Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji  Komisyonunda görüşülen, Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanun Tasarısı  üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Türkiye’nin 2017 yılındaki cari açığının 51 milyar dolar civarında  olduğunu belirten Zeybekci, Merkez Bankası’nın, kendi varlığı olup da yurt  dışında belirli merkezlerde tuttuğu, zamanında parasını ödeyip bu milletin değeri  olan altını ülkeye transfer etmesi girişiminin olduğunu söyledi. Zeybekci, “Bu  rakam 10 milyar doların üzerinde. İthalat ve girdi, cari açık ile dış ticaret  açığının bir unsuru olarak görünüyor ama aslında değil.” ifadesini kullandı.

Zeybekci, Ekonomi Bakanlığının, üreticiyi ve imalatçıyı korumak,  haksız rekabeti önlemek amacıyla gözetim tedbiri uyguladığını aktararak, “Gözetim  tedbirinden kastımız şu: Bir ürünün ülkeye giriş fiyatı 100 lira ise biz ‘bu  ürünü 100 lira değil, 200 lira üzerinden değerlendireceğiz, 200 lira üzerinden  KDV ve gümrük vergileri tahsil edeceğiz.’ diyerek kendi milli menfaatlerimizi  korumak için oluşturduğumuz bir önlemdir. 2017 yılında bu kadar bir ithalat  yapılmadı, böyle bir transfer ve ödeme de yapılmadı. Ama biz gözetim etkisinden  dolayı artırdığımız o değerin toplam tutarı 6 milyar doların üzerinde. Yani bizim  ithalatımızın içinde, 17 milyar dolar civarında ekstra artı var.”  değerlendirmesinde bulundu.

2017 yılında dünyadaki enerji ve ham madde fiyatlarının yüzde 70-80  oranında arttığını vurgulayan Zeybekci, 40 milyar doların üzerinde petrol ve gaz  olmak üzere enerji ithalatı yapan, hammadde ve ara malında maalesef ithalata  bağımlı olan Türkiye’de, hammadde ve enerji fiyatlarındaki en ufak bir  hareketlenmenin, ülke ithalatına artırıcı bir etkisinin olduğunu bildirdi.

“KIYMETLİ TAŞLARDA DA MERKEZ OLMASINI İSTİYORUZ”

Bakan Zeybekci, milletvekillerinin altın ithalatı ile ilgili sorusunu  yanıtladı.

Türkiye’nin çok hızlı bir şekilde altın ticaretinde merkez haline  geldiğine işaret eden Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suudi Arabistan ve özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, bir zamanlar  altın ticaretinde çok büyük bir merkez halindeydi. Bu ülkeler, 2016 yılı sonu  itibarıyla ekonomik kaygıları ile bütçe dengelerini dikkate alacak şekilde, altın  ticaretinin girdisine ve çıktısına yüzde 5 vergi koydular. Bu vergi Türkiye’de  ise sıfır. Yüzde 5 vergi koymaları, sistemin Türkiye’ye doğru kanalize olmasına  ve yeni bir merkez olmasına yönelik fırsat yaşattı. Bu fırsatı da biz  destekledik. Ama Ekonomi Bakanlığı olarak bütün hassasiyetleri de dikkate alarak,  altın giriş ve çıkışı ile ilgili her türlü tedbiri aldık.

Türkiye’nin gerek külçede gerek hurdada gerekse işlenmiş altında ve  mücevherde merkez olmasını istiyoruz, hatta kıymetli taşlarda da merkez olmasını  istiyoruz. Bununla ilgili düzenlemelerimizi yaptık. Türkiye’nin altın ithalatının  hala artıyor olması… Bunun ihracata dönüşmesi ile ilgili süreci takip ediyoruz.  Sanırım önümüzdeki dönemde, Türkiye’nin altın ithalatı artmaya devam edecek,  altın ihracatı da dolaylı bir şekilde artmaya devam edecek. İsteğimiz, çok  şeffaf, denetlenebilir dünyada, bölgemizde çok önemli altın ticaret merkezi olmak  istiyoruz. Çünkü, 3 tane çok önemli, dünyada en itibarlı rafineri tesislerimiz  var. Bunların rafine ettikleri, üzerine damga ve mührünü vurdukları altınlar, tüm  dünyanın kabul ettiği nakit ödeme aracı olarak da kullanılabiliyor.”

