Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: “NATO ülkelerinin bazılarında S-300’ler var. Herhangi bir hava savunma sistemine sahip olmak NATO üyeliğiyle çelişmez.”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, canlı yayınında gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Çavuşoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Seçime katılım oranına bakıldığında hiçbir ülkede bu düzeyde katılım yok. Avrupa Konseyi seçimlerin demokratik olduğuna vurgu yaptı. Halkımız tercih ettiği adaylara oyunu özgürce verdi. İtirazların olması doğal. İstanbul’da aradaki farkın çok az olması ve şaibelerin tespit edilmesinden dolayı itirazlar oldu. Herhangi bir partinin seçim sonuçlarına yönelik itirazını gayri demokratik bulmak doğru değil.
Yeniden sayımın herkesin huzurunda olması gerekiyor ve böyle de oluyor. Sonuçları beklemek ve nihai karara saygı duymak gerekiyor. YSK hangi kararı verirse ona da herkes uymak durumundadır Partimizin itirazları da yasalar çerçevesindedir. Bu sürecin işlemesine kimsenin itiraz etmemesi gerekiyor. AB’nin açıklamalarını objektif görmüyoruz. Ufak tefek bazı mahallerde olaylar oldu ama genel anlamda demokratik ve şeffaf bir seçim oldu. Oyların yeniden sayılması demokratik sürecin parçasıdır. AB’nin sorumlu bir şekilde açıklama yapması gerekiyor. Seçim sürecinde taraf tutmaları önceden ters teptiği için taraf tutamadılar. Şimdi de taraf tutmasınlar.
“ANLATTIKTAN SONRA ‘BİLMİYORDUK’ DEDİLER”
(ABD) Ziyaretimiz faydalı geçti. S-400’ü neden almak zorunda olduğumuzu açıkladıktan sonra böyle olduğunu bilmiyorduk dediler. ABD’nin satmadığını ve Türkiye’nin bir yerden karşılamak zorunda olduğunu söyledik. Bunları anlatmamız lazım. İkincisi NATO üyesi bazı ülkelerde S-300’ler var. NATO üyeliğiyle çelişmez. Söz söyleyecek kişi NATO Ganel Sekreteri’dir. Herhangi bir NATO üyesinin istediği savunma sistemini alabileceğini söyledi. Bunu bu noktaya getirmek çok yanlış. Türkiye’nin NATO üyeliğini sorgulamak yanlış.
“MÜTTEFİKLİĞİMİZE ZARAR VERİYORLAR”
Onların Rusya düşmanlığı var. Onlar düşman diye bizim de düşman olmamız gerekmez. Egemen ülke olarak kararlarımızı veririz. Sürekli yaptırımlardan bahsediyorlar. Müttefikliğe zarar verenler onlardır. Bir terör örgütüyle işbirliği yaparak müttefikliğimize zarar veren onlar.
“ENDİŞELERİ VARSA TEKLİFİMİZİ KABUL EDERLER”
Bu süreçte S-400, F-35’lere yönelik bir tehdit oluşturduğunu söylüyorlar. Rusya’ya bu hava savunma sisteminin tamamen Türkiye’nin kontrolünde olmasını istedik. Rusya’nın elinde olan değil, yeni yapılan bir sistemi istedik. Bir çalışma grubu oluşturalım ve F-35 başta olmak üzere NATO sistemlerine tehdit oluşturup oluşturmayacağını incelesin dedik. ABD’nin endişesi doğruyla bu teklifimizi kabul eder. İsrail’ni elindeki F-35’ler Suriye’de uçuyor. Suriye’de S-400 sistemleri var. Türkiye’nin kontrolünde olacak bir sistem nasıl oluyorda tehdit oluşturuyor. Teknik heyet önerimize henüz bir yanıt gelmedi.
“POMPEO ‘PATRİOT GARANTİSİ’ YOK DEDİ”
S-400’lere acil ihtiyacımız var, neden kullanılmayalım. Bu kadar parayı kozmetik bir ürün için vermiyoruz ki. Patriot vereceklerinin garantisi yok. Pompeo’nun kendisine de sordum, patriot satma garantisi veriyor musunuz diye hayır dedi. Pence’in Türkiye teklifimizi reddetti açıklaması da doğru değil. ABD patriot satarsa alırız ama satmazsa ikinci bir S-400 ya da başka bir hava savunma sistemi alabiliriz. Ama bizim acil ihtiyacımız var. Bulunduğumuz yer gül bahçesi değil.
“ABD’NİN İKİNCİ TEKLİFİ DAHA RASYONEL”
İlk alacaklarımız acil ihtiyaçlarımızı karşılamak için Teknoloji transferi ise bir günde olacak bir şey değil. Biz müttefiklerimizden almayı tercih ederiz. İkinci teklifi arkadaşlarımız değerlendiriyor. Bir önceki teklife göre daha rasyonel bir teklif.
F-35’E ALTERNATİF OLABİLİR Mİ?
F-35 ya da Rusya yapımı uçakları var. F-35 olmazsa ben yine ihtiyacım olan uçağı başka bir yerden almak durumundayım. Ta ki kendi uçağımı üretene kadar. F-35 ortaklığından Türkiye’yi çıkarıyoruz demek yanlış. En kötü senaryoyu ortaya koyalım. Türkiye hiç olmadı başka yerden almak durumundayız. Varsayımlarla konuşmayalım. Çelişkili açıklamalar geliyor ama dördüncü F-35 de Türkiye’ye teslim edildi.
