AK Parti Milletvekili Metin Külünk: İmamlara yönelik suçlama ve baskınlar, skandaldır. FETÖ, PKK ve sol terör örgütlerine sahip çıkılıyor. Almanya’ya bu durumu yakıştıramıyoruz
Almanya’da 4 imamın evlerine yapılan polis baskınının yankıları sürüyor. Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde açıklama yapan AK Parti Milletvekili Metin Külünk, “İmamlara yönelik ajanlık suçlamasıyla yürütülen bu soruşturma, bir skandaldır ve açık bir iftiradır” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin imamlık göreviyle gönderilmiş memuruna yönelik böyle bir iftirayı kabul etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Külünk, “Reddediyoruz. Almanya bu girişimiyle TürkAlman dostluğuna zarar verecek bir skandala daha da imza atmış bulunuyor. Türkiye ile Almanya dost ve tarihsel-stratejik müttefikliği olan iki ülkedir. 1. Dünya Savaşı’nı unutmadık. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın kalkınmasında en önemli etkenlerden birisi de Türklerin alın teridir” diye konuştu.
ÖRGÜTÇÜLER SINIR DIŞI EDİLSİN
Tüm bunlara rağmen bugün Almanya’nın, ülkesindeki milyonlarca Türk’ü yok sayarak Türkiye’yle dostluğuna zarar verecek her türlü adımı attığına dikkati çeken Külünk, “FETÖ’yü koruyan, PKK’yı koruyan, illegal sol terör örgütlerini koruyan ve onlara ev sahipliği yapan Almanya’dır. Maalesef, Almanya bugün terörizmle, terörle ismi yan yana gelmiş bir ülke olarak tarih sahnesinde anılacaktır. Dolayısıyla bunu da biz Almanya’ya yakıştıramıyoruz” dedi. “Türkiye-Almanya dostluğuna Almanya’nın ihtiyacı var” diyen Külünk, “Türkiye’siz Almanya asla İslam dünyasıyla güçlü bağ kuramayacak. Türkiye’siz Almanya enerji yollarından hep uzakta kalacak bir ülkedir Almanya’nın tez zamanda FETÖ terör örgütü ve PKK üyelerini sınır dışı etmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
DİTİB’İ KOPARMAK İSTİYORLAR
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da, imamların evlerinde yapılan aramaların her türlü mesnetten yoksun olduğunu belirterek, “Bu aramalar, ‘ajanlık’ ithamları, bir dini cemaati yıldırma aracı olarak kullanılmaktadır. Buçok açıktır” dedi. Federal Adalet Bakanı Heiko Maas’ın konuya dair açıklamalarının, bu baskınların arkasında yatan siyasi motivasyonu net bir şekilde ortaya koyduğunu kaydeden Yeneroğlu, “Burada hedeflenen şey, DİTİB’in köşeye sıkıştırılması, kendi geleceğini tayin hakkının elinden alınması ve Türkiye’den bütünüyle koparılmasıdır. Din özgürlüğüne yönelik bu ölçüsüz müdahaleler, 19. yüzyıl sonlarındaki kültür savaşlarını ve Bismarck’ın Katolik din adamlarına yönelik müdahalelerini hatırlatmaktadır” diye konuştu.
DİTİB: BİZİMLE BAĞLANTISI YOK!
Bu arada Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Sekreteri Bekir Alboğa, 4 imamın evinde, “casusluk faaliyeti yürüttükleri” iddiasıyla yapılan aramaların ve soruşturmanın kesinlikle DİTİB’e ya da DİTİB çalışanlarına yönelik olmadığını söyledi. Alboğa, “Biz hep şunu söyledik; imam hatiplerimizin amirleri, imam hatiplerimizi Almanya’ya gönderen makamdır. Bu aşamada biz çatı örgütü olarak ortada cezai mürettip bir durum var mıdır, yok mudur? Bunu bilemeyiz. Ancak şunu genel olarak söyleyebilirim ki gerek Alman hukukuna gerek Türk hukukuna göre herhangi bir kişi bizim derneklerimizde veya camilerimizde hukuk dışı bir harekette bulunursa bu asla kabul edilemez” diye konuştu. Bekir Alboğa, aramaların şahıslara ait ikametgahlarda yapıldığını, DİTİB’i bağlamadığını sözlerine ekledi.