Dünya Starlink uyduları ve 5G ağı ile örülüyor. Dijitalizmin kılcal damarlarını oluşturan bu frekanslar, insan ve hayvan sağlığını tehdit ediyor
ÖMER TEMÜR
Fransa’nın Normandiya bölgesindeki Saint-Senier-de-Beuvron köyü, Elon Musk’ın sahibi olduğu Starlink şirketinin projesine ev sahipliği yapmak için seçilmişti. 350 nüfuslu köy Starlink şirketinin köy arazisine uydu internet anteni kurmasını reddetti. Saint-Senier-de-Beuvron Belediye Başkanı Yardımcısı Noemie Brault endişesini ise “Projede, bu sinyallerin etkisi hakkında hiçbir fikrimiz yok. Çünkü sinyallerin insan veya hayvan sağlığı üzerindeki nihai etkilerine dair hiçbir veriye sahip değiliz” diyerek dile getirdi…
Musk, Starlink uydularını dünya yörüngesine yerleştirmek için düzenli roket fırlatmalarına devam ediyor. Şu anda firmanın 1.000’den fazla uydusu dünyanın alçak yörüngesinde hizmet vermeye başladı. Yıllık 50 milyar dolar kazanç hayali kuran Musk’ın şu an 10 bin müşterisi bulunuyor. Saniyede yaklaşık 150 megabit (Mbps) internet hızı sunan firma yıl sonuna kadar bunu 300 Mbps’ye çıkarmayı hedefliyor.
Starlink örneğinde olduğu gibi dünya uydular ve 5G ağı ile örülüyor. Ericsson, 2024 yılı itibarıyla 5G kapsamının dünya nüfusunun yüzde 40’ını kapsayacağını öngörüyor. Starlink uydularının büyük kısmı sadece 500 km yükseklikte dünyaya çok yakın konumlanırken, 5G’nin ise her 150 metrede bir yerleştirilecek güçlendirici antenler ile desteklenmesi gerekiyor. Farklı uzunluktaki dalga frekansları insan vücudu ile farklı şekillerde etkileşime girerken, düşük frekanslı antenlerin sayısında yaşanacak bir artış, radyasyona maruz kalma oranını da artırma ihtimali bulunuyor.
Dünyanın dört bir yanından yaklaşık 250 bilim insanı BM ve Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bir dilekçe gönderdi. Bilim insanları, radyo ve telsiz telefonların ile yayın antenlerinin, ürettikleri elektromanyetik (EM) radyo dalgaları nedeniyle kanser riski oluşturduğunu ve bu konudaki endişelerini dile getirdi. Dilekçede, etkiler arasında artan kanser riski, hücresel stres, zararlı artışı, genetik hasarlar, üreme sistemlerinin yapısal ve işlevsel değişiklikleri, öğrenme ve hafıza açıkları, nörolojik bozukluklara yer verildi. Dünyada yaşayan tüm organizmaların elektromanyetik alanlardan etkilendiğini söyleyen bilim insanları, zararın boyutunun daha da büyük olabileceğine dikkat çekti.
Diğer yandan 2G, 3G ve 4G teknolojileri üzerine yapılan sayısız bilimsel çalışma, insanların elektromanyetik alana maruz kalmasının stres, sperm ve testis hasarı, beyindeki elektriksel aktivitedeki değişiklikler de dâhil olmak üzere nöropsikiyatrik etkiler, hücresel DNA hasarı ve kalsiyumun aşırı yüklenmesi gibi sonuçları doğurduğunu gösterdi.
Almanya’da iki yıllık bir zaman dilimi boyunca günde dokuz saat elektromanyetik alana maruz bırakılan fareler üzerinde uygulanan testler ise beyin, kalp ve testisler dâhil olmak üzere sinir sistemlerinde de değişimler yaşandığını ve hücre ölümlerinin arttığını ortaya koyuyor. Rusya, Kanada ve İsviçre’de yapılan çalışmalarda EM alana maruz kalan demir yolu çalışanlarında löseminin 2,4 kat, beyin tümörlerinin 5,1 kat daha fazla görüldüğü belirlendi. İş yerinde EM alanına maruz kalanlarda ise beyin tümörü, erkek meme kanseri, lösemide artış riski bulunuyor. Covid sebebiyle karnesi hayli bozuk olan DSÖ ise tüm bunlara rağmen elektromanyetik alanlardan kaynaklanan önemli bir halk sağlığı riskinin bulunmadığını söylüyor.
Sağlık risklerinin yanı sıra bu frekansların silah olarak kullanılabileceği ayrı bir tartışma konusu.
Sonuçta EM dalgalarından kaçış yok. Evde, iş yerinde, dışarıda her yerdeler… Pandemi ile hız kazanan dijital dünyanın kılcal damarlarını bu frekansların oluşturduğunu düşünürsek belki de gerçeği hiç öğrenemeyeceğiz.
ELEKTROMANYETİK ALANLARDAN KORUNMA YOLLARI
¥ Yatağınızı EM alanlardan mümkün olduğunca uzağa yerleştiriniz. Özellikle başucunuzun, herhangi bir elektromanyetik alan kaynağına uzak olmasına özen
gösterin.
¥ Kullanmadığınız elektrikli aletleri ya kapalı tutunuz ya da fişten çıkarınız. Cihazlar “Stand by” konumunda da elektromanyetik alan oluşturmaya devam eder.
¥ Bulunduğunuz yerde sabit telefon varsa sabit telefon kullanın. Cep telefonlarında olabildiğince kısa konuşun.
¥ Cep telefonunuzu üzerinizde değil, çantanızda taşıyın. Belinizde, kalbinize yakın yerlerde taşımayın.
¥ Cep telefonu ile arama yapmaya başladığınızda karşı taraf çağrınıza cevap verinceye kadar kulağa götürmeyin, telefonun çalması esnasında size etkisi en yüksek değerine çıkar.
¥ Cep telefonu ile konuşurken ya mutlaka kablolu (bluetooth olmayan) kulaklık kullanın, ya da konuşurken telefonu kulağınızdan mümkün olduğunca 1-2 cm uzakta tutarak konuşun.
¥ Hareket hâlinde iken cep telefonunuzu kullanmayın. Cep telefonunuz hareket hâlinde iken bir baz istasyonu kapsama alanından diğerinden geçerken çok güç harcar.
¥ Bebekler ve küçük çocuklar yetişkinlerden daha fazla cep telefonu radyasyonunu soğururlar. 16 yaş ve altındaki çocuklar daha fazla olumsuz etkilenirler.
¥ Cep telefonu seçerken en az SAR değerli telefonu seçin.
¥ Evde kablosuz modem yerine kablolu internet modemi tercih edin. Eğer kablosuz modem kullanıyorsanız, modemin yatak odanızda olmamasına özen gösterin ve kullanmadığınız sürece kapatın.
¥ Dizüstü bilgisayarlar aslında diz üstünde kullanılmaması gereken cihazlardır. Dizüstü bilgisayarını mutlaka bir sehpanın/masanın üzerinde veya dizinizin üzerine bir minder yerleştirerek kullanın.
¥ Bilgisayar ekranı ile klavye arasına mesafe koyun.
¥ TV ekranlarından (ön ve arkasından) en az iki metre uzakta bulunun.
Yorumla