Ömer Çelik’ten Gabriel’e tepki: Irkçı bakan ile aynı seviyede!

AB Bakanı Çelik, “Irkçıların, faşistlerin ve İslam düşmanlarının Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanımıza saldırması bizim için yok hükmündedir. İnsanlık düşmanlarının değerlerimize saldırması bizim için iftihar kaynağıdır.” dedi.

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki açıklamalarına ilişkin olarak, “Irkçıların, faşistlerin ve İslam düşmanlarının Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanımıza saldırması bizim için yok hükmündedir. İnsanlık düşmanlarının değerlerimize saldırması bizim için iftihar kaynağıdır. Değerlerimizi diri tuttuğumuzu gösterir. Bu tartışma bizle ilgili değildir. Temel değerlere düşman olanlarla, onlarla yarışmak için ‘kes-yapıştır’ yoluyla konuşanlar arasındadır. Cumhurbaşkanımız ve ülkemiz hakkında saygısızca konuşanlar, bu yolla sadece kendi ‘sıfatlarını’ psikolojik yansıtma yoluyla zikrediyorlar.” ifadesini kullandı.

Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Gabriel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki açıklamalarının akıl tutulmasının ötesine geçtiğini ve Almanya gibi bir devletin dışişleri bakanının açıklamalarının bu seviyeye düşmesinin Almanya için de düşündürücü olması gerektiğini vurguladı. Gabriel’in, Türkiye hakkındaki açıklamalarının gerçek dışı olduğunu en iyi bilecek kişi olduğuna işaret eden Çelik, Gabriel’in orijinal açıklamalar yapmadığını, aşırı sağdan ve ırkçılardan kopya çekerek konuştuğunu belirtti.

Aşırı sağın, faşistlerin ve İslam karşıtlarının Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik düşmanlık sebeplerini bildiklerini ifade eden Çelik, “Alman dışişleri bakanının aşırı sağ ve ırkçı kesimlerden kopya çekerek sadece ‘kes-yapıştır’ seviyesinde konuşması ibretliktir. ‘Türkiye’den yanayız ama Cumhurbaşkanına karşıyız’ gibisinden akıl dışı sözlerle siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Yaptıkları şey sadece kendilerinin aşırı sağın dalga boyuna mahkum olduklarının ispatıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti ile Türkiye’nin Cumhurbaşkanının bir bütün olduğunu ve bu konuları değerlendirmenin Gabriel’in haddine düşmediğini belirten Çelik, iç siyasetteki oy kayıplarını Türkiye’ye saldırarak telafi etmeye çalışmalarının ters tepeceğini vurguladı. Irkçılardan kopya çekerek oy kazanılmayacağını, Gabriel’in Türkiye’ye temel değerleri hatırlatmasının bir ironi olduğunu kaydeden Çelik, açıklamasına şöyle devam etti:

“Tam tersine bu temel değerleri etrafına hatırlatmalıdır. Avrupa Birliği’ne zarar vermek isteyen ırkçılar uzun zamandır ‘AB diye bir şey yok, Almanya’nın patronajı var’ diyorlar. Gabriel Türkiye-AB ilişkilerini sabote etmeye çalışarak ırkçılara ‘haklısınız’ mesajı veriyor sadece. Gabriel uzun zamandır Türk yargısına talimat vermeye kalkan açıklamalar yapıyor. Şimdi de AB kurumlarına talimat veriyor. Gabriel’in ırkçılardan kopya çekerek yaptığı açıklamaların bizim için hükmü yok. Türkiye-Almanya ilişkilerinin tarihsel büyüklüğüne yakışmayan bu seviye artık Almanya için bir sorundur. Yüz yüze konuşmalarda Cumhurbaşkanımıza hayranlıklarını ifade edenler, basın önünde tam tersi konuşmalar yapmayı adet haline getirdiler.”

“Gabriel ve Kurz aynı seviyede”

Bakan Çelik, Gabriel’in göçmen düşmanı ve ırkçı siyasetin sembolü Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ile aynı seviyeye geldiğinin artık görüldüğünün altını çizdi.

Kurz’un bugüne kadar AB değerlerine ve evrensel değerlere uygun tek konuşmasının bulunmadığını dile getiren Çelik, Avusturyalı bakanın son olarak İtalya’da bir adaya sığınan göçmenlerin bağlantısını koparmak için ada ile ana kara arasındaki ulaşımın kesilmesini önerdiğini ve buna karşın söz konusu adanın İtalyan belediye başkanının, Kurz’un önerisinin Nazilerin uygulamasıyla aynı olduğunu söylediğini hatırlattı.

Çelik, “Bütün Avrupa’da akıl dışı konuşmakla tanınan Kurz’un Türkiye hakkında konuşması ciddiye alınsa ‘tarihin sonu’ tezi haklı bir tez olur. Eğer Kurz gibi ırkçıların ve Gabriel gibi ırkçılardan kopya çekerek konuşanların söyledikleri Avrupa politikası olsaydı, o zaman ‘tarihin sonu’ tezi ‘Avrupa Birliği’nin sonu’ anlamına gelirdi. Irkçıların, faşistlerin ve İslam düşmanlarının Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanımıza saldırması bizim için yok hükmündedir. İnsanlık düşmanlarının değerlerimize saldırması bizim için iftihar kaynağıdır. Değerlerimizi diri tuttuğumuzu gösterir. Bu tartışma bizle ilgili değildir. Temel değerlere düşman olanlarla, onlarla yarışmak için ‘kes-yapıştır’ yoluyla konuşanlar arasındadır. Cumhurbaşkanımız ve ülkemiz hakkında saygısızca konuşanlar, bu yolla sadece kendi “sıfatlarını” psikolojik yansıtma yoluyla zikrediyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Yorumla

Buraya yorumunuzu yazabilirsiniz