Türkiye’de her 2,5 dakikada bir kişi kalp-damar hastalıklarından ölüyor. Kalp sağlığı ile ilgili bilgilenme çocukluk yaşlarından başlıyor. Ancak özellikle sosyal medyada dolaşan yanlış bilgiler, kalp sağlığını riske atıyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK
Son iki yıldır covid 19’a odaklansa da kalp hastalıkları dünyada bir numaralı ölüm sebebi. Dünyada her yıl yaklaşık 18 milyon kişi kalp hastalıklarına bağlı olarak hayatını kaybediyor. Ülkemizde de ölüm sebeplerinin yüzde 42’sini koroner kalp hastalıkları oluşturuyor. Günümüzde kalp hastalıkları hakkında bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Ancak kalp sağlığı hakkında toplumda yayılan bilimsellikten uzak iddialar, kalp hastalarının hayatını riske atıyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, özellikle sosyal medyanın etkisiyle yayılan kalp sağlığı ile ilgili doğru bilinen yanlışları şöyle sıraladı:
YANLIŞ! Gençlerde kalp hastalığı olmaz.
Doğrusu: Kalp hastalıklarının bir bölümü doğuştan geliyor. Ancak ileriki yaşlarda kalp hastalığı gelişme riskini bugünkü hayat tarzınız belirliyor. Günümüzde genç ve orta yaşlı insanlarda kalp problemleri daha sık görülüyor. Bunun sebebi ise hatalı beslenme ve hareketsizlik nedeniyle obezite, Tip 2 diyabet ile diğer risk faktörlerinin daha genç yaşta ortaya çıkmaya başlaması.
YANLIŞ! Yüksek iyi kolesterole sahip olmak kötü kolesterolü dengeleyebilir.
Doğrusu: Eskiden iyi kolesterolün, yüksek kötü kolesterol seviyelerinin etkisini telafi edeceği düşünülüyordu. Ancak son araştırmalar durumun böyle olmadığını gösterdi. Önemli olan LDL kolesterol denen kötü kolesterolü kontrol altında tutmak. HDL, yani iyi kolesterol yüksek olsa da bu, vücudunuzun atardamarlarında kolesterol birikimini kesin olarak önlemiyor.
YANLIŞ! Kalp hastalığı bir erkek hastalığıdır.
Doğrusu: Kardiyovasküler hastalıklar, kadınların erkeklerle aynı oranda hayatını kaybetmelerine yol açıyor. Aslında koroner kalp hastalığından hayatını kaybeden kadınların sayısı, meme kanseri ölenlerden iki kat daha fazla.
YANLIŞ! Kalp krizi sırasında öksürmek hayat kurtarır.
Doğrusu: Kalp krizinde şiddetli bir şekilde öksürmenin kalp durmasını önleyeceğine, dolayısıyla hayatın kurtulabileceğine dair tıbbi bir delil yok. Kalp krizinde kalp durursa bilinç kayboluyor, kalp masajı yapılmazsa hasta hayatını kaybediyor. Bu süreçte eforun öksürmek yerine, 112’yi aramak için harcanması gerekiyor.
YANLIŞ! Kalp hastalığı olanlar egzersiz yapmaktan kaçınmalı.
Doğrusu: Egzersiz, kalp kasını güçlendirmeye ve vücuttaki kan akışını iyileştirmeye katkı sağlıyor. Kalp krizini veya kalp durmasını tetikleyen egzersiz riski son derece düşüktür. Ancak tamamen hareketsiz yaşam sürüyorsanız ve ileri derecede kalp hastalığınız varsa spor yapmadan önce mutlaka doktorunuza danışın.
YANLIŞ! Kolesterol ilaçları karaciğere zarar veriyormuş. İlacı bırakmalıyım.
Doğrusu: Kandaki kolesterol düzeyinin yüksekliği, atardamarlarda darlık gelişmesi için en önemli risk faktörlerinden birini oluşturuyor. Bu darlık yerine bağlı olarak kalp krizi, felç ve ölüme yol açabiliyor.
ASPİRİN, KALP KRİZİNDEN KORUR MU?
YANLIŞ! Kırklı yaşlara geldikten sonra herkes aspirin kullanmalı.
Doğrusu: “Kan sulandırıcılar, kalp krizi geçiren veya stent ya da by-pass yapılan hastalarda ömür boyu kullanılması gereken ve yeniden kalp krizi riskini düşüren bir ilaçtır” diyen kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, şöyle devam ediyor: Ancak hiç kalp krizi geçirmeyenlerin aspirin kullanarak kalp krizi ve ölüm riskini azaltmaları tartışmalı bir durumdur. Bazı kan sulandırıcıların mide üzerine zararlı etkileri mevcut ve kanama riskini artırıyor. O yüzden ‘primer koruma’ dediğimiz hiç kalp krizi geçirmemiş hastalarda aspirin kullanımı ancak kalp hastalığı açısından çok yüksek riskli bireylerde faydalı oluyor. Düşük riskli insanların aspirin kullanmasının bırakın faydasını, zararı dahi olabiliyor.
VİTAMİNİ SEBZE VE MEYVEDEN ALIN
YANLIŞ! Vitaminlerle kalp hastalığı riskini azaltmak mümkün
Doğrusu: Antioksidan olan vitaminler E, C ve beta karoten kalp hastalığı riskini düşürüyor. Ancak bu vitaminlerle yapılan çalışmalarda; dışardan takviye olarak vitamin almanın kalp hastalıklarından korunmada hiçbir faydası gösterilememiş. Bu sebeple ihtiyacınız olan vitamin ve mineralleri takviyelerle değil, dengeli bir şekilde sebze ve meyve tüketerek almaya özen gösterin.
Yorumla