SURİYE’DE GÜVENLİ BÖLGE
Pompeo görüşmede (Suriye’ye) ‘harekatın yıkıcı sonuçları olur’ demedi. Bir güvenli bölge oluşacak ve içinde biz olmayacağız! Bunun gerçek anlamda güvenli bölge olabilmesi için bizim olmamız lazım. Biz kimseyi dışlamıyoruz. Burada oluşacak yapının başında Türkiye’nin olması doğaldır. Suriye’nin sırnı bütünlüğü konusu için de önemlidir.
TRUMP’IN TÜRKİYE ZİYARETİ PLANI
(Erdoğan-Trump arasında) Telefon görüşmeleri oluyor. Karşılıklı ziyaret konusunda Sayın Trump gelmek istediğini söyledi. Bolton’a da tarih belirlenmesi gerektiğini söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ABD’ye ziyareti olabilir. Yanlış anlamalarnı giderilmesi ve pozitif gündeme odaklanılması açısından bu tür ziyaretlerin önemini gördük.
“RUSYA İLE TAM MUTABAKAT İÇİNDEYİZ”
Ziyarette İdlib muhtırasına mutabık kaldığımızı teyit ettik. Gerginlik ve çatışmaların süreci riske atacağının farkındayız. Rusya da farkında. radikal savaşçılara karşı birlikte bir şey yapılması konusunda da mutabıkız. Rusya ile tam bir mutabakat içerisindeyiz. kendilerinden rejimin ihlallerini durdurmalarını da Sayın Cumhurbaşkanımız istedi.
YPG/PKK bugüne kadar bütün ülkelerden faydalanmak istedi. Ruslar da terör örgütleriyle Kürtleri ayırt etmeye çalışıyor. Doğru bir yaklaşım. Oradaki azınlıkların hepsine zulmeden terör örgütünden bahsediyoruz. PKK konusunda Rusya’nın hassasiyet gösterdiğini biliyoruz. Sahadaki durum hakkında tam bilgi yok. Bölgedeki istikrarı sağlamak Rusya’nın da işine geliyor. Suriye’de üsleri var. Hem Rusya hem Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda çok hassas. YPG PKK Suriye’yi bölmek istiyor.
İSRAİL SEÇİMLERİ
Seçim bitti, İsrail halkının iradesine herkes saygı duymalı. İktidara kim gelirse gelsin popülizimden vazgeçilmesi gerekiyor. İki devletli çözüm için İsrail’in adım atması gerekiyor. Barış için tek çözüm iki devletli çözüm var. Onun dışında hiçbir çözüm barış geçirmez. İsrail saldırgan tutumundan vazgeçmeli. Seçim sonuçlarının başta Ortadoğu barış süreci olmak üzere bölgeye huzur getirmesi gerekiyor. ABD’nin bu kadar açık desteğinin faydası olmamış. Barış planının da iki tarafın değil tüm dünya tarafından kabul edilmesi için objektif ve dürüst olmalı. ABD bugüne kadar İsrail’in tarafını tuttu. Şimdi seçimler bitti aklı selim hakim olması gerekiyor. Türkiye üzerine düşen katkıyı sağlar.
ABD’nin Golan kararı tamamen yanlıştır. BM güvenlik kararlarıyla da çelişiyor. Geçmişte biz çok çaba sarf ettik. Bu topraklar Suriye topraklarıdır. ABD’nin hukuku hiçe sayan kararlar yerine BM Güvenlik Konseyi kararları ve hukuk çerçevesinde karar almalı.
ABD’NİN DEVRİM MUHAFIZLARINI TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN ETMESİ
Son derece yanlış bir karar. Devrim Muhafızları’nın Suriye’de yaptıklarını biz doğru bulmadık. İran’ın politikalarını da doğru bulmadık. Bir ülkenin resmi ordusunu terör örgütü ilan etmek son derece tehlikelidir. İran da CENTCOM’u terör örgütü ilan etti, o da yanlış. Siz YPG PKK ile işbirliği yapacaksınız sonra da kalkıp başka bir ülkenin resmi ordusunu terör örgütü ilan edeceksiniz.
AVRUPA’DA YÜKSELEN AŞIRI SAĞ
Avrupalı siyasetçilerle konuşuyorum çok endişeliler. Avrupa Parlamentosu’nun dengesinin değişmesinden korkuyorlar. Merkez partiler de aşırı sağa doğru kaymaya başladı. Ortak değerler yerine ideolojinin hakim olmaya başladığını görüyoruz. Aşırı sağ, İslam düşmanlığına karşı 15 Mart Yeni Zelanda saldırısı inşallah milat olmuştur. Şu anda AB’den görüyoruz uluslararası camianın tehlikeli gidişi fark ettiğini görüyoruz. Trendi geriye çevirmek için bir eğilim ve kararlılık görüyoruz. Medyanın olumlu rol aynaması gerekiyor ama Batı medyası çok negatif. Trendi geri döndüremezsek parlamentoda aşırı sağ hakim olur. Bu da AB’nin geleceğe yönelik olmsuz bir sürece girmesine sebep olabilir.”
Yorumla