Yaz kış, bayram, salgın demeden büyük bir dayanışma ve kararlılıkla yürütülen oturma eylemi sayesinde 35 aile, evladını terörün pençesinden kurtarmayı başardı.
Ebru Karatosun | ANKARA
Evlatlarını terör örgütü PKK’nın elinden kurtarmak için Diyarbakır’daki HDP il Binası önünde oturma eylemi yapan annelerin mücadelesi bugün 1.000 günü doldurdu.
22 Ağustos 2019’da anne Hacire Akar’ın, HDP İl Başkanlığı önünde başlattığı eylemin 2 gün sonra 24 Ağustos’ta sonuç vererek oğluna kavuşmasının ardından, her geçen gün artan aile sayısı bugün itibarıyla 299’a ulaştı. Yaz kış, bayram, salgın demeden büyük bir dayanışma ve kararlılıkla yürütülen oturma eylemi sayesinde 35 aile, evladını terörün pençesinden kurtarmayı başardı. Çocuklarına kavuşanların sayısı çoğaldıkça, umutları her gün daha da artan aileler, son evlatları dağdan kurtarılıncaya kadar oturma eylemini sürdürmekte kararlı. Diyarbakır anneleri, direnişlerinin 1.000’inci gününde yaşadıklarını gazetemize şu sözlerle anlattı:
Aydan Arslan: Bütün anneler gelsin evlatlarını istesin. Nereye kadar bu zulüm? Biz doğru adresteyiz. Devletimize güveniyoruz. Çok zor günler yaşadık. 8 senedir evlat acısı çekiyorum. 3 senedir bu yolları gidip geliyorum. Hiçbir güç beni buradan kaldıramaz. Ben çocuğumu PKK ve HDP için büyütmedim. Bizi kimse yıldıramaz.
> Necibe Çiftçi: 3 yıldır burada oturuyorum. Evlat yolunu bekliyorum. PKK, 2015’te 17 yaşındaki oğlumu kaçırdı, bir oğlumu infaz etti. 4 çocuk babasıydı. Bugün bininci günümüz. Üzüntüyle, hastalıkla geçirdik. Derdimiz çok… Oğluma kavuşuncaya kadar asla pes etmeyeceğim. Bin milyon sene de geçse bu kapıdan gitmeyeceğim. Evladımı onlardan söke söke alacağım.
> İmmihan Nilifırka: İstanbul’dan gelerek eyleme katıldım. Bizi 3 parçaya böldüler. Mehmet’im İzmir Ege Üniversitesinde okuyordu. 2 ay sonra mezun olup gazeteci olacaktı. Dört gözle bekliyorduk. PKK’nın siyasi uzantısı HDP oğlumu rahat bırakmadı, dağa kaçırdılar. Hayallerini, geleceğini, her şeyini çaldılar.
> Ayşegül Biçer: Ben oğluma kavuştum. 9 ay önce teslim oldu ama yine de beklemeye devam ediyorum. PKK bitinceye kadar bekleyeceğim. Buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz.
İKNA TİMLERİ SÜREKLİ SAHADA
Jandarma ve Emniyet personelinden oluşan ikna timleri, terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılan gençlerin geri dönmesi için gece gündüz çalışıyor. İkna çalışmaları kapsamında 3 aşamalı yöntem kullanılıyor. Buna göre ilk olarak, dağlara, örgütün gerçek yüzünü anlatan, gençlere, ailesine ve yaşadığı yöredeki anılarını hatırlatacak görsellerin yer aldığı broşürler atılıyor. İkinci olarak, örgütteki gençlere mektup gönderiliyor. Mektuplarda aileleriyle beraber geçirdikleri bayram sabahları, sevdikleri yemekler ve arkadaşlarıyla anıları anlatılıyor. Üçüncü olarak, ikna timleri, çocuğunu terör örgütünden kurtarmak isteyen ve bu amaçla siyasi parti ya da karakola başvuran ailelerle bir araya geliyor. 2 ya da 3 kişiden oluşan ikna timlerinde mutlaka bir kadın bulunuyor. Daha sonra aileler aracılığıyla, örgütten kaçmak isteyen gençlerle irtibat kuruluyor.
TRT FREKANSINDAN EVLADINA SESLENDİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyarbakır annelerinden birinin evladına kavuşmasıyla ilgili yeni yapılan bir çalışmaya ilişkin şunları kaydetti: Bir ailenin çocuğu terör örgütünde sınırlarımız içerisindedir. Annesinin dilinden mektuplar yazılır, onun hangi bölgede olduğu bilindiği için binlerce mektup helikopterlerle o bölgeye atılır. Annesinin oğlunu özlediği, onu bir vesile ile görmek istediği, bu işin bir sonunun olmadığını ifade eden bir mektup. Aslında içinde annenin gözyaşları vardır. Sonra, ufak bir irtibat kurulur, ardından TRT Radyo üzerinden, orada TRT Radyo dinlendiği istihbaratı üzerine annenin sesi, evladına seslenmesi radyo üzerinden frekans bozularak o bölgeye günlerce yayın yapılır ve çağrılar devam eder. Anne pes etmez, devlet pes etmez ve netice itibarıyla bundan 4 gün önce evlat ve anne evlerinde buluşturulur. Bu aslında Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, iklimini ortaya koyduğu yeni Türkiye’nin en önemli insan manzaralarından bir tanesidir.
Yorumla