Meclis’te parti grubuna seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili Özlem Zengin’e yönelik sözleri üzerinden CHP’li Özkoç’u eleştirdi. “Bu şizofrenik vakaları parlamentodan temizlemek lazım” diyen Erdoğan, “Beştepe’ye giden CHP’li” iddiasını da bir kez daha yalanladı. Ekonomide toparlanma sürecinin devam ettiğini de söyleyen Cumhurbaşkanı, “Bırakın doları moları; paramıza, Türk Lirası’na dönelim” çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’li Özkoç’un AK Partili Zengin’e yönelik sözlerine ilişkin, “Önce bu şizofrenik vakaları parlamentodan temizlemek lazım. Bunun adımlarını atmak lazım. Bu şizofrenik vakalardan parlamentomuzu temizleyemezsek, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu parlamentosuna yazık olur.” dedi.
Erdoğan, “Bunca yıl başbakanlık yaptım, cumhurbaşkanlığı yaptım; en çok hayıflandığım konulardan biri, şöyle dişime göre bir ana muhalefet bulamayışımdır.” ifadelerini kullandı.
“GİZLİ SAKLI YANIMIZA GELEN CHP’Lİ OLMADI”
‘Londra’da tedavi gören ve örnek olamayacak bir gazeteci var. Buna göre 9 Kasım’da bir CHP’li plakası değiştirilmiş bir araçla Külliye’ye gelip bizimle görüşmüş, farklı plakalı bir araba ile gitmiş. Görüşmede biz ‘Senin CHP Genel Başkanı olman gerekir’ demişiz. Bu iddianın neresini düzeltelim bilemiyoruz. Gizli saklı hiçbir CHP’li yanımıza gelmedi. Bunlar Külliye’yi kendi merkezleri gibi sanıyor. Kimseye genel başkan olma telkininde bulunmadım çünkü Sayın Kılıçdaroğlu’dan daha ideal genel başkan olmaz. CHP’nin başında kimin olduğundan bizene. Olmayan görüşmeyi ortaya atan gazeteciyi siciline bakarak mazur görebiliriz. Bugünkü yazısında özür dilemiş. Bizden de özür dilemiş, teşekkür ederiz.
“ONURLU BİR SİYASETÇİNİN YAPACAĞI İŞ ÖZÜR DİLEMEK”
Bu iddianın üzerine ‘doğrudur’ diyerek adeta tüy diken genel başkan ne yapacak? Peki CHP Genel Başkanı’na ne demeli? Kendisi hata ettim, özür dilerim diyemedi. Kendisi CHP’nin başına bir kaset kumpasıyla geldiği için orada kalmanın yolunu da benzer yöntemlerde arıyor. Külliye’ye gelen CHP’li iddiası da ortada kaldı. Yazıyı yazan haber kaynağım bu kişidir diyor. O kişi de kaynağım CHP’den biridir diyor. CHP kumpas kuruldu diyor. Yeni bir senaryo daha çıktı, yatta bir aradaydılar. Şimdi onlar da birbirini suçluyor. Bu iddiayı ortaya atan Sayın İnce de onlar kendilerini daha iyi biliyor diyor. İddianın sahibi belli değil, doğrulayan belli değil. En sonunda işi yandı bitti kül olduya getirdiler. Onurlu bir siyasetçinin yapacağı iş özür dilemektir. İçi boş ithamlarla ülkemizi meşgul ettikleri için milletimizden özür dilemeliler. CHP kendi kendine bir orta oyunu oynadı ve artık bitti. Ülkemizin gerçek gündemine dönmenin zamanı geldi. CHP kendi iç hesaplaşmasını kapalı kapılar ardında gerçekleştirsin. Ne olur artık milletin yakasından düşün.
“İstanbul ve Ankara susuzluğa doğru yürüyor”
Gelen haberlerin çok hayra alamet olmadığını belirten Erdoğan, “İstanbul’da 3 ay gibi bir süre sonra, havalar böyle giderse, İstanbul susuzluğa doğru yürüyor. Benzer şey Ankara için de geçerli.” şeklinde konuştu.
