BATUHAN YAŞAR
Başlıktaki sorunun cevabını hemen verelim:
Çok zor..
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun da dediği gibi:
“Şu anda mümkün değil”
Ama devamında bir cümle var ki Ankara-Berlin hattını her anlamda normalleştirebilir:
“Olumlu adımlar atarlarsa, değerlendiririz..”
Olumlu adımdan kastedilen FETÖ’cü askerlerin iadesi ve PKK-PYD konusu.
FETÖ için güvenli liman hâline gelen Berlin yönetimi, bir anda evrilebilir mi?
Kesinlikle hayır…
Almanlar Ürdün’e gider mi?
Bu soruya cevap vermeden önce Berlin’de neler oluyor kısaca bakalım isterseniz
- Sosyal Demokratlar ısrarla ‘çekilelim’ diyor..
- Birlik Partileri Federal Meclis Grubu da aynı şeyi söylüyor.
- Yeşiller hiç geri kalır mı.. İncirlik’in hemen terk edilmesinden yanalar.
- Baskıyı ensesinde hisseden Şansölye Merkel kararsız. Dışişleri Bakanı Gabriel’in mevkidaşı Çavuşoğlu ile yapacağı görüşmeyi bekliyor.
Merkel ajandasına pazartesi gününü kırmızı kalemle işaretlemiş durumda.
Zor Merkel zor…
Eylül’de parlamento seçimleri var.
Şansölye ne yapsın…
Aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık misali.
Çekilme kararı verirse, pozisyonu Türkiye karşıtı olarak sabitlenecek. Bu da Türklerin oyundan olmak demek.
Dolayısıyla en mantıklı seçenek, ‘çekilelim’ diye tepinen muhalefeti seçimlere kadar oyalamak.
Gabriel’le yeni bir başlangıç olur mu?
Aslında Alman Dışişleri Bakanı, kimilerine göre “zehirlenen” Türk-Alman ilişkilerini bu etkiden kurtarmak için Ankara’ya geliyor.
Yeni ve çok beyaz olmasa da bir sayfa açılabilir mi düşüncesindeler.
Berlin’deki kaynaklarımızdan aldığımız bilgilere göre ajandasında bazı yeni öneriler var… İlişkilerdeki “zehir etkisini” dağıtma-azaltma amacında.
Yani daha da germek için değil, İncirlik için çıkış yolu arama arzusundalar…
Ürdün pahalı geldi..
“İncirlik’ten giderseniz güle güle” dahi denilen bir ortamda konunun bir defa restleşmenin çok ötesine geçtiği muhakkak.
ABD ve Trump, Almanya’ya NATO’ya yeterli parayı aktarmadığı konusunda ciddi suçlamalar yöneltmeye başladı. Berlin daha da sıkışacak-sıkıştırılacak.
Herkes çok iyi bilir ki Almanların eli sıkıdır.
Duyduğumuza göre İncirlik’i Ürdün’e taşımak için bayağı bir ek fatura çıkmış.
Yani maliyet artıyor. Bu da işlerine gelmiyor.
İşte bu yüzdendir ki mümkün mertebe bir orta yol bulup İncirlik’te devam etmek..
İpler Türkiye’nin elinde.. Ankara’nın talepleri neler?
Şu yüzden bu cümleyi kullandık;
Aslında Türkiye’nin Berlin yönetiminden talepleri bundan sonra ne olacağını veya olmayacağını da belirleyecek.
Ankara’nın talepleri Almanların işine gelmezse maliyetine katlanıp Ürdün’e gidecekler.
Biz neleri mi talep edeceğiz?
Onları zaten dünya âlem biliyor:
- FETÖ’cülerin iade edilmesi.
- FETÖ’cülere siyasi sığınma hakkı veya mülteci statüsü verilmemesi.
- PKK-PYD yani terörle mücadele ve gerçek iş birliği.
Alman askerlerinin hiçbir eksiği yok!
Gelelim işin aslına..
İncirlik, Türkiye-AB ilişkilerden tamamen ayrı, bağımsız bir konu.
Türkiye-Almanya olarak değerlendirilmeli.
İncirlik ulusal bir askerî üs.
Yani Konya’daki gibi NATO’ya ait değil.
DEAŞ’la mücadele bağlamında Alman askerlerinin lojistik ve operasyonel anlamda hiçbir eksiği yok.
Almanlara yönelik bir engelleme, kısıtlama da yok.
Daha da açalım:
Amerikan askerleri ne yapıyorsa Alman askerleri de aynını yapabiliyor.
Sempatizan parlamenterler!
Türkiye birkaç kez Alman parlamenterlerin İncirlik ziyaretini uygun görmeyerek reddetti.
Haksız mı peki?
- Sen avazın çıktığı kadar Türkiye karşıtlığı yap.
- Erdoğan’a demediğini bırakma.
- Türk bakanların konuşma yapmalarını engelle.
- FETÖ’ye güvenli liman ol.
- PKK-PYD istihbaratlarını Türkiye’den gizle.
- Ne kadar PKK ve terör sempatizanı parlamenterin varsa Türkiye’nin gözünün içine sokar gibi İncirlik üssüne gönder.
Türkiye eskiden olsa bunları yerdi ama şimdi köprülerin altından çok sular geçti.
Evet, Merkel zor bir karar verecek.
Ama emin olun İncirlik’ten “tamamen” ayrılmayı göze alamayacaktır.
Yorumla