ALTININ CARİ AÇIKTAKİ PAYI

Bakan Zeybekci, altının cari açık içindeki paylarıyla ilgili bilgiler  de verdi.

Altının cari açıkta Ocak 2010’da 512 milyon dolarlık payı varken, Ocak  2018’de bu oranın yüzde 364 farkla 2 milyar 378 milyon dolara çıktığını belirten  Zeybekci, “Kontrolümüzde, biliyoruz, ne yaptığımızın da farkındayız. Enerjinin de  cari açığa yoğun bir katkısı var.” dedi.

Nihat Zeybekci, Türkiye’nin 2017 yılındaki ihracatının 157,1 milyar  dolar ve bu rakamın da rekor olduğunu aktardı.

“2018 yılında da bu rekoru kırmaya devam edeceklerini” söylediklerini  ifade eden Zeybekci, “İhracat artış hızlarına baktığımız zaman, G20’de  Japonya’dan sonra 2. sıradayız, OECD ülkelerinde ise ilk üçte yer alıyoruz.”  ifadesini kullandı.

Zeybekci, 2018 yılı ocak ayında ithalat artışının yüzde 38, altının  bunun içindeki payının ise yüzde 30 olduğunu bildirdi.

Türkiye’nin hızlı bir şekilde marka ülke haline geldiğini belirten  Zeybekci, “(Made In Turkey) markası itibarının en üst seviyeye çıkarılmasıyla  ilgili gayretlerimizi hiç kimsenin zedelemeye hakkı yoktur. ‘Made In Turkey’  markası itibarının yurt dışında zedelenmesini, vatana ihanetle eşdeğer görüyorum.  Kimsenin buna hakkı yoktur.” diye konuştu.

Bakan Zeybekci, “altın ticaretinin vergilendirmesi” ile ilgili soru  üzerine, “Böyle bir şey asla yok, düşünmüyoruz da.” dedi.

Bazı ülkelerin altın rezervlerini, Londra, New York ve İsviçre gibi  bazı merkezlerde tuttuğuna işaret eden Zeybekçi, “Biz Türkiye olarak, rezerv  tutulan merkez haline geldik. Türkiye’nin kendi rezervleri kendi bünyesine  çekmesi… Bazı ülkelere, ‘sizin altın rezervlerinizi tutabiliriz,  saklayabiliriz, bunları sertifikalandırabiliriz.’ diyerek, onlarla görüşmeye  başladık. Bu bir hizmettir ve bunun da karşılığı ve bedeli vardır.”  değerlendirmesini yaptı.

Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye’nin tüm kayıtlarının şeffaf ve açık  olduğunu söyledi.

Türkiye’nin İran’la olan ticareti konusuna değinen Zeybekci, şöyle  konuştu:
“İran’a uygulanan bazı yaptırımlar var. İran’a yaptığımız tüm ticaret,  bu yaptırımlar dahilindedir, bir aykırılık yoktur. Biz İran’a ticaret açığı  veriyoruz. Çünkü, yüksek miktarda gaz ve petrol alıyoruz. İran’a yaptırımlardan  bir tanesi de İran’ın ticarette doları kullanmaması. İran’ın tercihidir bu, ‘Ben  dolar alamıyorsam senden o zaman altın alıyorum.’ Son derece legal ve açık bir  şekilde biz İran’a ödemelerimizi altınla yapıyoruz. Mümkün olduğunca Türk  Lirasını kullanmaya, karşılığında mal ve hizmet vermeye çalışıyoruz ama altınla  ödememiz de söz konusu.”

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in altın  ticaretinde önde gelen ülkeler olduğunu yineleyen Zeybekci, “2017 yılında  Birleşik Arap Emirliklerinden 4,9 milyar dolar, İsviçre’den ise 5,2 milyar dolar  altın ithal ettik. Birleşik Arap Emirliklerine 5,4 milyar dolarlık altın ihraç  ettik. 2017 yılı toplam altın ihracatımız 6,6 milyar dolar.” bilgisini verdi.