Geride bıraktığımız 2,5 yılı aşkın sürede İslam alemi olarak gerçekten sancılı sıkıntılı günler yaşadık.

“ÇOK YAKINDA…”

Batılı ülkeler DEAŞ’la mücadeleyi bir başka terör örgütünü silahlandırarak yapmaya çalışmıştır. Bugün Suriye’de DEAŞ varlığı neredeyse kalmadı. Kalanlarsa YPG’yi palazlandırmak için bırakıldığının farkındayız. Türkiye olarak çok yakında bilinçli şekilde bırakılan DEAŞ artıklarını temizleyeceğiz. Fırat’ın doğusunu çok yakında huzura kavuşturacağız.

“MİLYONLARI GEÇECEĞİNE İNANIYORUM”

PKK/YPG, DEAŞ’lı teröristlerin silahlarıyla Rakka’dan çıkmasına izin vermiştir. En vahimi YPG/PYD terör örgütü tarafından bir kısım DEAŞ’lının ülkemize karşı eğitilmesi, silahlanmasıdır. Fırat’ın doğusunu çok yakında emniyete, huzura kavuşturacağız. Sahada askeri güçlerle temasımızı sürdürüyoruz. Olumlu istişareler gerçekleştirdik. Diplomasiyi yürütürken bir sonrası için hazırlıkları tamamladık. İlk aşamada ülkemizde yaşayan 4 milyon Suriyeli kendi evlerine dönebilecekleri güvenli bölgeler oluşturmayı hedefliyoruz. Azez, Cerablus, Afrin gibi yerlere geri dönüş yaptı. Tesis edeceğimiz güvenli bölgeyle bu sayının milyonları geçeceğine inanıyorum. 4 milyonu Suriyeli olmak üzere bütün mültecilere yaklaşık 35 milyar dolar kaynak aktardık.

AB mültecilere yardım konusunda sözünü tutmadı. Mülteci botlarını şişlemekten bahseden büyük bir vicdansızlıkla karşı karşıyayız.

Açık ve net söylüyorum, bugün dünyada yaşanan sorunların altında maddi imkan kıttlığı değil merhamet ve empati eksikliği vardır. Türkiye milli gelire oranlar dünyanın en fazla yardım yapan ülkesidir. Dünyanın neresinde olursa olsun, dara düşünce insanların gözü Kızılay ve Kızılhaç’ı arıyor. Hayır işlerinde itimat ve güven herşeydir. Bu nedenle faaliyetlerde şeffaflık çok önemlidir.