Sonuçları Science dergisinde yayımlanan araştırmada, ABD’nin en ücra yerlerinden 11’inde 14 ay boyunca toplanan yağmur ve hava örneklerinin yüzde 98’inden fazlasının mikroplastiklerle kirli olduğu belirlendi. Araştırmaya göre her yıl 120 milyonun üzerinde plastik şişeye eşdeğer bin tondan fazla partikül bunların üzerine düşüyor. Araştırma yapılan yerlerin ABD’nin sadece yüzde 6’lık kısmı olduğu göz önüne alındığında, bunun ABD’ye, oradan da dünyaya genişletilmesiyle problemin boyutu tüm dehşetiyle gözler önüne seriliyor.

PLASTİK PARTİKÜLLERİN YOLCULUĞU 
Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olan minik plastik parçacıklar, rüzgarla yerden zehirli bir toz olarak toplanıyor. Bunlar o kadar hafifler ki, havada kalıyorlar ve rüzgar sebebiyle dünyanın dört bir tarafına yayılıyorlar. Yağmur suyu da plastik partikülleri havadan alıyor ve yeniden yeryüzüne indiriyor. Bazı mikroplastikler, diş macunu, temizleyiciler, kozmetik ürünleri, boyalar ve deterjanlar gibi bir dizi üründe bilinçli olarak üretiliyor. Diğer partiküller, doğadaki plastiklerin aşınmasıyla oluşuyor. Günlük hayatta kullandığımız plastik ürünlerin dörtte üçü zehirli kimyasallar ihtiva ediyor. Parçacıklar toprak yapısını etkiliyor, daha az tohumun filizlenmesine ve bitki ve mahsul büyümesinin yavaşlamasına sebep oluyor. Okyanuslarda da 125 trilyon plastik partikül bulunduğu düşünülüyor. Balıklardan kurbağalara, farelerden sineklere kadar doğada çoğu hayvanın sindirim sisteminde 40 kadar mikroplastik var. Hepsinden daha endişe verici olan, plastik partiküllerin anneden rahimdeki bebeklerine geçmesi. İçme suyuna karışan mikroplastik parçacıkların insan vücuduna girdikten sonra kimyasal etkileşimlere yol açabileceği ve bakteriyel hastalıkların oluşmasına sebep olabileceği belirtiliyor. Bilim adamları, insanlığı bu tehlikelerden korumak için tek çözümün, günlük hayatta plastik kullanımını azaltmak olduğunu ifade ediyor.