Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Can Ayday, İnönü’de bulduğu fay hattının ardından yeni bir çalışmaya daha imza attı. Kurtuluş Savaşı’nın geçtiği alanları incelemeye alan Ayday, uçangöz yardımıyla çekilen görüntüleri uydu programları yardımıyla izledi. Görüntülerde Kurtuluş Savaşı’nda kullanılan siperler meydana çıkarken, Ayday bölgeyi sır gibi saklıyor. Alanın tahrip edilmesinden korkan Prof. Dr. Ayday, turizm ve tarih açısından bölgenin önemine değindi.

“Bizde heyecanlandık ve sonuç ortaya çıktı”

İncelemeler sonucu tesadüfen mevzi yerlerini tespit ettiklerini anlatan Prof. Dr. Can Ayday, alanın turizme kazandırılabileceğini kaydetti. Ayday, “Olaylar yine İnönü’de başladı. Biliyorsunuz 1. ve 2. İnönü Savaşları, Türkün makus tarihini yendiği yerler. Oralarda çalışmalar yaptık. O zamanlar kafama takıldı. Dedik ki, ‘Ya biz bunları insan gözünün görmediği bantlardaki uydu verilerini kullanarak bir şeyler yapabiliriz.’ Bunun üzerine bayağı uğraştım ve araştırdım. Daha önceki çalışmalar var. Genelkurmayın bazı kitapları var. Tarih hocalarıyla danıştık ve onlardan bazı verileri aldık. Onlarla beraber ‘Nerelerde olabilir ve neler bulabiliriz’ diye uğraştık. Aslında bu balıkçılık gibi oldu. Tesadüfen bir yerde takıldık. Bazı şekiller gördük ve bunları biraz daha detaylı inceledik. Drone kullandık ama normal drone üzerindeki görüntülerde değil, uzaktan algılama programları ile iyileştirdik. Onları da iyileştirince gerçekten çok güzel görüntüler aldığımızı gördük. Bizde heyecanlandık ve sonuç ortaya çıktı. Gerçekten Kurtuluş Savaşı sırasında açılan mevziler var. Biliyorsunuz Eskişehir’de 1. ve 2. İnönü, Sakarya Savaşları oluyor. Buraları bulmak güzel. Ne yapılabilir peki buralarla ilgili? Ben hemen buraların turizme kazandırılabileceğini düşündüm. Zaten Eskişehir son zamanlarda turizm konusunda ön plana çıktı” dedi.

“Mevzilerin bir kısmı Yunan, bir kısmı Türk olabilir”

Alanın nerede olduğunu şimdilik gizli tuttuklarını belirten Ayday, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Yeri bir şekilde açıklanacak tabi. Şu anda herkes oraya gitsin ve tahrip etmesin diye gizli tutuyoruz. Zaten üzerinde dolaşsanız bile oraların mevzi olduğunu anlayamıyorsunuz. Uydu verilerinden buraları belirleyip tekrar oralara gittiğinizde ayrıntılı bir gözle bakarsanız görebiliyorsunuz. Dilerim Eskişehir’deki turizm konusundaki sorumlular ve belediyelerimiz buna önem vereceklerdir. Bu konuya dikkat edeceklerdir. Şu da var, mevzilerin bir kısmı Yunan, bir kısmı Türk olabilir. Bunların şekillerinden ve büyüklüklerinden kesin sonuçlar ortaya çıkabilir. Ben inanıyorum ki Eskişehir’de bu şekilde bayağı bayağı yerler var.”