MUTABAKAT ÇAĞRISI

Millî eğitim sistemindeki karmaşa acilen çözülmelidir. Arayışlara bir mutabakatla son verilmelidir. Yaşadığımız onca kiriz, sıkıntı ve açmaz aslında milli eğitim sistemindeki zaafiyetlerden türemiştir. Sürekli sistemle oynamak mahsurludur, politika değiştirmek yanlıştır. Her hükümetin ve siyasi itidarın bir eğitim politikası ve hedefleri vardır. Buna anlayış ve saygıyla bakılmalıdır. Ancak her bakan değişikliğinde farklı bir uygulamaya kapı açılıyorsa durup düşünmemiz de kaçınılmazdır.

Artık milli eğitim sistemindeki ağırlaşan meseleleri kapsayıcı ve kalıcı şekilde ele alıp gidermek asıli, acil ve elzemdir. TEOG’un kaldırılmasından sonra üniversite sınav sisteminde de dğişlikliğe gidilmiştir. Böylelikle YGS ve LYS kaldırılmışltır. Sadece isim bazında değişiklkik olmamıştır…
Ayrıntılara girmeden söylemek isterim ki, sınav sistemindeki gelgitler, kafa karışıklıları maalesef son bulmuş değildir; ilave sorunla doğmuştur. Yeni sistemin oturması zaman alacaktır…

“ÜNİVERSİTE SINAVINI KALDIRALIM”

Üniversiteye girişte getirilen sistemin fayda sağlayacağına yönelik endişelerimiz var…
Ağır hastalıklar pansuman tedavilerle bitmeyecektir. Değişikliklerle günü kurtarmak belki mümkündür ama yarınları kaybedeceğimiz kesindir…
Hangi sistem seçilirse seçilsin çığlıklar azalmayacaktır. Radikal adım atmanın, milli anlaşma ve kucaklaşmayla üniversiteye geçiş sistemini düzenlemenin tam zamanıdır. Hükümete teklfimiz şudur! Gelin üniversite sınavını tamamen kaldılarım. Gelin, lisans, yüksek lisans, doktora eğitimlerinin önündeki bariyerleri birer birer yıkalım. Anadolu’nun mazlum çocuklarına tüm imkanları sunalım…
Hep birlikte milli ve manevi dğerlerine sımsıkı sarılmış, vatanı için şehadete kucak açmış kahraman Türk gençlerini bir sınavdan öbürüne sokmaktan vazgeçelim. Onlardan ne istedik de olumsuz cevap aldık. Türk gençliğinin hangi seviyede olduğunu sınavla ölçecek değiliz. Türk gençliği akıllkı, ahlaklı, çalışkan ve inançlıdır. Fırsat verilsin dünyayı yerinden oynatacak irfan vce iradeye sahip olduğunu gösterecektir…

HÜKÛMETE ÇAĞRI

Hükümete sesleniyorum. Bir el verin, bir ses verin, bir irade gösterin. Soruyorum, üniversite sınavını kaldırmaya var mısınız? Beka mücadelesinde sonuna kadar omuz omuzayız; en küçük tereddüt yok. Zalimlere karşı aynı çizgideyiz. Hadi gelin Türk gençliğinin soluğunu kesen üniversite sınavını tümden kaldırma konusunda da el birliği, güç birliği yapalım..”

KUZEY IRAK VE SURİYE

Konuşmasında terör saldırılarıyla sürdüren ve Somali’ye başsağlığı dileyen Bahçeli, “Tüm gözler Irak’ı tararken diğer yanda Suriye’ye odaklanmıştır. Uçurumun kıyısındalar” diyen Bahçeli şunları söyledi:
“Barzani’nin korsan referandumundan sonra bölgesel tansiyon daha da yükselmiştir. Barzani, eceline susamış bir canlı gibi denetimsizliğin kontrolüne kapıldı… Barzani çetesi, PKK’lıları Kerkük’e taşıdığını reddetti ama doğrular ortaya çıktı. Kerkük’te PKK’nın ne işi var, bunun önünü kimler açmış, hangi güçler buna çanak tutmuştur…

PKK’llar peşmergeyle birlikte Türkmenleri katlederse buna nasıl sessiz kalırız… Kerkük ve Musul’un vilayetlerimiz olabileceğini söylemenin ne askeri ne siyasi dayanağı var diyerek düşman sevindiren kalem artıkları hala anlamıyor ve görmüyor musunuz…

82 Kerkük deriz kızarırlar, 83 Musul deriz nöbet geçiren şizofreni hastasına dönerler…. Dış politikada dengeymiş, ne dengesi. Ortada denge mi kaldı. Kimseyi ürkütmemek, kimseyi rahatsız etmemek gerekiyormuş. Ama Türk milleti rahatsız edilirse aldırmamak gerekliyormuş. Bu zulüm beslemelerine Türk milleti mutlaka hesap soracaktır…

Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan diğer bölümler şöyle:

– Türkiye, İdlib operasyonuyla terörizmin boğazına sarılmış, Akdeniz’e çıkan yolları kesmiştir.
– Türkiye terör koridorunun açılmasına izin vermeyecek. İşgalcilerin tepesine ansızın balyoz gibi inmek duamızdır.
– ABD ile vize geriliminin düşmesi başından beri talep ve tavsiyemizdir… ABD yönetiminin ve büyükelçinin sorumsuz açıklamaları gerilimin şiddetini körükledi… Türkiye Cumhuriyeti hiçbir tehdidin karşısında dizlerini bağı çözülmeyecektir. Dosta dost, düşmana düşman olacağımızı herkes bilmelidir. Dileğim, gerilen ve soğuyan ilişkilerin eski tavına gelmesidir. Türkiye üzerine düşeni zaten yapmaktadır, gereğini yapma sırası ABD’dir.
– OHAL’in 3 ay daha uzatılma kararını destekleyeceğiz.