Baharda kalbe dikkat! Kriz riski artıyor

Mevsim geçişlerinde hava sıcıklığının ciddi değişiklik göstermesi damar yapısını olumsuz etkiliyor ve risk grubundaki kişilerde kalp krizini tetikliyor.

Mevsim değişimlerinin kalbi zorladığını bildiren uzmanlar özellikle risk grubundaki kişileri dikkatli olmaları konusunda ikaz ediyorlar. Soğuk havadan sıcağa ya da sıcak havadan soğuğa geçişin damar yapısını etkileyerek kalp ve damar hastalıklarına bağlı ani kalp krizi riskini artırdığını belirten Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahadır Dağdeviren, mevsim geçişlerinde kalbin sinyallerine uyanık olunması gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerde Avrupa birinciliğine sahip olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Dağdeviren, klasik risk faktörlerinin üzerine eklenen mevsim değişikliklerinin kalp ölümlerini tetiklediğini belirterek “Isının ciddi değişkenlik gösterdiği mevsim geçişlerinde ve özellikle de aynı anda 4 mevsimin yaşanabildiği ülkemizde bir anda dağda kayak yapıp sahilde denize girme imkânının olması belli dönemlerde kalp damar hastalıklarının yoğunlaşmasına yol açıyor” dedi. Havadaki ani ısı değişikliklerine bağlı olarak damar yapısının büzüldüğünü ya da genişlediğini ve risk faktörü olan kişilerin kalbinin bu değişime ayak uyduramadığını anlatan Prof. Dr. Dağdeviren kış aylarındaki yeme düzeninin de krizi tetiklediğini ifade etti. Prof. Dr. Dağdeviren “Kış dönemi diyet, egzersiz miktarı ve beslenme şeklinin değiştiği daha fazla yağlı yiyeceklerin tüketildiği, daha az hareket edildiği ve kilo alma eğilimini dolayısıyla da şeker metabolizmasının bozulduğu mevsimdir. Bütün bunlar kalp damar hastalığı riski artmaktadır” dedi.

GÜNEŞ GÖRMEMEK KALBİ YORUYOR

Kalp damar hastalığı ile D vitamini düşüklüğü arasındaki ilişki çok sayıda çalışmada gösterildiğine işaret eden Prof. Dr. Dağdeviren “Kışın daha az güneş ışığına maruz kaldığımız için D vitaminin koruyucu etkisinden faydalanamıyoruz. Kışın da mümkün olduğunca güneşte kalmak gerekir” dedi. Mevsim geçişlerinde belirgin olarak artan solunum yolu enfeksiyonlarının da kalp krizi için önemli bir risk faktörü olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Dağdeviren “Özellikle mevsim geçişlerinde salgın yapan grip enfeksiyonu kalp yetersizliği ve koroner kalp hastalığı olan yaşlı popülasyonda ölümleri yaz mevsimine göre yüzde 30-50 oranında arttırmaktadır. Midede bulunan Helikobakter bakterisine bağlı enfeksiyonlar ve bazı ürolojik enfeksiyonların sessiz ve kronik şekilde ilerlerken kalp krizi riskini de arttırdığını düşünülmektedir” dedi.

Kimler risk grubunda?

  • Ailesinde kalp hastalığı ve kalbe bağlı erken ölüm görülenler
  • Daha önce kalp krizi geçirmiş, anjiyo ya da stent uygulanmış kişiler.
  • Diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol hastaları.
  • Şişmanlar ve bel bölgesinde aşırı yağlanma olanlar.
  • Menopoz dönemine girmiş olan kadınlar.

Her ağrı kalp mi?

ÖNEMLİ BELİRTİ

Kalp krizinin kalbi besleyen damarlardan  birinin tıkanması ve kalbin oksijensiz kalması sonucu oluştuğunu söyleyen Memorial Şişli Hastanesi Kalp Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez “Kalp krizi, hareket hâlindeyken ağrılarla başlayabilir ve sonrasında istirahat ederken de kendisini gösterebilir. Göğüs, boyun, kol, sol bilek ya da parmakta ağrı, baskı hissi, uyuşukluk ve karıncalanma varsa hemen doktora gidilmelidir. Özetle bu bölgelerde daha önce olmayan herhangi bir his dikkate alınmalıdır. Bunun yanında ağrısız kalp hastaları da (sessiz kalp hastalığı) vardır. Ağrısı olmayan hasta şansızdır. İlk ağrı kalp krizi, ilk kalp krizi yaşamı kaybedecek kadar ağır olabilir” dedi.

Ağrının, vücudu koruyan bir mekanizma olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sönmez “Ağrı mekanizması bozuk olan hastalar, diyabetliler, KOAH hastaları ve şişmanlardır. Yaklaşık hastalarımızın yüzde 20’si bu gruba girer. Ayrıca kadınların ağrıya tahammüllerinin yüksek olması sebebi ile kadınlarda erkelere nazaran sesiz kalp hastalığı daha çok görülmektedir.

 

Yorumla

Buraya yorumunuzu yazabilirsiniz