“Arifiye’deki tank palet fabrikası satılmamıştır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Arifiye’deki tank palet fabrikası satılmamış, 25 yıllığına Katar ve Türk sermayesinin ortaklığıyla şu anda çalıştırılan BMC firmasına tahsis edilmiştir. Burada satış kesinlikle yok.” dedi.
“Türk Lirası artık kaybettirmiyor”
Erdoğan, Bırakın doları moları; paramıza, Türk Lirası’na dönelim. Türk Lirası artık kaybettirmiyor. Milliliğimizi, yerliliğimizi burada da gösterelim.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimiz ortaya koyduğumuz siyasetle, yaptığımız hizmetlerle, olaylar karşısındaki tavrımızla, duruşumuzla, sözümüzle, muhabbetimizle bizi kendisinden bir parça gördüğü için hep yanımızdadır.” dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, geçen hafta grup toplantısının ardından kabinedeki bakanlarla bir araya geldiğini, çarşamba günü de partisinin il başkanlarıyla hem 7. Olağan Kongre sürecini hem de gündemdeki meseleleri istişare etme fırsatı bulduklarını ifade etti.
Türkiye Tarım Şurası vesilesiyle perşembe günü çiftçilerle buluştuklarını ve hasret giderdiklerini dile getiren Erdoğan, bu buluşmada hem tarım sektöründeki bugüne kadar yapılanları anlattıklarını hem de çiftçilere yeni müjdeler verdiklerini aktardı.
Erdoğan, cuma günü İzmir’de dolu dolu bir gün geçirdiklerini de anımsatarak, bu şehirde önce Ege Üniversite Kampüsü içerisindeki Bilal Saygılı Camisi’nin açılışını yaptıklarını, ardından partisinin il teşkilatına geçerek istişarelerde bulunduklarını, daha sonra da Kiraz ilçesinde belediyeyi ziyaret ettiklerini, bunun ardından da geniş katılımlı bir akşam yemeğinde İzmirliler ile buluştuklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Katar’da Yüksek Stratejik Komitenin beşinci toplantısını gerçekleştirdiklerini de belirterek, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığındaki askerlerle bir araya geldiklerini kaydetti. Erdoğan, bunların yanında çok sayıda görüşme ve toplantı gerçekleştirdiklerini, özellikle bölgesel ve uluslararası durumları ele alma imkanı bulduklarını, ülke ve millet noktasında dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu da değerlendirdiklerini ifade etti.
Milletvekillerinin gerek TBMM Genel Kurulunda gerek bütçenin komisyon görüşmelerinde ve diğer komisyonlarda yoğun bir gayret gösterdiğini belirten Erdoğan, aynı şekilde AK Parti Genel Merkezi’nde hem rutin faaliyetler hem de kongre süreciyle ilgili çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü bildirdi.
Bu çalışma temposunun kademe kademe tüm illere, ilçelere, beldelere, mahalle temsilciliklerine kadar yayılarak devam ettiğine inandığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AK Parti, asla seçimden seçime milletin karşısına çıkan, seçimden seçime görünmeye çalışan bir parti olmamıştır. Biz yılın 365 günü, günün 24 saati bilfiil çalışan, işleyen milletimizle gönül gönüle yol yürüyen bir partiyiz. AK Parti’nin kurulduktan 15 ay sonra iktidara gelmesinin ve 17 yıldır bu konumunu sürdürmesinin gerisindeki sırrı merak edenler işte buraya baksın. Milletimiz, ortaya koyduğumuz siyasetle yaptığımız hizmetlerle, olaylar karşısındaki tavrımızla, duruşumuzla, sözümüzle, muhabbetimizle bizi kendisinden bir parça gördüğü için hep yanımızdadır. Bu anlayışla halka tepeden bakanların, milleti kendi ajandalarının bir aracı olarak görenlerin, insanların dertlerini ve beklentilerini hiçe sayanların devrini sona erdirdik. Sadece eski Türkiye’nin hastalıklı siyaset tarzını çöpe atmakla kalmadık, yönetim sistemini de değiştirerek bunu kalıcı bir hale getirdik.”
Sorunlar, sıkıntılar, eksiklerin de bulunduğunu söyleyen Erdoğan, maruz kalınan saldırıların büyüklüğü karşısında bunların hiçbirisinin de üstesinden gelinemeyecek dertler olmadığını ifade etti.
Kaynak: AA
Yorumla