MACRON’A TEPKİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye’ye ve Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik süreci hakkındaki ifadelerini “Ülkemize ve AB üyelik sürecimize ilişkin olarak sarf ettiği bazı sözleri derin bir teessüfle karşılıyoruz.” sözleriyle değerlendirdi.

Aksoy, konuya ilişkin bir soruya verdiği yazılı yanıtta, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Paris’te düzenlenen Büyükelçiler Konferansı’nda dün Türkiye ve AB üyelik sürecine dair sarf ettiği bazı ifadelerin “derin bir teessüfle karşılandığını” belirtti.

Türkiye’nin 15 Temmuz 2016’da akim bırakılan darbe girişimi nedeniyle oldukça zor bir dönem geçirdiğini vurgulayan Aksoy, şunları kaydetti:
“Ancak geçtiğimiz ay içerisinde OHAL sona erdirilmiş, Türkiye olağan döneme girmiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin ardından özellikle AB reformları konusunda ilerleme dönemine geçilmiştir. Macron’un ülkemize ilişkin açıklamaları, hemen her platformda defaatle izah etmemize rağmen, Türkiye’nin gerçeklerini anlamaktan uzak olduğunu bir kere daha göstermiştir. Avrupa’nın siyasi, coğrafi ve tarihi açıdan ayrılmaz bir parçası olan ve Avrupa kıtasının güvenliği için her zaman üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiş olan ülkemizin ‘Avrupa karşıtı’ olduğunu söylemek gerçekle örtüşmemektedir.”

NATO müttefiki ve AB üyeliğine aday Türkiye’nin halihazırda zaten AB’nin stratejik ve ayrıcalıklı bir ortağı olduğunu belirten Aksoy, Türkiye’nin göçten terörle mücadeleye birçok alanda AB ile ortaklık ve iş birliği mekanizmalarına sahip olduğunun altını çizdi.

Aksoy, “Fakat bunların, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin ahdi temeli olan katılım sürecimize alternatif olamayacağı aşikardır.” ifadesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile daha güçlü, demokratik ve laik Türkiye’nin, AB’ye tam üyelik yolunda ilerlemeye kararlı olduğunu vurgulayan Aksoy, şöyle devam etti:
“Dünyamızın hastalığı haline gelmiş popülizm ve ayrılıkçılığa inat hedefimiz, daha güçlü ve paylaştığımız ortak değerlere dayalı ve Türkiyeli bir AB’dir. Bu çerçevede, Macron’un konuşmasında birkaç kere ‘İslamcı’ veya ‘İslami terör’ ifadesi kullandığı dikkatimizi çekmiştir. Terörün dini, milliyeti ve ırkı olmadığını, bu musibetin herhangi bir dinle ilişkilendirilmesini son derece yanlış bulduğumuzu bir kez daha ifade etmek isteriz. Konuşmasında Soğuk Savaş’ın sona erdiğini hatırlatan Macron’a, dünyanın çok daha karmaşık, öngörülemez ve tehlikeli sınamalarla karşı karşıya olduğu bu yeni dönemde Türkiyeli bir AB’nin öneminin daha da artmış olduğunu da biz hatırlatmak isteriz

Yorumla

Buraya yorumunuzu yazabilirsiniz