Burdur’da biriktirdiği 3 bin lirayı kurban kesip askerlere dağıtması için İl Jandarma Komutanı Albay Hakan Başaklıgil’e teslim eden şehit annesi Ayşe Zengin, bağlanan şehitlik maaşını da hayır işlerinde kullanarak rahatlıyor.
Merkeze bağlı Güneyyayla köyünde, şehit oğullarının hatıralarıyla dolu, mutfağı ve salonu prefabrik olan evlerinde mütevazi bir hayat süren Zengin çiftinin, 1991’de çift yumurta ikizleri dünyaya geldi.
Hikmet ve Emine verdikleri çocuklarını tarlalarda çalışarak zorluklar içinde büyüten çiftin, asker olduğu için büyük onur ve gurur duydukları oğulları Jandarma Uzman Onbaşı Hikmet Zengin, 2017’de Mardin’de teröristlerle çıkan çatışmada şehit oldu. Bu süreçte yaşadığı acıyla gözündeki rahatsızlık daha da ilerleyen 56 yaşındaki Ayşe Zengin, yüzde 95 oranında görme kaybı yaşadı.
O günden sonra şehit oğullarıyla daha fazla gurur duyan çift, acılarını yüreklerine gömüp, kendilerini hayır işlerine adadı.
Kızları Emine’yi de evlendirdikten sonra köyde yalnız kalan ve emeklilik maaşıyla geçinen Zengin çifti, şehit oğullarından kalan maaşa hiç dokunmuyor.
Köyde ihtiyacı olanlara, Kur’an kurslarına, öğrencilere, camilere ve Mehmetçik Vakfına yardımda bulunan çift, hayır yaptıkça acılarının azaldığını düşünüyor.
Valilikçe düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Töreni’nde, biriktirdiği 3 bin lirayı, iki kurbanlık kesip askerlere dağıtması için İl Jandarma Komutanı Albay Hakan Başaklıgil’e teslim eden Ayşe Zengin’in isteği yerine getirildi.
Komutanın iade ettiği kurbanlık parasını Kur’an kursuna verecek
Anne Ayşe Zengin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, saygılı, uysal, yumuşak huylu biri olan oğlunun yaklaşık bir yıl görev yaptıktan sonra şehit olduğunu söyledi.
Oğlu göreve başladığında, yedi yıl kurban kestireceğini belirttiğini aktaran Zengin, evladı Hikmet şehit olduktan sonra da sözünü yerine getirdiğini dile getirdi.
Askerleri getirip, evinin önünde kurban kestirdiğini anlatan Zengin, “Bütün askercikler yesin, güç kuvvet olsun. Komutan verdiğimiz parayı kullanmayıp, kendileri kurban kestirmiş. Parayı da kocama geri vermişler. Biz de o parayı Kur’an kursuna vereceğiz.”
“Hayır yaptıkça içimiz rahatlıyor, sakinleşiyoruz”
Zengin, oğlu askere giderken evleri inşaat halinde olduğundan eline kına bile yakamadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Hepsi içimde kaldı, oğlumun da hayalleri yarım kaldı. Ben de oğlumun parasını yavrumun niyetine ihtiyacı olan yerlere dağıtıyorum. Bütün şehitlerin ruhuna varsın. Çocuklar okusun diye, şehidimin parasını okullara, Kur’an kurslarına, camilere veriyorum ama ne yapsak da içimiz hep buruk. Yavrumun hayaliyle yaşıyorum, her gün gelip kapıdan bana bakıp bakıp gidiyor. Unutulacak bir şey değil, acısı içimizden hiç çıkmıyor, ancak hayır yaptıkça içimiz rahatlıyor, sakinleşiyoruz. Vatan bölünmesin. Askerlerimize rabbim güç kuvvet versin. Devletimize, milletimize zeval gelmesin.”
Zengin, gözünün iyileşmesi için doktorlara gittiğini ancak bir sonuç alamadığını, iyi bir doktorda göz muayenesi olmak için destek istediğini ifade etti.
“Kendilerinin ihtiyacı olmasına rağmen daha çok ihtiyacı olanlara yardım ediyorlar”
Baba Ali Yaver Zengin de şerefli ve gururlu olduğunu, oğlunun en yüksek mertebeye ulaştığını söyledi.
Oğlunu çok özlediğini vurgulayan Zengin, “Her annenin, babanın evladı şehit olmuyor, vatan sağ olsun. Mesleğe başladığında, ‘Oğlum evlenme zamanın geldi.’ dediğimde, ‘Ben sana bir aya kadar haber vereceğim.’ karşılığını vermişti. Haber veremeden gitti. Sonradan öğrendim bir sevdiği varmış. Oğlum şehit olduktan sonra sevdiği kızın anne babası, her sene ziyaretimize geldi. Kızlarını evlendireceklerinde bize de danıştılar.” dedi.
Türkiye Muharip Gaziler Derneği Burdur Şubesi Başkanı Hasan Okyar da ailenin altın gibi bir kalbi olduğunu, oğullarından kalan şehitlik maaşını, kendilerinin ihtiyacı olmasına rağmen daha çok ihtiyacı olanlara vererek huzur bulduklarını belirtti.
Kaynak: AA