İki ülke arasında yaşananları ‘gerçekten çok acı’ diyerek nitelendiren Gabriel, “Almanya‘daki Türkler bu tartışmaları üzerlerine alınıp üzülmesin. Seçimlere katılsın” dedi.
Federal Alman Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, 24 Eylül‘de yapılacak olan Federal Parlamento seçimleri çerçevesinde geldiği Kaiserslautern şehrinde yaptığı konuşmada; Türkiye ile olan son dönemdeki ilişkilere değindi. Gabriel “Türk ve Alman halkının ilişkileri yerine Türk hükümetinin Almanya ile olan durumunu konuşuyor olmamız çok üzücü” diyerek başladığı konuşmasında; Almanya’daki Türklerin bu ilişkileri üstlerine alınarak üzülmemesi gerektiğini vurguladı. “Benim tutumum bu ülkede ister burada işçi olsun veya Alman vatandaşı olsun fark etmez, bu ülkenin misafiridir ya da bir parçasıdır” diyerek konuşmasını sürdüren Gabriel, Türk kökenlilerin siyaseten de ülkeye bağlı olmaları gerektiğini söyledi.
UYUMDA BAŞARILI OLAMADIK
Ben Almanya’nın en yüksek tirajlı Bild Gazetesi‘ne hem Almanca hem de Türkçe ilan verdiği için Merkel tarafından uyarıldığının altını çizen Gabriel şöyle devam etti: “Bana, ‘Neden Türkçe ilan veriyorsun‘ dendi. Ben de ‘Ne yazık ki, burada 30 yıldır yaşayan fakat iyi Almanca öğrenemeyen Türkler var.‘ dedim. Benim eşim Türklerin yoğun olduğu bir semtte diş doktorluğu yapıyor. İlk yaptığı iş, hastanın geçmişi ile ilgili bilgi formunu Türkçe olarak hazırlamak oldu. Hastaların çoğu Türk ve yeteri kadar Almanca bilmiyor. Bu hem Türk hem de Alman tarafı uyum konusunda çok geç kalındığını gösteriyor. Neden böyle oldu, çünkü biz rahatımızı düşündük. Türkler nasıl olsa misafir işçi. Bir gün geri gidecekler diye düşündük. Sizler de biliyorsunuz Türk aileleri de aynı düşünceye sahipti. Almanya’da doğan çocuklarını nasıl olsa geri döneceğiz diyerek Türkiye’ye okula gönderdiler. Ama bu arada çok dramatik olaylara da şahit olduk. 16 yıl burada doğup büyüyen ve Türkiye’ye dönen gençleri 17 yaşında tekrar buraya gelmek istediklerinde oturma izinleri iptal olduğu için alınmadılar. Her iki taraf da bu konuda rahatlarını bozmadılar. O yüzden Türkiye’de Almancı, burada da yabancı olarak kaldılar. Benim daha önceki eşim Türk’tü. Bugün diyor ki, eskiden eş yerine arkadaş olsaydık daha iyi geçinirdik.” .
100 YILLIK DOSTLUĞUMUZ VAR
Türklere ve Türkiye’ye karşı sevgisinin çok büyük olduğunu ifade eden Gabriel, “Türkiye harika bir ülke. Şu anda yaşananlar gerçekten çok acı. Türkler ile Almanlar arasındaki dostluk 100 yılı aşkın bir süredir var. Atatürk zamanında Nazi döneminde Almanya’dan Türkiye’ye sığınmacılar kabul edilmişti. Berlin’in Belediye Başkanı Ernst Reuther’in oğlu Türkiye’ye sığınmıştı. Türkiye çok sıkı bağlarımızın olduğu bir ülkedir. Erdoğan Başbakan iken çok iyi işler yaptı. Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne yakınlaştıracak icraatlarda bulundu. Fakat son dönemlerde ilişkiler gerildi. Buna rağmen Türkiye’yi dışlanmayıp kazanmamız gerekiyor. Ben de diyorum ki, ben Türkleri ve Türkiye’yi seviyorum, buna Erdoğan bile engel olamaz. Bizler buraya Türkiye’den gelen Türkleri istemiyormuşuz ve onlara karşıymışız gibi gösterilmeye çalışılmasını engellemeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Kâmil Yılmaz KAİSERSLAUTERN
Yorumla