Seçimler yaklaştıkça siyaset arenasında da ilginç gelişmeler olmaya başladı. AK Parti-MHP arasında aylar öncesinde başlayan ve nihayete ermekte olan “Cumhur İttifakı” gündemdeki yerini korurken, bu oluşuma karşı çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da parti kurmaylarına, “ittifak emri” verdiği görüldü. Önceki gün “seçim güvenliği” adı altında oluşturulan CHP heyetinin başta İyi Parti (İP) olmak üzere Cumhur İttifakı’na katılmayan muhalefet partilerinin kapısını çalmaya başlaması aynı zamanda eleştirilere yol açtı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Kenan Tanrıkulu, CHP’nin çelişkili tavırlarına dikkat çekerek, “MHP’yi eleştirenlerin şimdi kendi aralarında ittifak peşinde olduklarını görüyoruz. CHP, şimdi HDP, İP ve SP ile görüşüyor” dedi. CHP’nin bir yandan AK Parti-MHP ittifakını eleştirdiğini belirten Tanrıkulu, “Diğer taraftan aynı CHP ittifak peşine düşmüştür. İttifak için şu anda gizli toplantılar yapılmaktadır” dedi.

KOALİSYON-İTTİFAK FARKLI
MHP’li Tanrıkulu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile barajın fiilen yüzde 50+1’e çıktığını, siyasi partilerin uzlaşmaktan, seçim sonrası değil seçim öncesi ahlaki bir ittifak kurmaktan başka seçeneğinin kalmadığını ileri sürerek “Koalisyon ile ittifak aynı şey değildir. Koalisyon seçimden sonra çıkan tablonun dayattığı siyasi bir durumdur. İttifak ise siyasi partilerin ortak bir çalışma programı etrafında seçmene yani milletimize yaptığı bir deklarasyondur” ifadelerini kullandı.

CHP TARİHİNE BAKMALI
Kendilerini eleştiren CHP’nin şimdi gizli toplantılar eşliğinde ittifak arayışına girmesini, “Hani ittifakı eleştiriyordunuz?” şeklinde eleştiren Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti: “CHP öncelikle tarihi ile yüzleşmelidir. 1960’lı yıllarda Demokrat Parti ile sandıkta başa çıkamayacağını anlayan CHP, o dönemde geniş çaplı bir siyasi ittifak oluşturmanın peşine düşmüştür. Bu kapsamda CKMP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) ile Demokrat Partiye karşı güçlü bir ittifak oluşturmak adına görüşmeler yapmışlardır.”

İTTİFAK ARTIK SERBEST
“1995 seçimlerinde ANAP ile BBP, ANAP çatısı altında ittifaka gitmişlerdir. CHP 2007’de bu sefer DSP ile ittifaka gitmiştir. Bunların hepsinde kanuna karşı hile yapılmıştır. Yani o günkü ittifakların yasal bir zemini bulunmamaktaydı. Bizim yaptığımız ise; o dönemlerde olduğu gibi kanunları arkadan dolaşmak değil, tam tersine kanuni bir çerçevede ittifak müessesesini milletimizin önüne koymaktır. Milletimiz oyunu atmadan önce ittifakı şeffaf bir şekilde değerlendirebilecektir.”