Kamu yayın kuruluşu NOS’taki habere göre mahkeme, 56 çocuğun kendi istekleri dışında kötü şartlar altındaki kamplarda yaşadığı, bu nedenle hükümetin çocukların getirilmesi ile ilgili politikasını değiştirmesi gerektiğine hükmetti.

Mahkemenin, DEAŞ’lı kadın teröristlerin kendi istekleriyle örgüte katılmaları nedeniyle geri getirilme hakları bulunmadığı ancak bölgedeki yetkililerin çocukları annelerinden ayrı göndermek istememeleri halinde hükümetin anneleri de getirmesi gerektiğine karar verdiği kaydedildi.

Kararda, hükümetin sadece çaba sarf etmekle yükümlü olduğu, buna karşılık yapamayacakları için zorlanamayacağı aktarıldı.

DEAŞ’lı kadın teröristlerin avukatları Andre Seebregts ve Tom de Boer, Suriye’nin kuzeyindeki 23 DEAŞ’lı kadın terörist ve 56 çocuğun ülkeye getirilmesi için Hollanda hükümetinin geri getirme prosedürünü acilen başlatması ve ihtiyati tedbir kararı alınması için mahkemeye başvuruda bulunmuştu.

De Volkskrant gazetesindeki haberde ise Hollanda Güvenlik ve Terörle Mücadele Kurumunun (NCTV), 2018’in başında DEAŞ’lı kadın teröristler ve çocuklarının geri getirilmesinin ulusal güvenlik açısından daha iyi olduğuna yönelik hükümeti uyardığı iddia edilmişti.

NCTV’nin hükümete yaptığı uyarıda, DEAŞ’lıların çocuklarının ülkeye şimdi getirilmemeleri halinde büyüdüklerinde güvenlik sorunu oluşturabileceği belirtilmişti.

Hollanda’da DEAŞ’lıların akıbeti konusu koalisyonu ikiye böldü

Ülkede koalisyon ortaklarından Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) ile Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA), DEAŞ’lıların Suriye’de kalmaları ve orada yargılanmasını isterken, Demokratlar 66 (D66) ile Hristiyan Birlik Partisi (CU) ülkeye getirilip yargılanmaları taraftarı olduğunu açıklamıştı.

Hollanda Savcılığı, hükümetin iş birliği yapmayı reddetmesine rağmen DEAŞ’lıların ülkeye getirilip yargılanmasını istemişti.