milletvekili adayına verildi, ikinci oyla da parti seçildi. İkinci oy, partilerin Federal Meclis’te ne kadar milletvekili çıkaracağını tespit ediyor.

MERKEL’İN TERCİHLERİ BELİRLEİYCİ

Almanya’da 2005’ten beri başbakanlık koltuğunda bulunan CDU lideri Angela Merkel, dördüncü dönem başbakan olmak için girdiği bu seçimde favori isimdi. Merkel’in partisinin sandıkta birinci olmasına kesin gözüyle bakıldı. CDU’nun, diğer rakiplerin aldığı oy oranlarına ve kendisine uygun politikalarına göre koalisyon ortağı bulması gerekiyor. Almanya’da Türk kökenlilerin kurduğu Alman Demokratlar Birliği (ADD) partisi ise sadece 13,1 milyon seçmenin bulunduğu Kuzey Ren Vestfalya’da seçimlere katıldı. Öte yandan, arama motoru Google, seçimler dolayısıyla özel logo tasarladı. Logoda Alman bayrağından oluşan bir sandık ve oy pusulası yer aldı.

Kim gelirse gelsin bir değişiklik olmaz

BIG Partisi Genel Başkanı Haluk Yıldız, “Seçim sonuçları ne olursa olsun bizim için herhangi bir siyasi değişiklik olmayacak. Çünkü başı çeken Hıristiyan Demokratlar olacak ki bunlar çifte vatandaşlığa, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine, Türkiye’ye yapılan yardımlara karşılar. Hatta vatandaşlarına ‘Türkiye’ye gitmeyin.’ çağrısı gibi çok sert söylemleri olan bir parti başa geliyor” dedi. Yıldız, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bizim Alman halkı ile bir derdimiz yok. Bize yapılan haksızlıklara karşı Alman Hükümeti’ne tepki gösteriyoruz.’ sözleri tamamen tansiyonu düşürmeye yönelik. Cumhurbaşkanı tansiyonu düşürmek için elinden geleni yapıyor ama Almanya halen Türkiye’ye karşı ajitasyon yapıyor” ifadesini kullandı. Erdoğan’ın Almaya-Türkiye arasında yaşanan gerilimi düşürmeye yönelik bazı açıklamalar yaptığını söyleyen Yıldız, Almanya’nın hala sindirme politikasına devam ettiğini kaydetti. Yıldız, Türkiye-Almanya geriliminin tamamen siyasi malzeme olup olmadığının seçimlerden sonra daha da netleşeceğini ifade ederek, “Umarım bu seçim endeksli bir tavırdır. PKK’nın yürüyüş yapması, yasak flamalar göstermesi Almanya hukukunun, polisinin bunu engellememesi Türkiye için kabul edilebilir bir durum değildir” dedi. Yıldız, Almanya’daki genel seçimleri boykot kararını anlatırken, “Biz barajı aşmadığımız zaman oylar boşa gidecekti” dedi.

 

CDU-FDP koalisyonu en doğru tercih olurdu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Almanya’daki federal seçimlere ilişkin Hıristiyan Demokratlar ile liberal Hür Demokratlar’ın (FDP) kuracağı bir koalisyonun hem Türkiye hem de Almanya için daha doğru olacağını söyledi. Yeneroğlu, Frankfurt Başkonsolosu Burak Karartı’yı makamında ziyaret etti. Ziyaretin ardından gazetecilere konuşan Yeneroğlu, Türkiye kökenli seçmenlerin seçimlere katılmaktan ziyade siyasal katılımı güçlendirmelerinin daha önemli olduğunu vurguladı. “Gurbetçi” tanımının artık kullanılmaması gerektiğine vurgu yapan Yeneroğlu, “Diaspora gerçeği ortadayken gurbetçi tanımı artık bizim sosyolojik gerçekliğimizi ortaya koymuyor” dedi. Yeşiller Partisi ile kurulacak bir koalisyon hükümetinin Almanya’nın ve Türkiye’nin menfaatleriyle örtüşmeyeceğine dikkati çeken Yeneroğlu, “Yeşiller sonuçta ülkelerinin, bağımsızlıkları ve egemenliklerine saygı gösterme noktasında yeterince tecrübe edinmiş, devlet geleneklerine alışmış diplomatik nezaketi bilen bir parti değil. Bunun da Almanya’nın bir ihracat ülkesi olması sebebiyle menfaatleriyle örtüşmediğini bizim menfaatlerimizle de örtüşmediği görülüyor. Dolayısıyla bu anlamda bakılırsa Yeşillerin arasında olduğu bir koalisyonla sürecin daha gergin geçeceğine dair bir kanaatin olacağını ifade etmek herhalde çok özel bir fikir beyan etmiş olmak olmaz” diye konuştu.

 

Yorumla

Buraya yorumunuzu yazabilirsiniz